Geleceğin Yıldızları bölümüne bu hafta da kaldığımız yerden devam ediyoruz. Bu haftaki konuğumuz Beşiktaş İntegral Forex’in 1997 doğumlu oyuncusu Enes Taşkıran.
Enes Yeşilyurt forması giyerken Erzurum’da düzenlenen Yıldızlar Türkiye Şampiyonasındaki performansıyla herkesin dikkatini çekti. Şampiyonanın ardından Yıldız Milli Takım kadrosuna çağrılan Enes, Kiev’deki U16 Avrupa Şampiyonası’nda da çok iyi bir performans sergiledi. Şampiyonayı bireysel olarak 11.0 sayı-2.0 ribaund-1.6 asist ortalamalarıyla kapatan Enes, Beşiktaş’a transfer oldu ve şu anda da Siyah-Beyazlı ekibin A Takımının bir parçası.
Beşiktaş İntegral Forex’in sezon öncesinde Bursa’da katıldığı Cevat Soydaş Turnuvasında Enes’i ilk kez canlı izleme fırsatı buldum. Tofaş ile oynadıkları maçta 22 dakika sahada kalan Enes 15 sayı-2 ribaund-1 asistlik performansıyla göz doldurdu diyebilirim.
Genellikle Şütör Guard pozisyonunda izlediğimiz Enes açık sahada tutulması neredeyse imkansız bir oyuncu. Fastbreaklerde çok etkili ve iyi bir bitirici. Takımı ribaundu aldıktan sonra, ilk düşüncesi, “skora ne kadar çabuk ulaşabilirim”. Bire birde de çabukluğu sayesinde tutulması çok zor bir oyuncu. Oyunun sıkıştığı anlarda oynadığı bire birlerle rahat sayı üretebiliyor. Çok hızlı ve çok atlet olması onun diğer artılarından.
Geliştirmesi gereken yönlerine bakacak olursak; en önemli eksiği şutu. Kiev’deki şampiyonada sadece 4 şutu üç sayı çizgisinin gerisindendi. Evet şutu kötü olabilir ancak ondan daha kötü olanı ise şutuna güvenmiyor olması. Fakat Cevat Soydaş Turnuvasında gördüğüm kadarıyla o güvensizliği yenmiş. Çekinmeden o şutları denedi ve isabet oranı da hiç fena değildi. Evet hala dış şutu istenen seviyede değil ancak bunu geliştirmek için önünde zamanı var. Bir diğer eksiği ise vücudun üst kısmı. Ancak zamanla o eksiğini giderebileceğini düşünüyorum.
Sözün özü, ülkemizde 1997 jenerasyonumuzun en yetenekli isimlerinden biri Enes. Basketbolu çok seven, ve çalışmaktan zevk alan bir oyuncu. Eğer çok çalışarak eksiklerini giderebilirse, A Takım için hazır ve daha da komple bir oyuncu olacağını düşünüyorum. Umarız bu yeteneği ileri ki yıllarda bol bol izleme fırsatı buluruz.
Adı Soyadı: Enes Berkay Taşkıran
Pozisyonu: Şütör Guard
Doğum Tarihi: 17.01.1997
Boyu: 190 cm
Takımı: Beşiktaş İntegral Forex
Basketbola nasıl başladın?
Küçükken tam futbol hastasıydım. Annem bir gün abimi Anadolu Efes yaz okuluna yazdırmıştı. Bende onu izlemekten büyük keyif alırdım. Su molalarında yasak olmasına rağmen sahaya girer bir şeyler yapmaya çalışırdım. Ama ona rağmen hala futbola olan tutkum devam ediyordu. Annem bir gün senide futbola yazdırıyorum deyip habersizce Anadolu Efes yaz okuluna yazdırdı. Bende oradaki arkadaşlarımla eğlenceli vakit geçirdiğim için basketbola çok çabuk adapte oldum. Basketbola bu şekilde başladım.
Geçtiğimiz yıllarda Yeşilyurt forması giyiyordun. Sonra Beşiktaş’a geçtin. Beşiktaş’a geçiş sürecin nasıl oldu?
