Her şeyden önce Doğuş’u tebrik etmek gerekiyor. Çok başarılı bir sezon geçirdiler. “Harcanan para/galibiyet sayısı” çoğu zaman geçerli olan bir değerlendirme kriteri olsa da bu Daçka için geçerli değil. Çünkü playoffa kalmayı başaran takımlar içinde, Avrupa düzeyinde bir geleneğe sahip olmayan tek takım Daçka. Bu açıdan bakıldığında Blatt’in ekibi iyi bir iş başardı. Ne kadar para dökerseniz dökün, kültürün oluşması için en üst seviyede uzun süre mücadele etmek gerekiyor.
After its history-making season finish, @dackadogus is confident it’ll make noise regardless of playoff opponents! https://t.co/3Ly02kpSIF pic.twitter.com/YUQABMIgp8
— EuroLeague (@EuroLeague) 13 April 2017
Buraya kadar iyi geldiler ancak deniz bitti. Bunu 1-8 eşlemesinden dolayı değil oyun tarzlarındaki bariz üstünlükten dolayı söylüyorum. Pozisyon pozisyon incelediğimizde oyunun her departmanında Real ağır basıyor. Bir ve iki pozisyonunda Real açık ara öndeyken dört ve beş pozisyonlarında adeta rakibini sahada silecek kadar iyi. “Harika çocuk” olarak adlandırılsa da Zizic bu seviyeler için hala bir çocuk. Furkan’ın en iyi gününde bile yapabilecekleri, Real’in pota altını hırpalayabilmekten çok uzak. Moerman’ın sahayı açması ve Harangody’nin sertliği; Daçka’nın Real’e ne kadar direnebileceğini belirleyecek. Wanamaker-Wilbekin-Clyburn üçlüsünün Llull-Doncic-Fernandez-Carroll dörtlüsüne cevap vermesi gerekiyor. Daçka’nın tüm seride önde olduğu tek departmanı koçu. Avrupa’daki en iyi sezonunu geçirmese bile Blatt, kriz anlarında çözüm üretmekte zorlanan Laso’ya ağır basıyor. Laso ise aksine kariyerinin parlak normal sezonunu yaşadı. Buna rağmen Daçka’nın Real’e direnme şansı hiç yok. Çünkü tamamen bire bir üzerine kurgulanan Daçka’nın, ligin en tempolu oynayan ve en çok asist üreten takımından daha fazla skor üretmesi imkansıza yakın. Real Madrid, evinde maç başına 93 sayı, deplasmanda 83 sayı üretiyor. Daçka ise deplasmanda 77 atabiliyor, evinde ise 81.
Real’in kanatları: Pace&Space’i en iyi oynayan ve en çok içselleştiren kadro. Zayıf karnı ise, tempolarını domine edemedikleri zaman verimlilikleri bir basamak da olsa düşüyor. Üstelik, Laso birinci planı çalışmadığı zaman ikincil plan üretmekte zorluk çektiğini biliyoruz. Ancak bu zayıflıkların, çelik zırh üzerindeki çentik olmaktan ileri gitmediğini söylemek gerek.
Daçka’nın kanatları: Blatt’in sürprizleri, Wilbekin’in delirme ihtimali.
Zayıf karnı: En önemlisi rakibin temposunu bozacak bir savunma felsefesine sahip değiller. Hücumdaki bireysellik savunmada da oyuncuları bireyselliğe itiyor. Ancak savunma bir takım ve yardımlaşma işi.
çağlar bey yazınız çok güzel olmuş elinize sağlık tek bir şey merak ediyorum o da fenerbahçenin seri tahmininde fenerbahçe sizce deplasmandan bi galibiyet çıkaramaz mı ben obranın panayı yönetirken barça-pana serisindeki gibi çok ekstra bi şey yapacağını düşünüyorum şu zamana kadar OAKA da maç alamadı 11 senelik bir durum bu ama genelde kritik maçlarda bu sene fenerbahçe bi şekilde kazanmayı bildi ben deplasmanda bir maç alabilir diye düşünüyorum sizin 3-2 tahmininiz iki takımın sadece kendi evindeki maçları kazanacağına yönelik mi ?
Kaan Bey merhaba,
İnce yorumunuz için teşekkür ederim. Böyle yorumlar çok motive edici.
Obra’nın, tüm oyuncuları başka bir konsantrasyon seviyesine çekeceğine eminim. Büyük bir sürprize imza atar mı bilemem. Bazen başarılar öylesine ışıldıyor ki üzerinden ne kadar zaman geçtiğini unutuyoruz. Rubio’yu “one and box” ile devre dışı bırakmasının üzerinden 6 yıl; Kalinic’i 5 oynatmasından bugüne 2 yıl geçti. Tabii ki şapkadan tavşan çıkarabilir ama çıkarmadığı yıllarda da başarılı oldu. Fenerbahçe’nin turu geçmesi için büyük bir sürpriz yapmasına gerek yok aslında. Geçen seneki oyun akışına dönsün yeter. Bu seneki sorun savunmada değil. Hücum opsiyonlarının çok sınırlanmış olması.
OAKA, sorunuza gelince. Ben Obra’nın Atina’dan bir galibiyet çıkaracağına inanıyorum. Ama Fenerbahçe’nin de İstanbul’da bir maçı vereceğinden endişe ediyorum. Farkındaysanız cümleyi şöyle kurdum. Obradovic bir maç çıkaracak, Fenerbahçe bir maç verecek. Çünkü bu sene Fenerbahçe’nin en az dört maçta Obradovic’in iradesini sahaya yansıtamadığını gördük. (Baskonia x 2, Maccabi x 2). Umarım yanılan ben olurum.
Çağlar bey cevabınız için teşekkür ederim aynen dedikleriniz serinin bir özeti olacak şekilde tek korkum geçen seneki fenerbahçenin hücum ritmini bu play off serisinde görmek böyle olursa ben de turu geçeceğini düşünüyorum çünkü bu sene gördük hücum bir yerde tıkandıktan bir süre sonra savunma derinliği ister istemez düşüyor tekrardan sağolun cevabınız için