Merhaba Ekpe ve kupayı kazandığınız için tebrikler. Artık böyle bir deneyimin olduğuna göre EuroLeague şampiyonu olduğunu bilmek nasıl bir his?
“Daha hissetmeye başlayamadım bile çünkü Türkiye Ligi playoffları hemen ardından başladı! Sanırım bu sezon bitişi eve dönüş uçağımda sezonun özetini yaparken hissedeceğim bir şey. Şu anda bu başarı ülke ve taraftarlarımız için çok büyük çünkü şampiyonluk kutlamalarında ve dün akşamki playoff mücadelesi öncesinde pankart yukarı çekilirken gördüğün gibi uzun zamandır bu anı bekliyorlardı. İyi vakit geçirdiklerini garanti edebilirim ama bizim Türkiye Ligi’ne yönelmemiz gerekiyordu. Geçen sene şampiyon olduk, şu anda son şampiyonuz ve hazır olmalıyız.”
Fenerbahçe en iyi basketbolunu doğru zamanda, en gerektiğinde ortaya koydu. Hedef kesinlikle EuroLeague şampiyonluğuydu fakat yaşanan sakatlıklar sezon içerisinde şüphe yarattı mı?
“Şüphe yaratan tek şey oynadığımız basketboldu. ‘Sakatlarımız olsa bile daha iyi basketbol oynayabilir miyiz?’ ve gördüğünüz üzere top paylaşımındaki en önemli oyuncularımızdan biri (Kostas Sloukas) ve Bogdan (Bogdanovic) eksik olduğunda zorlandık. Fakat herhangi bir şüphe yoktu çünkü bir noktadan sonra takım halinde sağlıklı olacağımızı biliyordum. Ve sağlımız yerine geldikten sonra geçen sene şampiyonluk maçına çıkıp kaybeden takımdan bir farkımız yoktu. Şansımızın olduğunu biliyordum.”
Fenerbahçe’yi durdurulamaz yapan Panathinaikos karşısında deplasmanda kazanılan iki galibiyet sezonun dönüm noktası mıydı?
“Evet, durdurulamaz olduğumuzu söyleyemem fakat o galibiyetler herkese aynı takım olduğumuzu ve hatta oynadığımız tempo sebebiyle daha iyi bir takım olduğumuzu gösterdi. Biliyorsun bir sürü insan bizden ve Panathinaikos’un sahasına gitmekten şüphe duyuyordu, gerçekten zor bir atmosferdi. Bunun insanlarının gözünü açtığını düşünüyorum, “Tamam, geldiler ve buna hazır olmalıyız.”
Real Madrid karşılaşmasında neredeyse triple-double yapıyordun. Bu kadar yüksek baskılı bir mücadelede böyle iyi istatistiklerle oynamayı nasıl başardın?
“Bunun benden nasıl gelebileceğini bilmiyorum bile. Kalinic’i boş bıraktıklarını ve onun boş şutları soktuğunu biliyorum, topu Jan’a (Vesely) verebiliyordum. Ayrıca çok süre aldım ve küçük elden ele asistleri yapabiliyordum ama sekiz asistim olduğunu bilseydim kesinlikle iki kolay asist daha yapmayı denerdim! Minnettarım, bu nasıl bir takıma sahip olduğumuzu gösteriyor, herhangi biri ön çıkıp bu tarz maçlar çıkarabilir.”
Şampiyonluk maçında Olympiakos karşısında herkes katkı verdi. Bu takım ruhu muydu –özellikle de çoğunuzun geçen sene şampiyonluğu son ribaundda kaybettiğini düşünürsek—Fenerbahçe için bir itici güç müydü?
