9 Şubat 2012, yani bundan tam 2 sene önce de diyebiliriz. Galatasaraylıların gönlünde ayrı bir yeri olan sezon hatırlandığında, listeye yazılacak ilk maç o gün oynandı. Oynadığı basketbolla Euroleague’de taraflı tarafsız tüm basketbolseverleri heyecanlandıran sarı kırmızılılar, o sezonun rüya takımı olarak adlandırabileceğimiz CSKA Moskova’ya, Abdi İpekçi’yi cehenneme çeviren taraftarı eşliğinde Euroleague’deki 14. maçlarında ilk yenilgisini tattırıyordu. Bu yenilgi, o gün özelinde CSKA için ilk yenilgi olması dışında belki çok da fazla bir önem arz etmiyordu ama İstanbul’u o sezonun kabus şehri olarak hatırlamalarında önemli bir paya sahip olacaktı. Hatırlanacağı üzere CSKA Moskova finale emin adımlarla yürümüş, Sinan Erdem Spor Salonu’ndaki finalde de ”kazandık” demişken şampiyonluğu Spanoulis ve arkadaşlarına hediye etmişti.
Bugün o maçtan, maçtaki anektodlardan tekrar tekrar bahsetmenin pek gereği yok. Shipp ve Andric’in muazzam performansı, Jamon Gordon’un liderliği, Cevher’in önemli katkısı veya Murat Kosova’nın maçın sonundaki kritik düdüğe tüm içtenliğiyle ”İtalyan şaşırmışın!” diye haykırması zaten hafızalarda tazeliğini koruyor. O sezonun sürpriz takımı Galatasaray, bu sezon daha iddialı bir konumda ve galibiyet gruptaki konum itibariyle de fazlasıyla önem arz ediyor. Bu akşam tarihe yeni anektodlar eklemek o günkü kadar sürpriz olmayacak, ayrıca o günkü havayı yaşayan Ender Arslan ve Göksenin Köksal’ın kadroda bulunması da önemli bir artı olarak görülebilir. CSKA Moskova ve takımın yıldız oyuncusu Milos Teodosic’in İstanbul’u pek hoş anılarla hatırlamadığı da ortada. O halde ”Bir kez daha neden olmasın?” demek pek de hayalci bir yaklaşım olmaz. Temsilcimizin rakibini Abdi İpekçi’den bir kez daha eli boş göndermesi dileğiyle.