Zaafları saklamak, iyi yönleri keskinleştirmek
Günümüz basketbolunun yukarıda yer alan parolası çok uzun süredir sır değil. Hangi seviyede mücadele ederseniz edin, zaaflarınızı saklamak ve iyi yaptığınız şeyleri keskinleştirmek zorundasınız. Fenerbahçe özelinde bunun karşılığı ise oyuncuların sahip olduğu bireysel zaafları sistem içerisine yedirebilmek. Jarell Eddie, Dyshawn Pierre ve Johnny Hamilton’ın basketbolun farklı departmanlarında sahip olduğu artılar ve eksiler sarı lacivertlilerin tavanının ortaya çıkmasını sağlayacak. Bu noktada Pierre’in potansiyelinin EuroLeague’de işlenmeye daha uygun olduğunu düşündüğümü belirtmeliyim. Ribaundlara yapacağı katkı, oyunun her iki alanında da doğru pozisyon alması ve farklı pozisyonları oynayabilme kabiliyeti Kanadalı forvetin Fenerbahçe’ye uzun vadede sağlayacağı avantajlar arasında yer alıyor. Uzun vadede deme nedenim ise koçun sistemi geliştikçe bahsettiğim artıların daha değerli hâle gelme ihtimali.
Fenerbahçe için önümüzdeki süreçte bazı oyun alışkanlıkları kazanmak, sansasyonel sonuçlar elde etmekten daha mühim. Koronavirüs salgını nedeniyle EuroLeague ve lig sezonunun seyircisiz başlamasının da Fenerbahçe Beko için avantaj olduğunu, belirli bir seviyenin üstünde tempo kazanana kadar baskıdan biraz uzak kalmanın işleri kolaylaştırabileceğini düşünüyorum. Unutmadan Nando De Colo’nun takım lideri olmaktan epey mutlu olduğu açık şekilde ortada. Tecrübeli oyuncunun hem vücut dili hem de parkedeki enerjisi açısından geçen sezonla bu sezon arasında gözle görülür bir fark hissediliyor.
Kokoskov’un Fenerbahçesinin sınırlı ama izlemesi keyifli bir takım olacağı aşikar. Sezon öncesinin aksine, zaman içerisinde herkesle rekabet edebilecek bir takım oluşacağını düşünüyorum.