Fenerbahçe’nin Euroleague Medya Günü’nde gerçekleştirdiğimiz röportajlar serisinin son konuğu Ekpe Udoh! Geçen sezon katıldığı sarı lacivertlilerde beklentilerin çok üstünde bir performans sergileyerek takımın vazgeçilmezi haline gelen Birleşik Devletler vatandaşı oyuncu ile yeni sezondan beklentileri, geçen sezonun hikayesi, Željko Obradović, Türkiye’de yaşanan olaylar ve Fenerbahçe taraftarı hakkında konuştuk. Sözü daha fazla uzatmadan Ekpe Udoh’un açıklamalarına kulak kabartmaya başlayalım istiyorum.
Geride bıraktığımız basketbol sezonunda harika bir performans ortaya koyan Ekpe Udoh için o günler geride kalmış durumda, dinleyelim: ”Geçen yıl hemen hemen her şey benim için çok iyi gitti. Uzun süreli olarak Birleşik Devletler dışında ilk kez basketbol oynayacaktım, çekincelerim de vardı biraz ama harika bir takım ve çok iyi bir koç sayesinde hazırlık döneminin ilk bölümü hariç, işlerim kolaylaştı. Oyunumu geliştirdim, basketbol oynamaktan daha fazla keyif almaya başladım ve sonunda da takım olarak iki kupa kazandık. CSKA maçını sen de biliyorsun, o gün kazanmayı çok istiyorduk fakat olmadı, rüya gibi bir sezon geride kaldı bizim için.”
Ekpe, CSKA Moskova maçı demişken oradan devam edelim istedim. Başarılı pota altı oyuncusunun üzgünlüğü hep içinde bir yerlerde kalacak gibi: ”Herkesin De Colo’nun şutunun farklı bir noktaya düşmesi ile ilgili neler düşündüğünü tahmin edebiliyorum, yazılan bazı şeyleri ben de okuyorum, ben de keşke o akşam ağrılarımı daha az hissetseydim daha diri kalabilseydim diyorum ama geçmişi geri getiremiyoruz ne yazık ki. Şunu söyleyebilirim, ben de en az taraftarlar kadar üzgündüm maç sonu ve sonrasında gelen birkaç gün… Her gün ama her gün aklımda o ribaund vardı dersem dürüst olmuş olmam ama bu kadar yaklaşmışken dramatik bir şekilde kaybetmek kırıcıydı. Fakat geride bırakmak zorundasınız, biz takım olarak geride bıraktık o akşamı ve bu sezon yeniden orada olabilmek için kendi şansımızı yaratmaya çalışacağız.”
Yukarıda gördüğünüz fotoğraf ile neticelenen CSKA Moskova maçını biz de röportajımız esnasında geride bırakıp, Ekpe’nin bireysel gelişiminden bahsetmeye başlıyoruz. Fenerbahçe’ye geldiği ilk gün ile bugün arasında, oyununda yaşanan değişimi kendisi anlatıyor: ”Fenerbahçe’de geçirdiğim bir yıl içerisinde daha iyi bir basketbolcu oldum. Oyunun belirli birkaç noktalarına odaklanarak parkede yaşamanın tek bir noktaya odaklanarak yaşamaktan daha keyifli olduğunu keşfettim. Daha fazla sorumluluk aldım, hem hücum hem de savunmada sürekli bir şeyler üretebilmek için kendi bireysel gelişimime odaklandım. Tabii bunları tek başıma yapmadım. Koç Obradović’in basketbolla ilgili farklı bakış açıları kazanmamda çok büyük payı var. Fiziksel ağrılarımın olduğu bölümleri saymazsak sezonun büyük bölümünde kendimi rahat hissettim.”
Röportajın gelişim ve akışı açısından Ekpe’den bir pas daha geldi. Koç Obradović’in kazandırdığı farklı bakış açılarını bir oyuncu olarak Ekpe’nin perspektifinden yakalamaya çalışalım: ”Željko Obradović, özellikle uzun oyunculardan düşünerek oynamalarını istiyor çünkü bizim parkede düşünüp, üreterek yer aldığımızda kısa oyuncuların işinin kolaylaşacağını çok iyi biliyor. Onun için bir uzunun tanımı, çember etrafında bitirmek, ribaund almak ve blok yapmaktan ibaret değil. Her oyuncunun, seviyesi ne olursa olsun, gelişebileceğine inandığı için daima farklı bir felsefenin peşinden gidiyor. Evet, buradaki bir yılımda gerçekten oyunumda önemli değişimler oldu; mesela artık daha çok asist yapıp, ikili oyunları daha sağlıklı oynayabiliyorum. Basketbolda da yaşamda da değişmeyen bir ideal var Obradović’e göre; gelişebilirsiniz, ama az ama çok, elinizde bugün olduğunuzdan daha iyi bir basketbolcu ya da daha iyi bir insan olma şansı varsa bunu kullanmalısınız; bunu seviyorum.”
