“Bir çocuğu boğan sel, ona su verdiğini söyleyebilir mi?” – Andre Gide, Kalpazanlar
Anlatmak istediğimin kıyısından köşesinden geçmenin hiçbir manası yok. Velimir Perasovic’in sezon başında kurmak istediği kadro ile lacivert beyazlı yönetimin tecrübeli çalıştırıcı için kurduğu kadro arasında dağlar kadar fark vardı. Oyun kurucu pozisyonunda istenilen ilk tercihlerin alınamaması gayet anlaşılabilir bir durum ancak ilk opsiyonlar olmadığında beşinci ve altıncı seçeneklere yönelmek açıkça ifade etmek gerekirse yönetimsel bir başarısızlıktır. Bu başarısızlığı eleştirdiğim noktada, Perasovic’in yaptığı tercih hatalarını da görmezden gelmek pek mümkün değil. Zira başarısızlık, hiçbir zaman bir nedene bağlı olmadığı gibi, başarısızlığı etkileyen tüm nedenler, sürekli olarak birbirleriyle etkileşim içerisindedir.
Velimir Perasovic’in Baskonia günlerinde elde ettiği mirasın çok benzerini, Anadolu Efes’te hayata geçirmeye çalışması, koç göreve geldiğinde yer alan oyuncu grubu düşünüldüğünde, başlı başına bir hataydı. Jayson Granger ve Thomas Heurtel’den oluşan oyun kurucu rotasyonuyla Baskonia’daki çift oyun kuruculu sisteminizi burada da sürdürülebilir kılmanız mümkün olmadığı gibi, bir sonraki sezona da işleyen bir yapı bırakmanız söz konusu olamaz. Bunun farkında olan Perasovic de sezon başında oyun kurucuları değiştirmeye çalıştı ancak Anadolu Efes yönetiminin deneyimli antrenöre sunabildiği son alternatifler, Granger-Heurtel ikilisini mumla arattı doğrusu.
Devam edelim. Velimir Perasovic’in oyun sistemi özelindeki en keskin hatalarından biri, belki de en önemlisi, Bryant Dunston ve Vladimir Stimac’ı birlikte oynatma tutkusu oldu. Brock Motum’dan istenilen verimin alınamaması ve Derrick Brown’ın sakatlığı, bu tercihteki en büyük etkendi belki de ancak aksiyonun belirli dönemlerinde kullanılması gereken bir stratejiyi ana plan haline getirme çabası, büyük bir hüsranla sonuçlandı. Söz konusu dönemde yapılan Justin Doellman hamlesine değinmek bile istemiyorum, el insaf.
Anadolu Efes bölümünde ele almak istediğim esas nokta, takımın Ergin Ataman ile birlikte geçireceği değişim. Dün oynanan Darüşşafaka Basket maçında sinyallerini almaya başladığımız bu değişimin dışında kalan ilk unsur, çok büyük bir sürpriz olmazsa Vladimir Stimac olacak. 2016/17 sezonunda Beşiktaş Sompo Japan’da müthiş bir performans sergileyen Sırp pivotun, Bryant Dunston’ın varlığını da düşündüğümüzde Ataman’ın basketbol felsefesinde kendisine yer bulabileceğini pek zannetmiyorum.
Peki, neler değişecek Anadolu Efes’te? Ergin Ataman’ın klasikleşen yaklaşımı gereğince birinci planda yer alan oyuncuların 30+ dakikalar ile parkede yer alacağı, mümkün mertebe dar rotasyonun tercih edileceği ve dönem dönem iki dört numaralı kısa beşlerle oynayan bir takım izleyeceğimizden eminim. Başarıya ulaştığı her takımda, üçlü bir sac ayağı oluşturan ve bundan sonuna değin verim almayı da bilen tecrübeli antrenörün lacivert beyazlı ekipte tüm stratejisini dayandıracağı isimler, Errick McCollum, Derrick Brown ve Bryant Dunston olacaktır. (Önceki sezonlarda bu üçlüler, McCollum, Micov, Lasme ve Arroyo, Hawkins, Bonsu vb. türevleri ile birçok kez karşımıza çıkmıştı) Bu bağlamda yapılan Toney Douglas hamlesi ve yapılmaya niyet edilen ancak yapılamayan Mindaugas Kuzminskas hamlesinin de Ataman’ın teşhisi ile bire bir örtüştüğünü ifade etmek gerek.
Son olarak Ergin Ataman yönetimindeki Anadolu Efes’in geçmiş son dört sezona oranla çok daha rekabetçi bir kimliğe bürünmesi oldukça muhtemel. Devam eden sezonun bu aşamasında, erken konuşmak bazı sakıncalar içerse de konulan teşhisin doğruluğu ve Ergin Ataman’ın rekabetçi karakteri itibarıyla lacivert beyazlıların Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi’nde final serisi oynamasının muhtemel olduğunu belirtmeliyim. Türk Hava Yolları EuroLeague’de ise tren kaçalı çok oluyor.
Öne çıkan istatistikler
- Anadolu Efes, 15 hafta sonunda rakiplerine en yüksek yüzdeyle iki sayı şansı tanıyan takım. (54.59%)
- Anadolu Efes, organizasyonun ilk bölümünde Net True Shooting değeri en kötü ikinci takım. (-6.19) Birinci sırada Kızılyıldız var. (-8.84)
- Anadolu Efes, ortalama 17.5 saniyede hücum ederken rakiplerine ise 17.1 saniyede hücum etme imkanı tanıyor. (EuroLeague’de genel ortalama 17.6)
- Anadolu Efes, skor üretiminin 53.10%’unu asist üzerinden sağlayarak bu alanda ligdeki en kötü takım konumunda.
- Anadolu Efes, EuroLeague’de net rating sıralamasında (-6.1) ile Kızılyıldız (-8.0) ve Armani Olimpia Milan’ın (-6.3) ardından son sırada.
Anadolu Efes