2015 U18 Avrupa Şampiyonasının final karşılaşmasında Millilerimiz, Yunanistan ile karşı karşıya geldi. Maçın sonunu daha iyi oynayan Yunanistan karşılaşmadan 64-61 galip ayrıldı ve Avrupa Şampiyonu oldu. Gençlerimiz ise bu sonuçla Gümüş madalyanın sahibi oldu.
Şampiyonluk karşılaşmasına Ömer Utku Al, Erten Gazi, Furkan Korkmaz, Ercan Bayrak ve Ömer Faruk Yurtseven beşiyle çıktık. Yunanistan ise Lountzis, Flionis, Skoulidas, Charalampopoulos ve Papagiannis beşi ile sahadaki yerini aldı. Karşılaşmanın ilk sayıları bizden geldi. Tepeden oynadığı ikili oyunun ardından üç sayılık isabet bulan Ömer Utku Al, final karşılaşmasının ilk sayılarını kaydetti. Ardından Yunanistan, Charalampopoulos ile açılışı yaptı. Periyodun ilk beş dakikası karşılıklı basketlerle geçilirken, ikinci beş dakikada bizim üstünlüğümüz vardı sahada. Hücumda çok akıllıca oynayan Milliler, savunmada da rakibini durdurmayı başarınca, oyunun kontrolünü tamamen elimize aldık. Yunanistan ise periyodun sonunda hiç devreye giremedi ve periyodu 12-19 önde kapattık. Maçın ikinci periyodunu da çok akıllıca oynadığımızı belirtmeliyim. Tempoyu düşüren, sete set hücum yapan Millilerimiz, çok iyi sonuçlar almasını başarırdı. Ancak pota altı oyuncumuz olan Ömer Faruk Yurtseven’in faul problemine girmesi hafif canımızı yaktı. Charalampopoulos ile ayakta kalan Yunanistan’a, biz Furkan Korkmaz ile cevap verdik. Rakiplerin yaptığı sert faullere oyunuyla cevap veren Furkan, ne kadar önemli bir oyuncu olduğunu tekrar gösterdi ve soyunma odasına 12 sayı fark ile 25-37 önde giden taraf biz olduk.
Maçın ikinci yarısına agresif başlayan taraf ev sahibi Yunanistan oldu. Seyirci desteğini de arkasına alan Yunanistan, periyodun başında 5-0’lık seri yakaladı. Millilerimiz ise bu atağı savuşturmasını bildi. Furkan Korkmaz ve Enes Taşkıran ile sayılar bulan Millilerimizde, Ömer Faruk Yurtseven’in yokluğunda sahada bulunan Ercan Bayrak’ın aldığı kritik ribaundlar da eklenince işler yolunda gitti. Bu şekilde geçen periyodu 7 sayı fark ile önde kapatmasını bildik. Maçın kader periyoduna Yunanistan çok daha iyi başladı. İçerden Papagiannis’i etkili kullanan Yunanistan farkı azaltmasını bildi ve hatta ve beraberliği yakaladı. Rakibe cevabı ise Berkay Taşkıran ile verdik. Art arda 2 üçlük bulan Berkay, takımımızı ayakta tutmaya çalıştı. Ancak maçın son bölümünde takımın en önemli ismi olan Vasileios Charalampopoulos ile etkili olan Yunanlar, bir adım öne geçmesini bildi. Karşılıklı faul atışlarının atıldığı son bölümde Yunanistan daha akıllı oynayan taraftı ve maçtan 64-61 galip ayrılarak Gençler Avrupa Şampiyonası olmayı başardılar. Genç Millilerimiz ise 2013’te Riga’da, 2014’te Konya’da kazanılan Altın Madalyaların ardından bu seneyi Gümüş Madalya ile kapattı. Genç Millilerimizde Furkan Korkmaz turnuvanın ‘’En İyi Beşine’’ seçildi. Yunanistan takımında ise maçın yıldızı olan Vasileios Charalampopoulos turnuvanın ”En Değerli Oyuncusu” seçilmeyi başardı. Turnuvanın En İyi Beşi ise şu şekilde;
Martynas Varnas (LTU) – Furkan Korkmaz (TUR) – Edin Atic (BIH) – Vasileios Charalampopoulos (GRE) – Georgios Papagiannis (GRE)
Yazının sonuna birkaç cümle de ben eklemek istiyorum. Bu şampiyonayla birlikte U18 yaş kategorisinde 3 kez art arda Final oynayan ilk takım olmayı başardık. İlk önce bunu hatırlatayım. Gençlerimiz, sezon bitiminin ardından çok yoğun bir temponun içerisini girdi ve çok ciddi bir hazırlık dönemi geçirdi. Bu şekilde turnuvaya geldik ve Final karşılaşmasına kadar sadece bir maçta çok kötü oynadık. O da ilk Yunanistan maçı. O maçın intikamını da bugün almak için elimize bir şans geçti ancak yararlanamadık. Olsun. Tüm oyuncuların ve staffın canı sağ olsun. Final karşılaşmasındaki isteğimiz, arzumuz gerçekten alkışlanacak cinsten. Evet kaybettik ama bu hiç önemli değil. Bu seviyelerde istikrarlı bir şekilde yer almamız çok daha önemli. Bu oyuncuların önlerinde nice finaller olacak. Yeter ki hepsine sahip çıkalım. Kazanılan Gümüş madalya için de tüm takımı ve staffı tekrar tebrik ediyorum.
