Martin Schiller’in Zalgiris Kaunas’ı ve akılda kalanlar
İlk dört hafta sonunda bana göre Zalgiris Kaunas’ı ön plana çıkaran detaylardan biri takımın fizik olarak çok hazır durumda olmasıydı. Özellikle bu konuda sezon başında Zalgiris Kaunas, Zenit St. Petersburg ve Bayern Münih’in fark yarattığını söyleyebilim. Bu ekiplerin yaz dönemlerini de iyi geçirdiği belli oluyor. Bir diğer nokta ise rotasyonlar. Belki NBA G-League’de görev yapmasından kaynaklı ancak Schiller de Kokoskov gibi sabit rotasyonlarla oynuyor. İlk beş belli, oyuncuların alacağı dakika, oyuna girecekleri an hepsi sanki bir sistemde yazılı gibi.
Örneğin Kızılyıldız deplasmanında faul problemine girmesinden dolayı yaklaşık 13 dakika sahada kalan Thomas Walkup diğer üç maçta hemen hemen aynı sürelerde sahada kaldı. Bunu bir blok halinde takıma yaymış gözüküyor Schiller, ancak maç içinde farklı durumlarda rotasyonları nasıl değiştireceğini de göreceğiz. Öte yandan Lukas Lekavicius ve Rokas Jokubaitis’in bench’ten gelip takıma müthiş bir enerji kattığını vurgulamakta da fayda var. Bu enerji ile beraber hücumda set temposunu devamlı yüksekte tutan Kaunas ekibine bench’ten gelen top yönlendiricileri çok iyi uyum sağlıyor. Bu kısaların birbirleri ile uyumu da üst düzey.
Oyun tarzı olarak da daha farklı bir Kaunas izlediğimizi söylemekte fayda var. Saras Jasikevicius ile alışılan sistem basketbolu yerini yine bir sistem içinde daha tempolu bir oyuna bırakmış gibi. Özellikle geçiş oyunlarında bu farkı görebiliyoruz. Son olarak işin hücum kısmında değinilmesi gereken nokta Nigel Hayes bence. Onun dış atışlarda isabet bulması oyunun tamamen açılmasını sağlıyor. Khimki maçında üst üste kaçırdığı bölümde bunu görmüştük, attığında da penetre kanalları çok daha müsait oluyor Zalgiris kısaları için. Kaldı ki Kaunas ekibinin hücumda kısaların çembere ataklarından fazlasıyla beslendiğini biliyoruz.
Underdog hikayeleri çok seven biri olarak Zalgiris Kaunas’ın bu hikayesini sürdürmesi bizler için keyifli olur. Ancak şu aşamada gerçekçi olmak gerekirse bu ne kadar sürdürülebilir orası soru işareti. Ancak bu sezon EuroLeague’deki farklı parametreleri düşündüğümüzde de birçok sürprize daha tanıklık etmemiz olası. Bakalım, ilk kez EuroLeague’de koçluk deneyimi yaşayan Martin Schiller ve takımının performansı nasıl şekillenecek
IV