Milli Takımımız, şampiyonada çeyrek final aşamasına gelene değin çıktığı tüm karşılaşmaları kazanmasına rağmen oyuncu grubunun sahip olduğu potansiyelin farkında olan insanlar için basketbol kalitesi açısından biraz beklentilerin altında kalmış durumda. Bu yönüyle geçtiğimiz yaz Konya’da düzenlenen U18 Avrupa Basketbol Şampiyonası ile benzer bir hikaye çizen oyuncularımız, çeyrek final ile birlikte inanılmaz bir performans ortaya koymaya başlayarak o organizasyonda şampiyonluğa ulaşmayı başarmıştı. Bu yazıda hikayenin geçtiğimiz yaza benzer şekilde gerçekleşmesine yönelik temenni dilekleri değil, bugüne kadar neyi nasıl yaptığımıza ve Avustralya karşısında da nasıl yapabileceğimize dair sıradan bir basketbol tutkununun satırlarını okuyacaksınız, başlıyoruz.
Devam eden normal sezon içerisinde formasını terlettikleri kulüpler ile A Takım düzeyinde müsabaka tecrübesi yaşamış birden fazla oyuncuya sahip olmanın avantajını Girit’te yaşamamız gereken günlere gelmiş bulunmaktayız. Birleşik Devletler, Hırvatistan ve Kanada ile birlikte şampiyonaya katılan ülkeler arasında en derin ve nitelikli oyuncu rotasyonuna sahip olan ekip olmanın avantajlarını şimdiye kadar yaşadığımızı söylemek pek mümkün değil. İlk yarılarında çok iyi oyuncu ve takım performansları ortaya koyduğumuz Arjantin ve İspanya karşılaşmalarında da tecrübe ettiğimiz üzere rotasyon dengesinin iyi ayarlanamaması maçın son bölümlerinde rakiplerin oyuna ortak olmasına neden olabiliyor. Yapılacak en ufak hatanın telafisinin olmadığı bu aşamadan itibaren takımın bütününü oyun akışı içerisinde canlı tutabilmek adına derin rotasyonumuzu birazcık kırpmak gerektiği kanısındayım. Kadrodaki birçok oyuncunun buraya kadar yorgunluğa bağlı fiziksel bir düşüş yaşamadan geldiğini düşünürsek ana oyun planını maksimum verim düzeyinde uygulayabileceğimiz isimlere parkede daha uzun sürelerde yer vermek en sağlıklı yöntem olacaktır.
- İçerikte kullanılan görseller ve istatistikler FIBA’nın U19 Dünya Basketbol Şampiyonası için tasarladığı resmi web sitesinden alınmıştır.