Euroleague yönetiminin uzmanlık alanı: “Yönetememek” | Köşe yazısı

Dün akşam saatlerinde İsrail hükümetinin aldığı seyahat sınırlaması kararı Anadolu Efes-Kızılyıldız maçının önüne geçti. Ergin Ataman konuyla ilgili, bence haklı olarak, serzenişlerini dile getirirken Ioannis Sfairopoulos ise maçın elbette İsrail’de oynanması gerektiğini ifade etti. Peki kazın ayağı gerçekten öyle mi, yoksa Euroleague yönetimi yine şahane bir yönetim faciasına mı imza attı?

Hatırlayacağınız üzere Euroleague yönetimi sezon başında koronavirüs vakaları nedeniyle maç kadrosu için gerekli oyuncu sayısına ulaşamayan takımları 20-0 hükmen mağlup sayma gibi dahiyane bir planla çıkmıştı karşımıza. Tepkiler üzerine bu karardan vazgeçseler de akla mantığa sığmayan kararı alan yönetenlerin, bugün makul kararlara imza atmasını bekliyoruz. Nitekim atamamaya da devam ediyorlar.

Rekabet avantajı buhar oldu

Ataman, Kızılyıldız maçı bittikten sonra yaptığı açıklamalarda adaletsizliğe vurgu yaptı. Ben de bu noktada sezonun doğal akışını sekteye uğratan adaletsizliği biraz detaylandırmak istiyorum. Her şeyden önce söz konusu erteleme kararı, Fenerbahçe Beko ile çok daha yorucu bir maç oynayıp Anadolu Efes‘in karşısına çıkacak Maccabi‘ye konfor alanı yarattı. Kızılyıldız’ı rahatça yenip iyi durumdayken Maccabi’nin karşısına çıkacak Efes’in potansiyel rekabet avantajı buhar oldu. Zira bu maçın en iyi ihtimalle 10 gün sonrasına yeniden programlanacağı çok açık. Orada da başka sorunlar ortaya çıkıyor.

Karşılaşma çift maç haftası dışındaki bir haftaya programlanacağı için iki takım da yeni bir çift maç temposunun içine girecek. Kaldı ki Efes’in üst üste Barcelona, Olympiacos, Fenerbahçe Beko, Valencia ve CSKA Moskova ile oynayacağı düşünüldüğünde bu maçlardan herhangi birinin öncesinde veya sonrasında yeni bir Tel Aviv seyahatine çıkmak neresinden bakarsanız bakın makul değil.


Öte yandan maçın sezon arasına alındığını düşünelim. Türkiye kupasının iptal edilmesi sayesinde Efes’in bol bol antrenman yaparak geçirebileceği dönemi bu kez bir seyahat ve Maccabi maçıyla sekteye uğratıyorsunuz. Kısacası yönetenlerin dün erteleme kararı aldığı maçı, takvimin neresine koyarsanız koyun olmuyor, olmaz da.

Euroleague yönetimi ne yapabilirdi?

Eğri oturup doğru konuşmak gerekirse Maccabi dün Fenerbahçe Beko ile değil de Valencia ile oynasaydı bu yazının da adaletsizliğe isyan etmenin de anlamı kalmazdı. Çünkü o durumda erteleme kararının, üzerinde hiç düşünülmeyen diğer kararlardan farklı olabileceğini iddia edemezdim. Fakat Maccabi’nin dün İstanbul’da olması, karar verme kabiliyetleri bir hayli yüksek olan yönetenlerin, hakikaten hiç düşünmeden iş yaptığını gösteriyor.

En kötü alternatiften başlayalım. İki takımın da İstanbul’da olması ve fikstürü sıkıştırmamak amacıyla maçın ilk planda İstanbul’da, Sinan Erdem dışındaki bir salonda cuma günü oynanması düşünülebilirdi. Hem Efes hem de Maccabi, Tel Aviv seyahati yapmayacağı için şu anki erteleme kararının yarattığı adaletsizlikten daha büyük bir adaletsizlik söz konusu olmazdı. Buradaki tek sorun, Efes’in çift maç haftasını seyahat etmeden geçirme ihtimaliydi. Fakat diyelim ki Euroleague yönetimi bunu düşündü ve Maccabi halihazırda İstanbul seyahati yaptığı için uygun görmedi.

