Fenerbahçe Ülker Deplasmanda Kayıp: 91-73

THY Euroleague’deki temsilcilerimizden Fenerbahçe Ülker, C Grubu’nda oynadığı 3.karşılaşmada Panathinaikos deplasmanında 91-73’lük skorla mağlup oldu. Bu sonuçla Fenerbahçe gruptaki ilk yenilgisini aldı.

Erken Dağıldık

Aslında temsilcimiz karşılaşmaya Oğuz’un pota altından yönettiği oyunla kötü başlamamıştı, Vesely’nin ve Kenan’ın bulduğu sayılarla ilk dakikaları başa baş geçtik. Ancak Goudelock’a çalınan kasti faulün ardından ev sahibi Panathinaikos bir seri yakaladı ve farkı 8 sayıya kadar çıkardı. Bu bölümde Fenerbahçe Ülker gereken direnci gösterip toparlanamayınca maç çok erken koptu. Esasında Fenerbahçe’nin bu kırılma anlarında yaşadığı yumuşaklık, geçtiğimiz yıllara dair en önemli  ‘kötü alışkanlık’tı Fenerbahçe Ülker için. Ancak Sarı-Lacivertliler’in bu hastalığı bu akşam Yunanistan deplasmanında nüksetti. Seyircisini arkasına alınca -kadro kalitesi ne olursa olsun- muazzam bir tempo ve sertlik yakalayan Panathinaikos bu zaafı affetmedi.

İlk çeyreğin ardından biz işlerin değişeceğini umarken maalesef her şey daha kötü gitmeye başladı. Her ne kadar çok top kaybı yapmasak da hücumda bir türlü istediğimiz ritmi bulamadık, Bjelica dışında hemen hemen kimseyi devreye sokamadık. Vesely biraz kıpırdandı ancak yeterli olmadı. Fenerbahçe’de işler yıllardır iyi bitirilen hücumların arkasından savunmanın yükselmesi’ne bağlı. Maalesef hücumda üretmekte güçlük çekince savunmada da rakibe çok fazla boş üçlük şansı tanıdık. Panathinaikos da 18/23 gibi “akıl almaz” bir üçlük yüzdesiyle ekibimizi cezalandırdı. Özellikle ikinci periyotta sağanak şeklinde yağan üçlükler farkın açılmasına sebebiyet verdi ve devreyi 59-36 geride kapattık.

Yunan Tarifesi

Daha önce de bahsetmiştim, Panathinaikos, şartlar ne olursa olsun, kadro kalitesi düştü dediğimizde bile evinde ‘bir başka’ oynayan ekiplerin başında geliyor. Yunan deplasmanları bizim için hep zor geçmiştir, son 10 yıldır en mütevazı düzeyinde belki de Panathinaikos. Ancak bizim adımıza hep kısır deplasmanlar oluyor, güçlü seyirci, boğucu salon… Sertlik düzeyini hep üst düzeyde tutmayı bir şekilde beceriyorlar. E haliyle devresinde 59 sayı yediğiniz bir karşılaşmayı kazanma hayali kurmak dahi imkansız oluyor. Maç böylesine erken kopunca ikinci yarı da antreman havasında geçti iki ekip için de. Yunan ekibi son 5 dakikaya kadar farkı 25 sayı civarında tutmayı başarırken son bölümde sertlik seviyelerinin de düşmesiyle farkı 18 sayıya indirdik ve Yunanistan deplasmanından 91-73’lük mağlubiyetle ayrılmış olduk. Son topa kadar gideceğini düşündüğümüz bir karşılaşmada bu kadar erken havlu atmaksa hanemize eksi olarak yazıldı tabii ki.

Panathinaikos’ta maça damgasını vuran isim A.J. Slaughter oldu. Slaughter’ın ahım şahım bir kariyeri yok aslında. 27 yaşındaki Amerikalı oyuncunun kariyerindeki en yüksek profilli takım şu an forma giydiği Panathinaikos. Bu akşam Fenerbahçe’nin dış oyuncu savunmasına en ağır faturayı kesen Slaughter 10’da 7 gibi bir üçlük yüzdesiyle fişi çeken isim oldu. 23 sayı bulan Slaughter 4 ribaund ve 2 asisti de hanesine ekledi. Yunan temsilcisinde Fotsis ve Anadolu Efes ile Karşıyaka formalarıyla da izlediğimiz, -benim şahsen çok beğendiğim- Batista çift haneye ulaşan diğer isimler oldu. Yine ekibimizin eksilerine değinmek gerekirse, kötü alışkanlıklarımız göze çarpmaya devam ediyor. Boyalı alan savunmasına yıllardır çare bulamayan Fenerbahçe Ülker’in bu alandaki zaafı sadece rakip takımdaki sayı dağılımına bakınca bile belli oluyor. Temsilcimizde ise ayakta kalan isimler 16 sayı bulan Nemanja Bjelica ve 13 sayı bulan Jan Vesely oldular.

Rekora Bir Kala

Bu gece tam 18 üç sayı isabeti bulan Panathinaikos, bu performansla Euroleague tarihine geçmenin kıyısından döndü. Euroleague’de bir maçta en fazla üç sayı isabeti rekoru 19 ile Siena’ya aitken Yunan ekibi 18’de kaldı. Ancak bu kulüp tarihinin en yüksek üç sayılık isabeti olmakla birlikte, Panathinaikos’un tarihinde 123 ve 111 sayı attığı maçlarda dahi bu sayıya ulaşamadığının altını çizmek lazım. Her takımın kötü günleri olabilir ancak bu rakamlar dış oyuncu savunmamızı irdelememiz gerektiğini adeta gözümüze sokuyor.

İkili Averajı Yaktık!

Çok fazla eksilerden bahsettik bu akşam ama maalesef önümüzdeki tablo bizi buna itiyor. Gecenin moral bozan durumlarından biri de ikili averajla ilgili. Kuralar çekildiğinde bu gruptan elencek bir takıma yazık olacağını düşünmüştük. Evet, tecrübesiz Turow son sıraya aday ancak yatırım yapmış bir Bayern, Top 16’nın gediklileri Fenerbahçe, Panathinaikos, Emporio Armani Milano ve tabii ki Euroleague’in favorisi Barcelona bu grubu ölüm grubu kılmaya yeterli. Barcelona’nın liderlik için bir numaralı aday olacağını ve diğer dört takımdan birine yazık olacağını hala savunuyorum. Tabii ki temsilcimiz için hedef ilk iki, ancak olası bir ikili averaj ve hatta Panathinaikos’un da dahil olacağı bir üçlü averaj durumunda, bütün hesapların üstüne çizmemize sebebiyet verecek bir yenilgi aldık bu akşam.

Temennimiz, Fenerbahçe Ülker’in pek çok ders çıkarılacak bu akşamın ardından gerekeni yapması ve bu ‘iş kazası’nı unutup yoluna devam etmesi.

İmparator Obradovic

Son bir parantez de Zeljko Obradovic’e açmak lazım. Geçen sene de Panathinaikos deplasmanına gitmiş ve çok duygusal anlar yaşamıştı Obradovic. Yıllar boyu görev yaptığı salona misafir olarak gidiyor iki senedir ve müthiş karşılanıyor. Kolay değil tabi, ne onun için ne de tribündeki taraftar için. Bunca şampiyonluk ve gözyaşının ardından tekrar kucaklaştı iki taraf ancak maalesef gülen Obradovic olmadı bu akşam.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlgili Haberler