Dağdelen: “Sahaya karakteri yansıtmak lazım” (TB Özel)

Bmo3MGLIYAEm6w6

TB2L takımlarından Vestel’in head-coach’ı Emre Dağdelen sitemize konuştu. Sezon başından Play-Off’lara her şeyi konuştuğumuz röportajı sizlerle baş başa bırakıyoruz:

Sezon başında çok kaliteli bir kadro ile yola çıktınız, en büyük avantajınız Adeleke ve Gordon’un ligi çok iyi biliyor olmasıydı. Oyuncu seçimlerinizde nelere dikkat ettiniz?

Bu konularda bütçe çok önemli bir şey, kulübümüz de sağ olsun bize istediğimiz oyuncuyu seçebilme lüksünü sağladılar. 5 Numaralı pozisyon için de sabit bir isim istiyorduk. Yani dışarı çıkıp şutu olan, dışarıdan çok fazla pozisyon arayan bir isim istemiyorduk. Adeleke de hem yıpratıcılığıyla, hem de offensive ribaund agresifliği ile bizim içini birinci sebepti açıkçası. Çok oyuncu önerildi fakat Adeleke tam istediğimiz oyuncu olduğu için kaçırmak istemedik. Alex’i zaten biliyorsunuz, Türkiye’de 5. Veya 6. Sezonunun geçiyor. Alex ile ilgili tek bir sorunumuz oldu, geçen sezon oynadığı şablondan çıkartmamız gerekiyordu. Çünkü bizim Türk oyuncu rotasyonumuzda çok katkı sağlayacak oyuncularımız var, eğer Alex’i aynı şablonda oynatmaya devam etseydik bu sefer Türk oyuncularımızın hiçbirinden katkı alamayabilirdik. Alex’i o şablonun dışına çıkarmayı başardık, sadece birkaç maç dışında o şablon dışına çıkamadı fakat o maçlarda da skor bularak büyüdü ve takım arkadaşları da savunmada ona destek oldu.

İsteyip de alamadığınız bir oyuncu oldu mu?

Çok iyi bir takıma sahibim, sezon başında da aynı şeyi söyledim. Oyuncularıma da çok güveniyorum. O yüzden ne ekstra bir transfere ihtiyacım oldu, ne de sezon başında alamadığım bir oyuncu oldu. Dediğim gibi kulübümüz sağ olsun, istediğimiz oyuncuları alma fırsatını sundular bize.

Diğer takımlara göre oyuncularınızı daha aktif, her oyuncuya en az 10 dakika ortalama süre veriyorsunuz. Bu olay sizin için Play-Off’ta çok avantajlı olacaktır.

Kesinlikle, Play-Off’lara ne kadar çok dinç/hazır oyuncuyla girersek bizim için bi’ o kadar iyi. Eğer bir hedefiniz varsa ve bu hedef de gerçekçi bir hedef ise, zaten oyuncuların ortalaması 10-15 dakika civarı olmalı. Durum böyle olunca, kenardan baktığınız zaman “Acaba hazır mı?” düşüncesi oluşmuyor.

Daçka’yı hem içeride, hem de dışarıda yenmek gerçekten çok büyük bir başarı.  Bu galibiyetin kilit noktaları neydi?

Bizce bu galibiyetlerin kilit noktası, maçın adının büyük olmasıydı. Çünkü Daçka’ya karşı oynuyorsunuz, kadro bakımından ligin en iyi takımlarından bir tanesine karşı. Böyle olunca, kendi karakterinizi, en iyi oyunu sahaya yansıtmaya çalışıyorsunuz.  Zaten ikinci Daçka karşılaşmasına art arda iki maç kaybederek çıkmıştık, o maçı kazanmaya da çok ihtiyacımız vardı. Oyuncularım da kendi kendilerini bu maça çok iyi motive ederek, sahaya istediğimiz oyun karakterini yansıtarak çıktığımız için kazandık. Bu söylediklerim ilk maç içinde geçerli, ne zaman karakterimizi, oyun içi düzenimizi yansıtırsak işte o zaman kazanırız. Daçka maçları da bunlardan iki tanesiydi.

Sezon sonuna doğru da art arda iki tane çok kritik maç kaybettiniz, birisi Pertev, birisi de içeride İstanbul DSİ maçı. Bunlar sizin sıralamanızı etkileyecek, çok kritik maçlardı.