EuroLeague
dinosaur (@dinoman_j)

O zaman iki takım da kalkıp ya Belgrad’a ya da Atina’ya gider, paşa paşa maçlarını oynar gelirdi. Ne fikstür sıkışırdı ne de adaleti tahsis etmede bu kadar kötü bir imaj çizilmezdi. Kaldı ki bu planın itiraz edilebilecek hiçbir yanı olmadığı çok açık. Neden mi?

Efes ilk Maccabi maçını İstanbul’da seyircisiz oynadı. Atina ya da Belgrad’da oynanacak maç da haliyle seyircisiz olacaktı. İstanbul-Tel Aviv uçuşu 2 saatken İstanbul-Belgrad arasının 1 saat, 45 dakika, İstanbul-Atina’nın ise 1 saat olduğu düşünüldüğünde seyahat süresi açısından olumsuz bir durumun olmadığı da ortada. Kaldı ki çift maç haftasının mevcut planlamasında Efes için 1, Maccabi için doğal olarak 2 seyahat öngörülüyordu. Bu bağlamda da herhangi bir adaletsizlik ortaya çıkmayacaktı.

Darüşşafaka-Bologna maçında neler olmuştu?

Euroleague yönetiminin Maccabi-Efes maçıyla ilgili sorumluluk alma ve hak gözetme becerisinden yoksun tavrı ne ilk ne de son olacak. Koronavirüs salgının henüz başlarında İtalya’ya uyguladığımız seyahat kısıtlaması nedeniyle Bologna, ülkeye giriş yapamamıştı. 4 Mart 2020’de oynanması planlanan maç, 5 Mart tarihine ertelenmiş ve Darüşşafaka‘nın tüm girişimlerine rağmen Belgrad’a alınmıştı.

O gün, kazananının grup ikincisi olarak çeyrek finale çıkacağı maçta bir takımın rekabet avantajını, çok benzer bir kısıtlamayı gerekçe göstererek elinden alan Euroleague yönetimi, bugün yine tarih yazıyor. Varlığını devam ettirebilmesi A lisanslı paydaşlara ve sponsorlara bağlı olan organizasyonun yönetim zaafiyetine, ligin finansal anlamda da sahibi konumundaki kulüplerin ses çıkarması gerektiğini düşünüyorum.

Aksi takdirde karar alamamayı ve adaleti sağlayamamayı alışkanlık haline getirenlerin daha büyük bir konuda, daha büyük mağduriyetler yaratacağı ayan beyan ortada.

1 Yorum

  1. Biraz empati yapalım ! Diyelimki Türkiye sınırlarını bir hafta kapasa ve Maccabi İstanbul a gelemese vs. vs ! Yine aynı şeyleri yazarmıydınız !?
    FB Beko geçen hafta CSKA ya gitti,bir hafta sonrada Khimki ye ! Mantıken Moskova ya gidilmişken, her iki maçıda aynı hafta oynamamak için bir neden varmıydı !? Yoktu ama,fisktür müsade etmedi .Kimsede FB Beko tarafından serzenişte bulunmadı !
    Geçen sene Darüşafaka nın durumunda başka takımlarda kaldı.Sonradan takımlar kendi sahalarında oynama konusunda ısrar edince,şimdiki uygulamaya dönüldü.Yaşanan pandemi çok sıradışı.Dolayısıyla bırakın EL,dünya bile zaman,zaman ne yapacağını bilemiyor !
    Ataman EL teki başarısız sonuçların üzerini örtmek için şarklı mantığını kullanıp,zaman,zaman hakemleri,zaman,zamanda EL yönetimini işine geldiği gibi eleştiriyor !

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlgili Haberler