Ercüment Sunter Röportajı – TB Özel

TB Ercumen Sunter Röportajı

 

“Sitemiz yazarlarından Ersin İleri ve Erce Esmer, bu sene Avrupa’da ve Türkiye’de çok iyi performans gösteren Aykon Ted Kolejlilerin deneyimli koçu Ercüment Sunter ile röportaj yaptı. Hocaya TED Kolejliler özelinde ve genel olarak Türkiye basketbolu hakkında sorular sorup fikirlerini aldık.”

Hocam sene başında planlarınızın Nedim Yücel ve Jovo Stanojevic ile sezona başlamak olduğunu biliyorduk, hatta bu plana göre çalışmalar yapılmıştı. Fakat ikisi de takımdan ayrıldı, bu ayrılıklardan sonra ki takım kimyası nasıl oluştu? Takım şu an istediğiniz seviyede mi?

Geçen sene çok yaşlı ve çok tecrübeli bir takım vardı, istatistiksel olarak iki isimde zirvedeydi. Nedim ribaundda, Jovo sayı krallığında zirveye oynuyordu. Takımın yaş ortalaması yüksek olduğu için, antrenmanları da ona göre ayarlıyorduk.  Jovo son anda bıraktı, Nedim’e ve kulübe de çok cazip bir teklif gelmişti. Böyle olunca takımın sistemi mecburen değişti, ama geçen sene ki takıma göre bu sene ki takım çok daha iyi. Geçen seneki kadro ile bu sene Avrupa kupalarında oynasaydık çok zorlanırdık. Jovo bıraktıktan sonra yerine getirebileceğimiz en iyi ismi; Golubovic’i aldık. Golubovic hem dinamik, hem daha genç, daha farklı bir oyuncu. Nedim’in yerine getirdiğimiz Berkay içinde aynı şeyleri söyleyebilirim. Olaylar böyle gelişince doğal olarak çok farklı bir kimyaya büründük. Antrenman seviyesi, hücum ve savunma seviyesi yüksek bir takıma dönüştük. Rotasyonumuzun genişlemesi de buna bir artı diyebilirim ki daha rotasyon içinde oynatamadığımız oyuncuda var.

 

İlk olarak şunu söylemeliyim ki gruba çok kötü bir başlangıç yaptık. Bu kötü başlangıcın sebebi ise, takımın oturma sürecine denk geldi. Bence takımın bir birine tamamı ile alışmaya başlaması Alba maçından sonra oldu. Yavaş yavaş kazanmaya başlayınca takıma çok büyük bir özgüven geldi. Gruptan çıktık, evet, bundan çok mutluyum. Fakat esas mücadele şimdi başlıyor, buradan sonra oynadığımız her maç final havasında olacak. Şimdi ki grubumuzda ki rakiplerimiz bir birinden çok tehlikeli takımlar ama ben takımıma güveniyorum, elimizden ne geliyorsa yapıp bu gruptan da çıkmayı planlıyoruz. Biz gidebildiğimiz yere kadar gideceğiz, oyuncularımda ki özgüven bana da çok büyük güven veriyor. Önümüzde çok zor bir takvim var, ama önemli olan bu fikstürü en iyi şekilde kullanmak. Takımın ritmini daha da arttırması bakımından çok önemli bir periyod olacak.

İleri ki aşamalar için takıma takviye yapmayı planlıyor musunuz?

Hayır, takıma ekstra bir takviye düşünmüyoruz. Benim oyuncularım hem lig, hem de Avrupa için yeterli.

TED Kolejliler Voleybol şubesini kapattı, kadın basketbol takımı da geçen sene zor ligde kaldı, bu sene ise galibiyeti yok.(Röportaj yapıldığında TED Kolejliler – Botaş maçı oynanmamıştı)  Bu bütçe kısıtlaması erkek takımı etkiledi mi?

Bu sene ile geçen sene arasında pek bir fark yok diyebilirim, geçen sene ki bütçemize yaklaştık. Şu an bir sıkıntımız gözükmüyor.

Altyapıdan Kaan Sarıaslan A takıma yükseldi ve geri altyapıya döndü. Bu tarz düşünceleriniz yine olacak mı?

Kaan’ı biraz daha tecrübe kazansın diye kiraladık. Altyapı konusu başlı başına bir olay. Hep söylüyorum, bu eğitim sistemi oldukça alt yapıdan oyuncu çıkarmamız çok zor. Kaan’ın şansı,onun  ailesi de oyuncumuz Berent’in ailesi gibi beden hocası. Dolayısıyla ailesel destek konusunda sıkıntı yaşamıyor.

