Pat’e söylediğimi size de söyleyeceğim:
”İnsanlar beni çözdüklerini zannediyorlar.”
Twitter’dan yazdıklarım, paylaştığım GIFler, ara sıra verdiğim Philly Cheese Swag pozu ve diğer her şey.
Ama insanlar beni hayatım boyunca hafife aldı. Dokuzuncu sınıfta Kuzey Philly Lisesi’ne transfer olduğumda olanları hatırlıyorum. İlk gün sınıfa doğru gidiyordum ve iki güvenlik görevlisi önümü kestiler. Suratlarında o yavşak sırıtışla sanki yanlış bir şey yapmışım gibi ”Hey! Delikanlı! Hey! Burada napıyorsun? Adın ne lan senin?” dediler.
Ben de basketbol takım kadrosunun listesini çantamdan çıkarttım ve ”Ben Dion Waiters, okula yeni transfer oldum.” dedim.
Görevlilerden bir tanesi, ”Adını hiç duymadım’’
”Syracuse’la görüşme halindeyim!”
Diğer görevli hiç inanma niyetinde değildi. ”Evladım sen Syracuse’a falan gidemezsin, yeme bizi.”
Bana sanki bir hiçmişim gibi bakmaya devam ettiler.
Ben de ”Çok merak ediyorsanız Google’layın beni.” dedim
Gülmekten yere yattılar. ”Şu piçe bak ya, bir de Google’layın beni diyor.”
En sonunda ofise gittik ve adımı Google’a yazdılar.
Maxpreps.com – Dion Waiters, Syracuse ile ön sözleşme imzaladı.
Görevli, ”Vay be, yalan söylemiyormuşsun”
O günden sonra o görevlileri ne zaman görsem bana ”Mr.Google’layın beni” diye seslenirler.
Bu benim üçüncü ya da dördüncü lakabımdı.
İlki, baş ağrısı idi.