Yeşilyurt’ta 3 sene oynadım. İlk 2 sene fazla süreler bulamasam da son senemde ilk 5 başlıyordum. Erzurum’daki Yıldızlar Türkiye Şampiyonasından sonra hiç beklemediğim bir haber aldım. Yıldız Milli Takım antrenörü Mustafa Derin beni aday kadroya çağırmıştı. Mustafa Derin bana çok güveniyordu ve açıkçası bende bu şansı kaybetmeyi hiç istemedim. Milli takım sürecini iyi geçirdikten sonra Beşiktaş’a transfer oldum. Zor ve güzel bir süreç oldu.
Birazda A takımdan bahsedelim. A takıma çıkış sürecin nasıl oldu?
Benim açımdan gerçekten sürpriz oldu. Yazın başından itibaren Beşiktaş A takım antrenörleriyle neredeyse her gün özel çalışmalar yaptık. Coach Ahmet Kandemir A takım ile Bolu kampına gideceğimi söyleyince, özel çalışmalara devam ettik ve tempo biraz daha arttı. Bolu kampı bana çok şey kattı ve yavaş yavaş A takımın kapısını açtı diyebilirim.
Takımın 12.oyuncususun şuan. Bu rol senin gelişimine neler kattı ve neler katmaya devam ediyor?
Öncelikle idmanlar bana çok şey katıyor. Kerem Tunçeri, Engin Atsür, Muratcan Güler gibi isimlerle ilk senemde oynamak gerçekten çok büyük bir şans. A takımdaki bütün oyunculardan bir şeyler öğrenmeye çalışıyorum. Ancak öğreneceğim daha çok şey var.
Kiev’de düzenlenen U16 Avrupa Şampiyonasında iyi performansın olsa da şanssız bir şekilde çeyrek finalde İtalya’ya elendik. Sence turnuva nasıl geçti?
Turnuvaya çok iyi bir başlangıç yaptık. Önceki maçlarda gösterdiğimiz performansı İtalya maçında da gösterebilseydik her şey çok farklı olabilirdi. O maçta hem takım olarak hem bireysel olarak çok sıkıntı yaşadık. Hiçbir oyuncu gününde değildi ve şanssız bir mağlubiyet aldık.
’95, ’96 ve ’97 jenerasyonlarımız Altın jenerasyon olarak nitelendiriliyor. Senin bu konu hakkındaki düşüncelerin neler?
İleride A Milli Takımımızı uzun süre götürebilecek 3 jenerasyon. Avrupa’da da izleyeceğimiz oyuncular olacaktır. Bu 3 jenerasyonda ileride Avrupa’ya damga vurabilir. Altın jenerasyon terimi gerçekten çok doğru.
Gelişimindeki en önemli Coach’lar?
Hiç düşünmeden Mustafa Derin diyebilirim. Üst seviyeler için ise şu anki Antrenörüm Ahmet Kandemir.
Oyunundaki pozitif yönlerin neler?
Savunma yapmayı ve fast breakleri gerçekten çok seviyorum. Bu ikisini sahada iyi yaptığımı düşünüyorum. Ancak çok daha iyi olmalı.
Peki ya geliştirmen gereken özelliklerin?
Şutumu kesinlikle geliştirmem gerekiyor. Bir üst seviye için gerçekten çok önemli. Onun yanında sahayı daha iyi görmem gerekiyor.
İdolün?
Sergio Llull’u gerçekten çok beğeniyorum.
Boş zamanlarını nasıl değerlendiriyorsun?
Açıkçası boş vaktim pek olmuyor. Ancak müsait olduğum zamanlarda kitap okumayı seviyorum. Özellikle deplasmanlara giderken. Onun dışında arkadaşlarım ve abimle gezmeyi gerçekten çok seviyorum.
Son olarak okul ve basketbol. İkisi birden nasıl gidiyor?
Aslında ben küçüklükten beri basketbolu ön planda tuttum. Bu sene de üniversite sınavım var. İdmanlar ve yolculuklar çok yoğun olduğu için okula pek fazla gidemiyorum. Ama gittiğim zamanlarda açığımı kapatmaya çalışıyorum. Evde de zaman buldukça kitap okuyarak kendimi geliştirmeye çalışıyorum.
Çok keyifli bir sohbet oldu . Zaman ayırdığın için teşekkürler.
Ben teşekkür ederim. Başarılar.