“Finale geçmişi ardımızda bırakarak geldik ve ne yapacağımızı biliyorduk. Ev sahibi avantajı da bizdeydi ve taraftarlarımız maç boyunca Olympiakos’u rahatsız etti, iyi iş çıkardığımızı düşünüyorum. Adam değişimlerindeki becerimiz Olympiakos’a gerçekten sorun yarattı ve Spanoulis iyi bir maç çıkarmadı ve de üçlük sayılık isabetlerimiz yüksekti. Üç sayılık isabetler bulmaya başladığımızda fark kolayca açılabilir.
DOĞRU ZAMANDA DOĞRU TAKIM VE DOĞRU HOCA. TABİ BUNUN YANINA TARAFLI TARAFSIZ HERKESİN TAKDİRİNİ KAZANDIĞI ÖZEL KİŞİLİĞİNİ DE KOYMAYI UNUTMAMALIYIM. EKBE UDOH UN TÜRKİYEDEKİ HAYAT HİKAYESİ. NBA DE OYNADIĞI TAKIM VE HOCALARIN EKBE YE TAM OLARAK İNANMAMASI VE REKABET ORTAMININ ZORLUĞU ORADA BAŞARILI OLMASINA PEK DE İZİN VERMEDİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM. AYRICA OBRADOVİÇ GİBİ BİRİNİN ELİNDE OLMASI ONU DAHA DA GELİŞTİRDİ. TÜRKİYEDE UZUN YILLAR OYNAYABİLMENİ VE ŞAMPİYONLUKLAR KAZANMANI İSTERİZ. ÇÜNKÜ BUNLARI HAK EDİYORSUN. İNŞAALLAH YERLİ GENÇ OYUNCULARIMIZDA SENİ VE BOGDANOVİÇ GİBİ OYUNCULARI ÖRNEK ALARAK ÇOK ÇALIŞARAK KENDİLERİNİ GELİŞTİRİRLER.
Gayet guzel anlatiyor fakat sizin anlamaniz mumkun degil cunku fanatiksiniz yorum yapmana gerek yok sadece oku bak ulu onder Udoh ne demis “Güven. Bana güvendi ve oynamama izin verdi, sahaya girip oynamama izin verdi! Bana inandı. ” senin bile anlayacagin seviyede yani ciok basit bak tekrar et “Güven. Bana güvendi ve oynamama izin verdi, sahaya girip oynamama izin verdi! Bana inandı. ” ya arkadaşım oyuncu yetiştirsin diye alt yapılarda çalışsın diyen yok ki, kadroda bulunanları geliştirsin.yanında kaç tane yardımcısı var? ne işe yararlar? şayet bu da görevi değilse zaten 9-10 üst düzey oyuncuyla herhangi bir koch da aşağı yukarı bu başarıları yakalar değil mi? gençlere süre verdiği her maçın ardından çocukları yerden yere vuruyor sonra da cesur olmalarını istiyor.bu bir paradoks değil mi?hata yaparmıyım diye çocukların gözü koch da , özgüveni indirmişsin sıfıra sonra cesur olsunlar hadi ordan .prestij mi? kızılyıldız 2 yabancıyla en az fb kadar prestij sahibi değil mi ? hiç bir oyuncu durup dururken üst seviyeye çıkmaz çıkamaz.yeteneğinin yanına çalışma ekleyip yeteri kadar da oynama şansı bulacak ki level atlasın. bilmem anlatabildim mi?
Yurtdışından gelen veya getirilecek Makedon ve Sırp çocukları ülkemizde Milyon dolarları kazanacak.Daha sonra birileri çıkacak diyecek ki;Türk genç oyuncular tembel,çalışmayı sevmiyorlar,yurtdışından gelen çocuklar gibi disiplinli değiller..Basketbolun önde gelenleri Çalıştay düzenleyecek,Antrenörler bir araya toplanıp nasıl yaparız nasıl ilerleriz diyecekler,Hepimizin saygı duyduğu Euroleague Coachu,Türk gençlerine şans veriyorum ama diyecek(Çünkü ruhları emilen çocuklar yukarlara Basketbolu unutturularak getiriliyorlar).Sonuç ?????