Gençlerimiz, Avrupa 2.si
Hepsini tebrik ediyorum.Mühim olan kürsüde olma istikrarıdır
Staff bence tebriği haketmedi. Furkanı kullanamadılar Ömer Faruk u kullanamadılar. Hücum ya da savunma düzeni maalesef çok eksikti, furkan kaldırıp sallırıyordu. Ömer Faruk neden bilinmez pek isteksiz görünüyordu. Tabi ki çok çok büyük başarı ama bu tip şampiyonalarda amaç a takımlara hem oyuncu hemde ekol çıkarmaksa ben tatmin olmadım özür dileyerek.
Oncelikle ne olursa olsun yunanistan in ev sahipligi yaptigi ve deli gibi tezahirat yaptigi bir yerde u16 da ilk ucte olamayan bir takimin 2. olmasi bir basaridir. Tebrik etmek gerekir. Furkanin ozelinde gecen u18 efes u19 dunya ve yine u18 bu adamin sosyal yasami okullar ve diger seylerden bahsetmiyorum bile. Bir de ustune artik herkes ona ozel onlem almaya baslamisken. Yunanistanin cikardigi yetenekleri sahiplendigi gibi bizim de sahiplenmemiz gerekir hatta hata yaptiklarinda onlari daha cok sahiplenmemiz gerekir. Bence bizim basketbolun iki temel problemo var.
1) Ozguvenli basketbolcu. Bunun ayarini saglamakta zorlaniyoruz. Once cok goklere cikariyoruz havalaniyor sonra da en ufak bir hatasinda kursun gibi yere carpiyoruz bir daha da kendine gelemiyor. Bunu bu konudaki en bilgililerimiz bile yapabiliyor. Bence az biraz tersini yapmak gerek yenildiginde cesaretlendirip kazandiginda eksiklerini belirtmek ki daha iyi olsun.
2) Oynamak: Bu arkadaslar gencken cok basarili ama bu isi amator olarak yapiyorken. Cok duygusal oldugumuz icin isin icine para, menejer gibi seyler girdiginde bizim cocuklar duygusal olarak etkileniyorlar. Bu konuda ailelere, menejerlere ve takimlara cok is dusuyor. Oncelikle mental olarak sert ama amatorlugu unutmayan bir sekilde onlari yetistirmek. Sonra da 18-20 yas arasinda onlara en az 20 dakika oynayabilecekleri takim ayarlamak. Ister TBF onlara 1. ligde bir takim kurar ve kluplere bu cocuklari 20 dakika oynatmyacaksa bu klube vermelerini ister. Bu klup ligden dusmez ama yas siniri olur. Isterse Eurocup eurochallange olcusunde bir takima yada orhun ene gibi oyuncu yetistirebilecek bir kocun yanina giderek gelisirler. Mesela okben galatasaraya gidebilir. Koclari oynatmayacaksa Kenan ya da Berk Karsiyakaya gidebilir.
40 küsur tane ülke var Avrupa’da ve birileri Avrupa 2.si olan gençleri taşa tutuyor. Makul eleştirileri tenzih ediyorum. Ancak özellikle twitter’da bakıyorum herkes profesör olmuş. Kapasitesinin üç katı yunan seyiricisi ile dolu bir salonda yunanistan ile final maçı oynandı. Bir o kadarı da salona giremeyip dışarda dev ekrandan takip ettiler. Gün boyu neredeyse bütün Yunan televizyonları bu maçla ilgili yayın yapıyordu. Sadece 7 tane türk seyircinin desteği ile böylesi atmosferde bu sergilenen mücadele tartışmasız takdire şayandır. İşkembeden atıp tutan zevata ise tavsiyem şudur; İlla eleştiri mi yapacaksınız? Plaj voleyboluna bile günlerce yayın yapan sahtekar spor kanalları başta olmak üzere tüm televizyon kanallarını eleştirin. Genç Milli Takım Avrupa Şampiyonluğu için final oynuyor ve bu maçı naklen vermiyorlar. Yayınlamayı bırak ayıp olmasın diye iki satır alt yazı geçerek; terbiyesizliğin, sorumsuzluğun, rezilliğin en büyüğüne imza atıyorlar. Özel kanalları geçtim de BU ÜLKEDE TRT NE İŞE YARAR?!!!
Önemli olmak şampiyon olmak değil istikrarlı bir şekilde kürsüde yer alan jenerasyonlar yetiştirmek. Bu şekilde ekol ülke olunur. Geçtiğimiz yıllardaki şampiyonluklardan belkide daha önemlisi bu sene şu ana kadar 3 yaş grubunda oynanan şampiyonalarda kürsüde yer almamız. U20-3.lük, U19-3.lük, U18-2.lik. Bunun yanında U16 takımımızın da hazırlık maçlarındaki görüntüsü final oynamalarının muhtemel olduğunu gösteriyor. (Litvanyada’ki şampiyona Perşembe günü başlayacak). U18 milli takımımız son 7 senede 5 kere kürsüde yer aldı. Önemli olan şampiyon olmaktan çok bu istikrarı sağlayabilmek bence. Gençlerimizin bu noktalara gelmesinde pay sahibi olanlara teşekkür etmek gerekir. Umarım takımlarındaki süreleri artar ya da oynayabilecekleri takımlara giderler. (Bu arada Furkan Korkmaz için olumsuz yorum yapanlara sözüm; Türk basketbolu için uzun yıllardır aranılan lider oyuncu bulunmuştur, hepimize hayırlı olsun.)