Okullar bu konuda en önemli etkenlerden biri. Mutlaka destek vermemliler. Bana bazen veliler geliyor ,bu sıkıntıları anlatıp ne yapacaklarını soruyorlar.Onlara dediğim şey,tecih yapmak zorunda oldukları. Eğer Amerika’ya gönderebilme imkanınız varsa bu tercihi yapmak zorunda kalmazsınız. Çünkü orada eğitim ve basketbol gelişimi beraber sürdürülebiliyor. Ancak Türkiye’de ve diğer Avrupa ülkelerinde de birini tercih etmek zorundasınız. Türkiye’de özellikle oyuncunun ailesi spor içinde olmadığı zaman,spor üzerinden gelecek bir kariyere biraz daha inançsız oluyorlar. Daha temkinli yaklaşıyorlar.Bu da altyapıdan oyuncu çıkmasını iyice sorlaştırıyor.Ancak tekrarlamak gerekirse okullar bu işin içine girmeden bu işi çözülmez. Bakın,3 milyonluk Slovenya bizden daha çok sporcu çıkartıyor. Ülkemizde ancak kuluplerin gayreti,kişisel gayretler ve biraz da şansla oyuncu çıkabiliyor.

Hocam 2-3 senede özellikle yerli oyuncu rotasyonu iyice daralmaya başladı. Yabancı sınırlaması konusundaki düşünceleriniz nedir?

Ben yabancı sınırlamasına karşılıyım. Bu rekabette yabancı sınırlamasıyla başarı gelemez. Belki kıta dışına kota koyulabilir, ancak Avrupa’nın diğer ülkeleriyle sürekli rekabette olan bir ülkeyiz dolayısıyla bu rekabette geri kalmamak için bu kıtanın oyuncularına serbestlik tanınmalı. Aslında yabancı sınırlaması Türk oyunculara da zarar veriyor. Biraz yıldızlaşan bir yerli oyuncuya astronomik ücretler veriliyor. Bu ücretler oyuncuların gelişmesini engelliyor.Oyunculara sahaya daha adım bile atmamışken çok yüksek ücretler ödenince,oyuncunun bir amacı kalmıyor. Böyle bir durumdabasketbola konsantre olması çok zor. Ayrıca yabancılar varken de Türk oyuncular kendilerini ispat edebilirler. Örneğin Hidayet Türkoğlu,Mirsad Türkcan tüm yabancılara rağmen kendilerini gösterdi ve ispat etti. Avrupa’da böyle bir sınırlama koyan biz ve Rusya var. Son Avrupa Şampiyonasına bakarsanız bu sınırlamaların yararlı olmadığını farkedersiniz. Bunun dışında kulüplerin de işi çok zorlaşıyor. Takımlarımızın bütçelerini  düşündüğümüzde kaliteli yerli oyuncuları kadroya katmak iyice zorlaşıyor.

Bakın Yunanistan’a gittim, krizin de etkisiyle bütçelerde çok büyük kısıtlamalar oldu. Oradaki oyuncular kendini gösterip  Olympiakos’a ,Panathianiakos’a Türkiye’ye ,İspanya’ya gitmeyi amaçlıyor. Bizim yerli oyuncularımızın çoğunda bu amaç yok ne yazık ki. Önümüzdeki senelerde yeni gelen Yunan oyuncular Yunanistan’a yine çok güzel bir dönem yaşatacaktır.

Bu sene özellikle Caner’in gösterdiği çıkış 3 numara rotasyonunda önemli bir katkı sağladı.Aynı zamanda Muhammed ve Berkay’ın katkılarıyla sizin yerli rotasyonuzunu genişletiyor sanırım?

Caner’in biraz daha kendine güveni geldi ve şutlarının isabet oranı arttı. Savunma katkısı her zaman çok iyiydi zaten. Muhammed de yavaş yavaş devreye girmeye başladı. Henüz genç bir oyuncu. O da tecrübe kazandıkça aldığı sorumluluk alacaktır. Berkay kiralık olarak kadromuzda bu sene. Çok önemli katkılar veriyor ve sorumluluk alıyor.

 

Hocam siz uzun yıllardır bu lide antrenörlük yapıyorsunuz. Henüz takımlarımızın bütçelerinin bu kadar büyük olmadığı yıllarda Türkiyenin Avrupa’da tek amirali Efes vardı,yanında bir takım daha  Avrupa kupalarına katılıyordu. Ancak o yıllarda bu maçlara gösterilen ilgi şuandakinden çok daha yüksekti.  Bu azalan ilginin nedeni nedir sizce?

