Thomas Akyazılı’nın son durumunu sorduğumuz Stoffel Castelein‘ı dinleyelim bir de…
“Akyazılı Antwerp’in pilot takımıyla ikinci ligde oynuyor, yarı profesyonel bir lig ve birçok takımın pilot takımı burada oynuyor. Performansı oldukça iyi ve maç başına 12 sayı ortalaması var. U18′de de büyük ihtimal takımın ilk beş oyuncusundan birisi olacaktır. Ben oyununu çok beğeniyorum; çok iyi bir atlet, çembere drive’ı etkili ve dış atışı da gelişiyor. NCAA’deki kolejlerin ilgisi olmuştu ancak önümüzdeki sene Antwerp ona Ethias liginde önemli süreler vermeyi düşünüyor. Benim düşüncem, Avrupa’da minimum Eurocup seviyesinde, belkide daha iyi, bir oyuncu olacaktır. Thomas çok çalışıyor ve iyi koçlara sahip.”
Thomas, performans bakımından kuşkusuz turnuvanın en iyi oyuncularından birisiydi ancak takım arkadaşlarından pek yardım alamadı. Maç başına 19.9 (turnuvayı sayı krallığında üçüncü sırada bitirdi) sayı, 4.8 ribaund ve 2.2 asist ortalamalarıyla oynayan Thomas, özellikle de skorer ve delici yönüyle öne çıkıyor. 1′e 1 oyunda özellikle çok etkili diyebiliriz. Hem çembere gidebiliyor, hem de şut atabiliyor. Elbette şutunu biraz daha geliştirmesi gerek ancak ciddi bir tehdidi olduğu kesin.
Atletik ve fiziksel özellikleri hem 1, hem de 2 numara için oldukça iyi. Yaşıtlarına göre biraz daha gelişmiş, güçlü bir fiziği var.
Daha çok oynatan değil de, atıcı bir guard havası verdi açıkçası Kiev’deki şampiyonada ama elbette bunun oynadığı takımla da ilgisi var. Daha çok ondan hücumda katkı yapması beklenildiği için, savunmada biraz kötüydü. Ancak sahip olduğu fizik ve hızla, ileride eğer üzerinde çalışırsa üst seviyede iyi de bir savunmacı haline gelebilir. Hemen hemen iyi bir savunmacı olmak için her şeye sahip. Oyun kurucu özelliklerini geliştirdiği takdirde Avrupa’da ilerleyen yıllarda Eurocup, Euroleague seviyelerinde bir oyuncu olacaktır.
Elbette bir diğer nokta, soyadından da anlayabileceğiniz üzere, Thomas’ın babası Türk. Şu anda Belçika milli takımı forması giymekte. Tabii Antwerp doğumlu olan Thomas, Türkçe bilmiyor. Bakalım ilerleyen yıllarda milli takım tercihi hangi ülkeden yana olacak?
Thomas, ilk öncelikle basketbola nasıl başladın?
“Basketbola 6 yaşında küçük bir takımda başladım. Kardeşim oynuyordu, bende onun yanına katıldım yani.”
U-16 Avrupa Şampiyonası’nda bireysel performans bakımından iyi geçirdin. Avrupa şampiyonası senin için nasıldı?
“Benim için iyi bir tecrübe oldu. Kendi ülkemin en iyi oyuncularıyla birlikte Avrupa’nın en iyi oyuncularına karşı oynamak oldukça iyi bir tecrübeydi. Birçok şey öğrendim.”
Soyadından da anlayabileceğimiz üzere sanırım ailenden birisi Türk?
“Babamın tarafı Türk, annem ise Belçika’dan. Babam akıcı bir şekilde Türkçe konuşabiliyor ancak maalesef ben konuşamıyorum.”
İleride herhangi bir Türk takımında oynamak ister misin? Türk basketbolu hakkında bir şey duydun mu?
“Türkiye’de gerçekten birçok iyi basketbol takımları var. Euroleague’i çok seviyorum. Evet, ileride kendimi Türkiye’de oynarken görmek isterim kesinlikle. Neden olmasın? Şu anda iyi bir takımdayım ve burada olduğum için şanslıyım. Oyuncu ve koçlardan bir sürü şey öğreniyorum ancak eğer büyük, iyi bir basketbol takımından teklif alırsam kesinlikle düşünürüm.”
Biraz da oyunundan bahsedelim… Sence geliştirmen gereken eksi yönlerin neler? Ve en güçlü olduğun yer?
“Defans konusunda çalışmam lazım. Top kayıplarını olabildiğince düşürmem gerekiyor. Elbette hemen hemen oyunumun her yönünü geliştirmem gerek ancak bu ikisi şu anda öne çıkan eksilerim diye düşünüyorum. En güçlü olduğum yer ise bence 1′e 1 hücumlarım.”
1997 jenerasyonunda kendini nereye koyuyorsun? Ayrıca bu jenerasyonda beğendiğin oyuncular kimler?
“Bence oyuncuları karşılaştırmak biraz zor çünkü herkesin tarzı başka. Ancak U16′da da iyi bir iş yaptığımı düşünüyorum. Kiev’de birçok beğendiğim iyi oyuncular vardı. İsim vermek gerekirse Mykhailiuk, Mazalin ve Furkan Korkmaz’ın oyun stillerini beğendim.”
Basketbol kariyerinde hedeflerin neler?
“Hedefim, potansiyelimin tamamına ulaşmak ve ulaşabileceğim en iyi yere kadar gitmek. Olabileceğim en iyi oyuncu olmak istiyorum.”
Biraz da okuldan bahsedelim. Belçika’da okul ve basketbol nasıl bir arada yürüyor?
“Basketbol ve okulu bir arada götürmek kolay bir iş değil ancak bu ikisini bir arada yürütmek mümkün. Bugüne kadar hem basketbolu, hem de okulu bir arada iyi götürdüm ve aynı şekilde devam ettirmem gerekiyor. Fazla zaman kaybetmemek için ben evime yakın bir okul seçtim. Mesafe yakın olduğu için fazla zaman kaybetmiyorum.”
Hayat ve basketbol idolün kim?
“Basketbol idolüm Golden State Warriors’un guardı Stephen Curry. Yaratıcılığı ve şutu gerçekten inanılmaz. Hayat idolüm ise kesinlikle annem. Bana her şeyi o öğretti. Her zaman benim yanımda oldu ve hemen hemen her şey de bana yardımcı oldu. O olmasaydı burada olamazdım.”
Röportaj & Yazı: Halil Can Pelister.