Bu maçların kayıpları bizim sıralamamızı etkiledi fakat bu maçları kaybetmek bizim için ders niteliğinde de oldu.  Diğer taraftan kaybedilmesinde ki en büyük sebep, alt sıradaki takımlarında küme potasından çıkmak istemesi, staff ve oyuncuların inancını daha yüksek oluyor. Bunu örnekleyecek olursak; Bir köşeye sıkışmışsam ve kaçacak bir yerim yoksa, bir tane vurup kaçmaya çalışırım. Play-Off’tan kurtulmak isteyen takımların yaptığı bu.

Oyuncuların hepsinden katkı almayı başarıyorsunuz, sezon ortalamalarına baktığımız zaman bunu görebiliyoruz. Bunun sırrı nedir?

Staff olarak kim parke de kalmayı hak ettiyse onu oyunda tutmaya çalışıyoruz. Bu özgüveni onlara aşılamak istiyoruz ve bunu da başardığımızı düşünüyorum.  Çünkü sahaya giren oyuncu, iyi işler yaptığı sürece oyunda kalacağını ve daha iyisini yapmak için çabaladığını görüyorum ve oyuncularım da bunun bilincinde. Biz de bütün olay tamamı ile bu.

Altyapıdan çıkan oyunculardan yararlanmak istiyor musunuz?

Altyapıdan çıkan oyuncularımızın oynaması gereken seviye şu an için burası değil. Çünkü bu seviyelerde yapacakları bir hata hem kendilerini, hem de takımı yakacaktır. Bu yaptıkları hata veya hatalar onların geleceğine sebep olabilir. Onlar için yapabileceğimiz en iyi şey, bol bol hazırlık maçlarında sahaya sürmek ve genç takım maçlarını iyi analiz edebilmek. Bazen bana da yakınanlar oluyor, “Neden genç oyuncuları oynatmıyorsun” diye. Onlara tek bir cevabım var, biraz empati yapmaları doğru olur.

Ekstradan bir yabancı transferi yapmak istiyor musunuz?

Kesinlikle hayır, çünkü çok iyi bir kadroya sahibim. Bunu her defasında vurguladım. Hem yeni gelecek Amerikalı’nın kadroya uyum sağlaması, takımın dengesini bozabilir. Çok daha önce olsa olabilirdi, çünkü sezon ortasından o oyuncuyu takım kimyasına göre hazırlamak için zamanınız olurdu fakat şimdi o zamanımız yok. O yüzden, böyle bir tercihim olmadı.

TB2L’de 2-3 kulüp hariç bütün takımların yakındığı tek konu ‘Taraftar’

Evet, bu konuda biraz yakınıyorum fakat bu sene diğer senelere göre daha şanslıyız. Maç kazandıkça insanlar ilgi duyuyor, takımı beğenen herkese tavsiye ediyor ve her maç seyirci sayısı biraz daha artıyor. Sağ olsun, Vestel yönetimi de reklamlarını artırıyor. Play-Off’ta da daha farklı reklamlar ve yeni organizasyonlar düşünüyoruz. Daha iyi olacaktır taraftar sayısı.

Son olarak genel bir sezon değerlendirmesi yapan Coach şunları söyledi;

Sezon bizim, özellikle benim açımdan çok zordu. İlk head-coach’lık sezonumda böyle büyük bir bütçeli bir takımda olduğum için kendim ile çeliştiğim çok zamanım oldu. “Ne yapacağım, nasıl yapacağım, acaba doğru mu yaptım?” diye günlerce düşüncem oldu.  Stresi çok olan, inişli-çıkış olan fakat doğru insanlarla çalıştığınız zaman sonucunun buralara geleceği bir lig oynadık. Şimdi Play-Off’lar başlıyor, bazıları için çok farklı bir yer fakat benim için sezonun devamı. Play-Off’larda hem savunmamızı, hem de hücumumuzu sertleştirerek, bazı kilit oyuncularımız için yeni setler ile Play-Off’a en iyi şekilde hazırlanmak istiyoruz.

Pamukkale serisi ile ilgili de açıklamalarda bulunan coach; “Ligin en az sayı yiyen takımı ile en fazla sayı atan takımlarından birisi karşı karşıya gelecek. Kim oyununu kabul ettirirse onun kazanacağı bir seri olacak. Ama sonuna kadar savaşacağız, elimizde bu level’ları çok iyi bilen oyuncular var, artık son sözü sahada söyleyeceğiz.” Dedi.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlgili Haberler