Kişisel performanslara baktığımız zaman Onuralp Bitim beklenilenin altında kaldığını söyleyebiliriz. Elbette ki İspanya maçı hariç. O maçın kazanılmasında Onuralp Bitim’in payı çok büyüktü. Ayrıca Banvit oyuncusu olan Ragıp Berke Atar çok iyi bir turnuva geçirdi. Onun pota altındaki varlığı bize ziyadesiyle güç katt. Fatih Elbaş da oyuncularımızın turnuva performanslarını şu şekilde değerlendirdi:
”Mart ayında Mannheim’da düzenlenen Albert Schweitzer Turnuvası’nda ben de yer aldım. Onur Çetin’in önderliğinde o turnuvaya gitmiştik. Onuralp Bitim de o turnuvaya çok hazır bir şekilde gelmişti. Amerika’da o dönemlerde maçları devam ediyordu zaten. Denge olarak ve balans olarak çok iyi durumdaydı. Fakat Amerika’daki basketbol kültürü herkesin de bildiği gibi çok farklı. Onuralp’in de o kültüre adapte olması, Almanya’da biraz zorlanmasına neden oldu. Yine de son maçlarda çok iyi oyunlar ortaya koymuştu. U17 Dünya Şampiyonası için ise Türkiye’ye 24 Mayıs’ta geldi. Mart ayı ile Mayıs ayını da karşılaştırdığımız zaman Onuralp epey gerilemişti. Kuvvet olarak, kondisyon olarak epey formsuzdu. Bunun handikabını da hem biz yaşadık, hem de Onuralp yaşadı. Hiçbir şekilde form tutturamadı. O da elinden geleni yapmaya çalıştı ama İspanya maçına kadar neredeyse ondan hiç yararlanamadık. O maç itibariyle biraz kendine geldi. Ortalamalarına baktığımız zaman da 11.2 sayı-5.3 ribaund istatistikleri var ve sahada 21 dakika kalmış. Çok da kötü istatistikler değil ancak bizim ondan beklentilerimiz çok daha fazlaydı. Ragıp Berke Atar ise bu turnuvada bize çok iyi katkılar verdi. Özellikle de ilk ABD maçından sonra kendine geldi diyebiliriz. O maç, Berke’nin olayı daha net bir şekilde kavramasını sağladı. Kanada ile oynadığımız çeyrek final mücadelesinde de zaten takımımızın en iyisiydi. Hücumda çok yüzdeli oynadı ve Shittu savunmasında çok iyi işler çıkarttı. Turnuva sonunda da seviye atladı. İlerleyen yıllarda bu jenerasyonun hedef oyuncularından biri olabilir. Bu jenerasyonun önemli oyuncularından olan Ahmet Can Duran ile devam edelim. Ahmet Can tüm sezon boyunca Fenerbahçe takımında genellikle dört numaralı pozisyonda oynadı. Bizim de turnuva öncesi planlarımızda Ahmet Can ile Berke’yi aynı anda sahada tutmak vardı zaten. Başlarda biraz sıkıntı yaşasak da Ahmet Can ilerleyen günlerde rolüne adapte olmaya başladı ancak turnuva genelinde şut ortalaması biraz düşüktü. Bunun en büyük nedeni de bazı özelliklerini hala bir üst seviyeye çıkaramaması oldu. Parmak hassasiyeti konusunda epey sıkıntılar yaşadı. Bir diğer nokta da hazırlık dönemini iyi geçiren ancak turnuvada istediğimiz katkıları veremeyen oyuncularımızdı. Bu isimlerin başında da Yiğitcan Saybir, Çağatay Afşar ve Leon Harun Apaydın geldi. Muhaymin’in ben iyi bir turnuva geçirdiğini düşünüyorum. Ondan ümitliyim ve mental olarak biraz daha kuvvetlenirse daha iyi yerlere gelebilir. Oyun kurucu bölgesinde ise Enis Sipahi’nin sakatlanmasıyla birlikte tüm yük Eray Akyüz’e binmişti. Bize önemli katkılar verdi fakat onun da arkadaşlarını oyunun içine biraz daha sokması gerekiyor. Bu özelliğini geliştirmesi yararına olacaktır. Son olarak da Furkan Ayça. Hücum anlamında çok iyi katkılar veremedi ancak savunma direncimizi arttıran isimlerden oldu. Verdiğimiz görevleri de en iyi şekilde sahaya yansıttığını düşünüyorum.”