Bu sene Arena’da yaptığımız Avrupa maçlarımızı genelde 300-500 kişiye oynuyoruz. Arena’da en az 1000 seyirciyle oynayacağımızı hesaplamıştık ama orda resmen zarar ettik. Burda kulüplere de basına da çok iş düşüyor. Kulüplerin pazarlama departmanı olması lazım. Biz insanlara basketbol satamadık ne yazık ki. Futbol bunu başardı ancak biz bu konuda başarısız olduk. Telekom’da da bir dönem çok iyi seyirci vardı ancak orda da davetiyle sağlanıyordu bu yüksek rakamlar. Jenerasyonun değişmesiyle de kültürel bazı farklılıklar yaşandı ancak yeni seyirci kitlesini çekmek için bir çalışma yapılıyor mu diye sorarsan ,cevabım “ne yazık ki yapılmıyor” olur. Avrupa’ya baktığımızda Fransa’da Almanya ‘da salonlar dolu dolu oynanıyor maçlar. Salonların fiziki yapısı da planlı ve programlı değil. Otopark olsun,içerdeki imkanlar olsun bunlara da çok önem gösterilmeli. Bakın Mersin’e yeni salon yapıldı ancak sorunları ortada.

Ancak Ankara’ya baktığımızda bu fiziki imkanlar biraz daha uygun gibi?

Ankara beni hayal kırıklığına uğrattı açıkcası. Ulaşım ve tesis konusunda gayet iyi vir salon Ankara Arena.Dediğim gibi bu sene ben en az 1000 kişi bekliyordum orda ancak Ankara seyircisi ilgi göstermedi.

Hocam geçen maç Türk Telekom ve TED Ankara Kolejliler arasında yönetimsel seviyede bazı gerginlikler oldu. Sebebi neydi bunların?

Yani bunlar kötü giden maçlardan sonra olabilecek bazı gerginlikler. Aslında bu tarz gerginliklerin büyütülmemesi lazım. Telekom organizasyon açısından da güzel adımlar atıyor. Bunlar basketbol için faydalı gelişmeler.

Peki hocam,siz kulüp olarak böyle organizasyonlar yapmayı düşünüyor musunuz?

Bu benim görevim olmadığı için çok fazla bir bilgim yok açıkcası. Ancak şunu söyleyebilirim, yoğun fikstürden dolayı ekstra çalışmalar yapmak çok daha zor oluyor. Şuanda benim bildiğim bir yeni salon projesi var. TED Üniversitesinin içinde bir salon yapılması planlanıyor. Eğer biz üniversiteyi işin içine sokabilirsek o zaman taraftar desteğimiz de artacaktır. Bu salon projesi bence Kolej’in geleceği.

Hocam Ted Kolejliler sanki bir zümre takımı gibi algılanıyor.Bu da seyirci konusunda bir sıkıntı yaratıyor gibi sanki. Daha fazla seyirci çekilebilir mi sizce?

Öncelikle Kolejliler dediğiniz çok büyük bir kitle. Sadece şuanda okuyanlar değil,yıllardır verdiği binlerce mezunu var. Sadece onları bile işin içine sokabilirsek tarfatar desteğimiz canlanacaktır. Ancak bu üniversitenin içerisinde olması lazım .Çünkü İncek’te böyle bir çalışma yapılırsa oraya seyirci çekmek çok zor olur. Salon şehrin içinde herkesin erişebileceği bir yerde olması lazım.

Hocam son olarak Milli Takım hakkındaki düşünceleriniz nedir. Daha önceki röportajlarınızdan kurtuluşu yerli antrenör olarak gördüğünüzü biliyorum.Şuanki düşünceleriniz nedir?

Yerli antrenör benim ilk tercihim tabiki. Ancak yabancı antrenör gelecekse de bu antrenörün yıllarca burada çalışmış olması gerek. Milli takım, kulüplerden çok farklı. Milli takım antrenörünün bütün oyuncuları çok iyi tanıması lazım. Çünkü milli takım oyuncularıyla beraber çalışabileceğiniz en fazla 2-3 ayınız var. Milli takım hocasının mutlaka iyi bir motivatör olması lazım. Çünkü milli takım seviyesinde motivasyon çok fazla öne çıkıyor. Milli takımımızın ne olursa olsun her zaman Avrupa’da ilk 8 de olmamız gerekiyor. Bazen en üste çıkarız bazen 8. Sıraya düşeriz ama ne olursa olsun ilk 8 takım arasında olmamız lazım.

Hocam zamanınız ayırdınız çok teşekkür ediyoruz. Avrupa’da ve TBL’de başarılar diliyoruz size.

“Hocamıza bizi kırmayıp zamanını ayırdığı için teşekkür ediyoruz. Ayrıca röportajın düzenlenmesi kısmında yardımcı olan sitemiz yazarı Furkan Safa Çolak’a da teşekkürlerimizi sunuyoruz “

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlgili Haberler