Röportaj keyifli keyifli ilerlerken Ekpe’nin oyunundaki gelişime çıplak gözle en net biçimde tanık olduğumuz Real Madrid serisine ufak bir geri dönüş yaptık. Veselý yokken işlerin biraz değişik olabileceğini düşünmüş Ekpe: ”Real Madrid maçlarında sadece ben değil, tüm takım inanılmazdı. Gigi, Nikola, Bogdan… Herkes çok iyiydi. Jan’ın olmaması daha fazla süre ve sorumluluk alacağım anlamına geliyordu; birlikte oynarken çoğu zaman rakipler için sorun yaratıyorduk ya da birbirimizi dinlendirme imkanı buluyorduk fakat ilk maçtan önce Jan olmadan nasıl olacağını koç defalarca anlattı, artık buna hazırdım. Takım, oyunuma çok yardımcı oldu, ben de elimden yaptım, zaten bundan başka bir şey düşünemezsiniz.”
Yaz dönemine gelip, denklemdeki birkaç bilinmeyeni saf dışı bırakmak istedim. Fenerbahçe ile yeni sözleşme imzalama sürecinde yaşananlar Ekpe’nin ifadeleriyle sizlerle: ”Mutlu olduğunuz yerden ayrılma kararı almak her zaman zordur. Bu, Fenerbahçe’den ayrılsam da ayrılmasam da benim için böyleydi. NBA’de birkaç görüşmem oldu, Avrupa’dan ilgi gösteren farklı takımlar da vardı ancak kalıp, burada yarım kalan hikayeyi tamamlamaya çalışmanın yaşamım açısından daha iyi bir nokta olacağını düşündüm. Bogdan ve Jan da benden önce imzalamıştı ve ben de onlar gibi hikayeyi Fenerbahçe’de sürdürmeyi, tanıdığım ve her şeyini bildiğim bir ortamda basketbol oynamayı tercih ettim. Gelecek neler gösterir inan tahmin edemiyorum ancak bu yıl da tıpkı geçen yıl olduğu gibi elimden geleni yapmaya çalışacağım.”
Ülkemizde yaşanan terör olayları, patlayan bombalar, darbe girişimi ve Ekpe’nin hassasiyeti… Birleşik Devletler vatandaşı oyuncunun verdiği alt mesajlar oldukça anlamlıydı: ”Öncelikle şunu söyleyeyim; ben, Fenerbahçe ile yeni sözleşme imzalamadan önce de Türkiye’de bombalar patlıyordu, imzaladıktan sonra da benzer bazı olaylar oldu. Korkmadım diyemem, korktum. Ailem, arkadaşlarım herkes korktu, eminim sen de korkmuşsundur. Sonuçta farklı bir ülke ve sevdikleriniz sizin yaşamınızdan endişe ediyor, bu çok doğal. Fakat şunun farkına varılması gerektiğini düşünüyorum; sadece Türkiye değil tüm Avrupa son dönemde bu tarz yıkımlar ile karşılaşıyor. Yazın yaşananların öncesi veya sonrasında terör olaylarından kaçıp, etkilenip, sözleşme yenilememeyi düşünmedim. İlk başta tedirgin hissetsem de terör ve bitmek bilmeyen çatışmaların normal yaşamımı engellemesine izin vermemem gerektiği kanısına vardım. Şayet Fenerbahçe ile devam etmeseydim bunun sebebi yaşanan terör olayları olmayacaktı.”
S/O to my Turkish peeps!!!! pic.twitter.com/qKQ0g0b99P
— Ekpe Udoh (@EkpeUdoh) 27 Ağustos 2016
Twitter’ı aktif kullanan basketbolculardan biri de Ekpe Udoh. Güncel olayları takibi, kitaplar ve Fenerbahçe ile ilgili paylaşımları malumunuz pek bir ilgi görüyor fakat 27 Ağustos’ta yaptığı bir Mustafa Kemal Atatürk paylaşımı dikkatimi çekmişti, dayanamadım ve sordum: ”Atatürk hakkında çok fazla araştırma yapma şansım olmadı ama onunla ilgili bazı şeyler bilmemle övünebilirim. Eski bir asker olduğunu ve Türkiye’yi kurduğunu biliyorum. Savaşı kazandıktan sonra bazı köklü değişimler yapmaya çalıştığını da biliyorum ama en fazla şaşırdığım nokta bu denli bir evrensel lideri daha önce duymamış olmamdı. Kesinlikle saygı duyulması gereken bir insanmış. Şimdi fırsat buldukça Atatürk hakkında bir şeyler öğrenmek istiyorum.”
Blog müjdesi vermişti Ekpe geçtiğimiz günlerde ve ben de hiç bitmesini istemediğim sohbetimizin sonunda blog hakkında konuşmak istedim: ”Sadece kitaplar ya da Fenerbahçe üzerine bir blog olmayacak. İstanbul, Türkiye, kitaplar, Fenerbahçe, Obradović gibi farklı farklı konularda farklı şeyler görebileceksiniz. Seyahatler, blog içinde önemli bir yer tutabilir, biraz da hikayelerin uzun süre önceden planlanmadan yaratılacağını söyleyebilirim.”
Son dedik ama bitiremedik tabii o an, başarılı oyuncunun Fenerbahçe tarafına ufak bir mesajı var: ”Göstermiş oldukları sevgiden dolayı onlara minnettarım, ben de onları seviyorum. Parkede mücadele ettiğim her an; mesleğimi en sağlıklı şekilde yerine getirmek ve bizi seven insanları mutlu etmek istiyorum. Tıpkı geçen sezon olduğu gibi her maçımızda yanımızda olmalarını istiyoruz. Çok uzun bir sezon olacak, onlara ihtiyacımız var.”