Facundo Campazzo’nun menajeri David Carro, yaz döneminde hangi takımlarla görüştüklerini dile getirdi.
Uzun bir süre yaz transfer döneminin en büyük bilinmezliklerinden birisi olan Facundo Campazzo, amacına ulaşmış ve yakın dönemde Dallas Mavericks’ten kontratı kapmıştı. Resmi imzaların atılması sonrasında Campazzo’nun menajeri, birçok spekülasyona sahne olan bu süreçte yaşananları paylaştı.
David Carro, AS’a verdiği röportajda hangi takımlarla görüştüklerini ve Campazzo’nun takımının neden bu kadar geç bir şekilde belli olduğunu açıklığa kavuşturdu.
“Başlangıçta oldukça iyimser baktığımız, Campazzo’ya ilgi duyan birkaç takım vardı. Ancak sonrasında Kevin Durant ve Kyrie Irving’in muhtemel takas durumu her şeyi durdurdu. Neredeyse iki ay boyunca hiçbir şey olmadı. Sonrasında her şey yeniden şekillendi.”
“Golden State de görüştüğümüz takımlardan biriydi. Iguodala dönmeseydi Facu orada olabilirdi. Iguodala dönmeye karar verdi ve bu gerçekleşmedi. Sonrasında Lakers vardı. En az 20 kere görüşmeye geldiler. Ancak sonrasında tercihlerini Schröder’den yana yaptılar.”
“Ve Dallas vardı. Onlarla ilgili sorun, maaş sınırı ve lüks vergisi sebebiyle işlerin biraz karışık olmasıydı. Ancak koç Jason Kidd oyuncuyu bir aydır istiyordu. Sonunda GM Nico Harrison, istedikleri şey için ihtiyaç duydukları oyuncunun Facu olduğuna ikna oldu.”
“Doncic’in bu transferde kilit rol oynadığını söylersem yalan söylemiş olurum. Ona sorduklarında Campazzo hakkında iyi bir fikir belirtti fakat bu transferde anahtar Jason Kidd’ti.”
David Carro, geçtiğimiz aylarda sık sık gündeme gelen Avrupa’ya dönüş ihtimalleri hakkında ise şunları söyledi:
“Avrupa, B planıydı. NBA ile kıyaslanamaz. Basketbolda bu durum böyle. Facu her zaman NBA’de oynamak istedi. Real Madrid’in Campazzo’ya Avrupa’dan gelecek bir teklifi eşlemek için hakkı vardı, nokta. Zaten Avrupa’daki bütçeleri göz önüne alırsak EuroLeague’de görüşebileceğimiz takım sayısı beş. Hangi takımlar olduğunu hepimiz biliyoruz.”
Carro, Partizan ile ilgili yapılan iddiaları ise doğrudan yalanladı:
“Bu dediğimden sonra yapılan her dedikodu gülünç oluyor. Tüm saygınlığına rağmen Partizan söylentilerinin bir anlamı yok. Ne biz onlarla kontak kurduk ne de onlar bizle.”