Her şeyden önce, hedeflenen noktaya ulaşabilmek adına bu takımın ön alan savunması ve top paylaşımındaki sınıf başkanının Bogdan Bogdanovic olduğunu kabul edip, aksayan veya takır takır işleyen parçaları bu durumu ölçü kabul ederek değerlendirmek gerek. Olympiakos karşısında elde edilen zaferin görünmeyen işçilerinden Nikola Kalinic, sarı lacivertlilerin gerek hedefe götürecek savunma karakterini parkeye yansıtabilme gerekse de organizasyon bağlamında toplu ve topsuz oyun savunmasını geliştirebilme noktasında Bogdan Bogdanovic ile birlikte Ekpe Udoh’u bir köşeye koyarsak en kıymetli oyuncusu. O sahada olmadığında ekseriyetiyle topsuz oyun savunmasında ciddi problemler yaşayan Fenerbahçe, zafere en aşina olduğu yoldan, güvenilir biçimde gitmek istiyorsa Sırp oyuncuyu biraz daha fazla parkede tutabilmeli; takım arkadaşları ise onun hücumdaki birtakım yetersizliklerinin üstünü örtebilmeli zira buna fazlasıyla ihtiyaç var.
Koç Zeljko Obradovic, maçın ardından düzenlenen basın toplantısında ilk olarak şunları söyledi:
‘’Olympiakos’tan dokuz tane fazla atışımız oldu. Yedi tane de serbest atışımız fazlaydı. En önemli avantajlardan biri ribaundları domine etmekti.’’
Devamında ise rakipten daha fazla şut kullanmalarının avantajına değindi:
‘’Top çalma ve kaybı konusunda da biz avantajlıydık. Bundan dolayı da daha fazla şut kullandık ama kötü atışlarımız oldu. Bu şekilde oynadığımız sürece mutlu olacağım, tabii ki şutları daha iyi değerlendirmeliyiz. Burada en önemli anahtar, topu çemberden geçirmek.”
Yukarıdaki açıklamalarda da gördüğümüz üzere Fenerbahçe’nin oyun kurgusundaki temel amacı ne yapıp edip, rakipten daha fazla top kullanmak, topa rakipten daha fazla dokunup, akışı kendi lehine çevirebilmek… Fazlasıyla haklı bir yaklaşım olduğunu not düşmek gerek zira sarı lacivertliler, hücumda rakipten daha az top kullandığı maçlarda ivmeyi ele geçirebilecek bir yapıya sahip olmadığı gibi bu bağlamdaki hareket alanı CSKA Moskova ve Real Madrid örneklemlerindeki kadar geniş de değil. Daha fazla top kullanabilmek için pozisyon sayısını artırmanın elbette çeşitli yolları var fakat Fenerbahçe için en makul yol, savaşı savunmada başlatıp, enerjiyi oradan alarak ayağa kalkmaya çalışmak olacaktır. Yarı saha hücumunda çözüm üretemediğiniz anlarda ki, bunun birçok farklı sebebi var, savunma kaynaklı artı hücum aksiyonları ile bu açığı kapatmanız mümkün, tabii daha fazla ribaund almak ise bu kurgunun olmazsa olmazı. Bu noktada şut sayısını artırma isteğine yönelirken oyunun temposunun da Fenerbahçe’nin rekabet edemeyeceği düzeyden mümkün mertebe uzak tutulmasının elzem olduğunu belirtmek zorundayım.