“EuroLeague’de geçtiğimiz sezonun en çok çıkış yapan oyuncusu kim?” şeklinde bir soru sorsak yüksek ihtimalle birçok kişi direkt Achille Polonara cevabı verirdi. Toko Shengelia’nın ayrılması ile süresi ve sorumluluğu tamamen arttı ama 2018-19 sezonun sonunda onunla yan yana da çok etkiliği olduğunu bizlere göstermişti.
Aslında bu iki detay, Polonara’nın ne kadar çok yönlü bir oyuncu profili çizdiğini gözler önüne seriyor. Fenerbahçe Beko’da Nicolo Melli’nin ayrılığından sonra bir türlü o istenen efektif dört numara katkısına şahit olamadık. 2018-19 sezonunda Derrick Williams, geçtiğimiz yıl ise Danilo Barthel bu noktada hayal kırıklığı yaratan performanslar sergiledi. Nitekim, bu transfer döneminde dört numara pozisyonu için alınabilecek en doğru ismi kadroya kattı Fenerbahçe Beko. Polonara’yı bu şekilde adlandırmamızın ise belli başlı sebepleri var.
Öncelikle Polonara, işin hücum kısmında meziyetleri yüksek ve çok yönlü bir oyuncu. Geçtiğimiz sezon Fenerbahçe Beko’nun yarı sahada yaşadığı yaratıcılık ve üretememe sorunlarını göz önüne alırsak hücuma boyut katacak bir başka uzun eklemesi, Koç Igor Kokoskov’un planlarını daha efektif şekilde sahaya yansıtmasına neden olabilir. Yarı sahada yerleşim ve alan paylaşımını etkili şekilde yapmayı kolaylaştıran detaylardan biri, dört numaradan istikrarlı şekilde dış şut katkısı alabilmek. Polonara’nın da size getireceği artıların temelinde bu yatıyor.
Dikkat çeken üçlük yüzdesi
Bu sezon %44.3 gibi harika bir yüzdeyle üçlük kullandığını hatırlatmakta fayda var. Ben bu yüzdenin bir nebze fazla olduğunu ve muhtemelen önümüzdeki sezon düşeceğini düşünsem de alan açma konusunda tamamen artı yazacak bir dış atışa sahip Polonara. Dış şutu ön plana çıkan bir dört numara olması, rakip savunma stratejilerini de kesinlikle etkiliyor. Bu da Jan Vesely gibi bir uzunla birlikte oynarken işlerin daha da kolaylaşmasını sağlıyor.
Buraya ufak bir parantez eklemek gerekirse, ara sıra serbest atışlarda problem yaşayabiliyor. Ayrıca Fenerbahçe Beko’nun Pierria Henry gibi şut konusunda zaafı olan bir kısayı transfer ettiğini düşünürsek, Henry’nin etrafını şut atabilen oyuncularla çevirmek kadar doğru bir strateji olamaz. Onun hücum yeteneklerini yalnızca dış şut katkısı ile açıklamak ise yetersiz olur. Polonara, oyun aklı ve basketbol zekası çok yüksek bir uzun. Bu da pas istasyonu olarak çok önemli bir katkı yapmasına imkan veriyor. Hem post pasörü olarak hem de tepeden veya forvetten hand-off sonrası aldığı toplarda saha görüşünü kullanarak birçok servis yapabiliyor.
Bu konuda Avrupa’nın en önde gelen uzunlarından biri olan Jan Vesely ile beraber oynayacağını düşünürsek, Polonara-Vesely ekseninin hücuma büyük boyut katacağını bir kez daha tekrar edebiliriz. Şu ana kadar hep dört numarada yapabileceklerinden konuştuk fakat Achille Polonara small ball’un beş numarası olarak da çok önemli katkı yapabilen bir isim. Hem Baskonia’da hem de İtalya milli takımında bunu fazlasıyla gördük. Beş numarada oynarken ribaundu alıp açık sahayı kendi geçmeyi çok seviyor. Tempoyu forse edip, açık alanda ya kendi bitiriyor ya da uygun pası buluyor. Bir uzuna göre topu yere vurabilmesi, onu açık sahada çok verimli bir oyuncu haline getiriyor.
Hücum tarafındaki meziyetleri
Öte yandan zaman zaman yüzü dönük oyunda topu yere vurup dirseklerden orta mesafe şut kullanmayı da tercih ediyor. Tüm bunlar bir yana, işin hücum tarafındaki ana meziyetlerinin topsuz oyun kaynaklı olduğunu söylemek gerek. Topsuz koşular, backdoor cutlar ile bitiriciliği ön plana çıkıyor. Ayrıca bu konuda Pierria Henry ile olan uyumunun da etkileyici olduğunu görme fırsatımız olmuştu. Polonara’nın ribaundu alıp doğrudan Henry’i bulduğu hızlı hücumlar, Henry’nin ribaundu alıp kulvardan koşan Polonara’ya yaptığı asistleri çokça izledik. Yine bu ikilinin ana aksiyonda olduğu bazı kenar setleri de vardı Koç Dusko Ivanovic’in. Igor Kokoskov da Henry-Polonara uyumunu kendi setlerinde bol bol kullanacaktır.
Hücum tarafına ribaundlarla devam edelim. Polonara, fizik olarak müthiş bir box-out silahı olmasa da atletizmi, inatçılığı, geri adım atmaması ve üst düzey pozisyon bilgisi ile hücum ribaundlarında ciddi fark yaratabilen bir isim. Boyalı alanda birçok fizikli uzunla boğuşurken kaçan şutları tiplediğini gözlemleyebiliriz. Bunda Youssoupha Fall, Tonye Jekiri gibi fizik olarak etkileyici uzunlarla yan yana oynamasının da katkısı yadsınamaz fakat ribaundlar onun için gerçekten mühim bir silah.