1- Üç sayısı savunması.. Galatasaray’ın sezon başından beri en çok eleştirildiği nokta 3 sayı savunmasındaki sorunun bir türlü çözülememiş olması. Kaybettiği maçlarda %44 ile üçlük yiyen Galatasaray, özellikle deplasman maçlarında dış alanda yeteri kadar sert olamıyor. İlk maçta Galatasaray’a karşı %55 ile üçlük atan Karşıyaka, ligde en yüksek üç atış yüzdesine bu maçta ulaştı. (Toplamda Karşıyaka bu sezon 3 kez %50 nın üstünde üçlük attı) Her ne kadar geçen sezon kadar olmasa da önemli şutörleri olan Karşıyaka karşısında Galatasaray, özellikle deplasmanda dış alanda sert savunma ortaya koymazsa, çok büyük bir sıkıntı yaşayabilir.
2- Tempoyu belirlemek. Galatasaray Odeabank, tempolu basketbol oynayabilen bir takım. Hızlı guardlara ve sahayı hızlı koşabilen uzunlara sahip. Ancak bu seride bunu tercih etmek özellikle deplasmanda Galatasaray, için vahim bir hata olabilir. Tempo yavaşlar ve iş sete sete kalırsa Galatasaray’ın çok daha önemli yetenekleri var. Bundan da önemlisi Karşıyaka, enerjisini tempodan alan bir takım. Maçın temposunu Karşıyaka’nın ayarladığı bir maçı kazanmak oldukça zor. Bu yüzden Galatasaray’ın mümkün olduğunca tempoyu kendine göre ayarlaması gerekiyor. Bu yüzden de guardlarından topu mümkün olduğunca uzak tutmalı.
3- Forvetler belirleyici olmalı. Topu McCollum ve Jerrells’tan uzak tutmak demişken Galatasaray’ın sete set hücumda başarılı olabilmesi için Sinan-Blake-Vladimir üçlüsünün iyi performansı şart. Sinan’in işin savunma kısmında önemli görevleri olduğunu düşünürsek özellikle Blake’in mümkün olduğunca hücumdaki yaratıcı taraf olup, hücumu yönlendirmesi gerekiyor.
4- McCollum ve Jerrells’ın kullanılışı.. Yazıda bir çok kere Galatasaray’ın iki guardının işin sadece sayı üretme kısmında kullanılması gerektiğinden bahsettim. Karşıyaka her iki maçta da bölüm bölüm ön sahada baskı yapacaktır. Bu nokta da Galatasaray’da karar verici kişiler bu ikili olursa tempo Galatasaray’ın hiç beklemediği noktaya çıkabilir. Koç Ergin Ataman’ın rotasyonu mümkün olduğunca iyi kullanıp, bu ikiliyi sadece birer bitirici olarak kullanmalı.
5- Chuck Davis’ın hücumdaki rolü…
Galatasaray’ın yeni transferi Chuck Davis, henüz takıma alışamasa da Dorsey’in gidişi sonrası takım içerisinde önemi çok daha arttı. Davis, ilerleyen yaşıyla birlikte zaten pek iyi olmadığı atletizm de giderek daha fazla sorun yaşasa da iyi kullanıldığında hücumda önemli bir silah haline gelebilir. Hele hele fundamental bilgisiyle Kenny Gabriel’i yüzü dönük oyunlarda bir maden haline getirebilir. Davis, Lasme’nin dinlendirildiği anlarda 5 olarak oynayacaktır. Bu anlarda eğer karşısında Iverson olursa, işin hücum kısmında mümkün olduğunca onu kullanmak Iverson’ı faul problemine sokmak adına mantıklı olacaktır.
6- Lasme’nin sahada kalması gerekiyor. Dorsey’in gidişi sonrası savunmadaki tek caydırıcı oyuncu olan Lasme’nin mümkün olduğunca sahada kalması gerekiyor. Jones’ın penetreleri karşısında çemberi savunabilecek tek oyuncu olan Lasme, sahada kaldığı sürece Galatasaray savunmasını bir adım yukarıya taşıyacaktır.
7- Colton Iverson savunması..
Karşıyaka tarafında bahsettiğim gibi Galatasaray’da Iverson’ı bire birde savunabilecek bir oyuncu yok. İşler sete sete kaldığında Karşıyaka bu avantajını kullanmaya çalışacaktır. Bu nokta da Galatasaray’ın yardım getirmekten çok pas kanalına baskı yapıp, topun içeriye geçmesine engel olması gerekiyor.