Egehan Arna

Doğum Tarihi: 05.01.1997

Doğum Yeri: İstanbul

Pozisyon: Kısa Forvet

Takım: Fenerbahçe Ülker

Boy: 2.03

Kilo: 87

Onur Coşkun – 16 Şubat 2015

Belirli aralıklarla; altyapı basketbolunun ülkede kulağa daha aşina hale gelebilmesi için optimum gelişim düzeyini kendi nazarımca aşmayı başaran genç oyuncuları elimden geldiğince tanıtmaya çalıştığım bu satırlarda bugünkü konuğum; kendine has, tahmin edilebilirlikten uzak basketbol yapısıyla fark yaratmayı başaran bir isim. İçinde bulunduğumuz basketbol sezonunda; Fenerbahçe Ülker Genç Takımı ile gerek İstanbul Genç Erkekler Ligi’nde gerekse de Bölgesel Lig’de çıktığı karşılaşmalarda adından sıkça söz ettiren ve oyununun gelişimini pozitif ivmelendirebilme açısından bu yıl oldukça yol kat eden Egehan Arna, Adidas Next Generation 15′ organizasyonunda sergilediği başarılı performansla turnuvayı yakından takip eden birçok oyuncu gözlemcisinin çalışma dosyasına not ettiği değerleri isimlerden biri oldu. Fiziksel özellikleri itibariyle orijinal pozisyonu oyun kurucu olmayan ancak bu sezon Fenerbahçe Ülker’de takımın top kullanımı ve paylaşımı konusunda saha içi lideri olmayı başaran Egehan Arna, bu yaz düzenlenecek U18 Avrupa Şampiyonası’nda da Genç Milli Takımımız’ın önemli kozlarından biri olacak. Giriş faslını fazla uzatmak istemiyorum zira potansiyel açısından işlenebilirliği hayli yüksek olan bu genç adamın basketbolunu fazlasıyla konuşmak niyetindeyim. Rotamızı; olası kariyer planlamasına çeviriyoruz diyerek merceklerimizi yakınlaştırmaya başlıyoruz, buyurunuz efendim.

Olası Kariyer Planlaması

Bu başlık altında düşünmemiz gereken önemli hususlardan biri de gelecek sezon, Egehan Arna’nın hangi organizasyonda boy göstereceği olacak. Aktif olarak devam eden sezonda yakaladığı maç istikrarını ve başarılı performansını, bu yaz düzenlenecek olan Avrupa Şampiyonası’na da taşımayı başarırsa TBL’de herhangi bir ekipten kontrat alamaması için bir sebep göremediğimi belirtmeliyim. Mevcut şartlarda bile Genç Erkekler Ligi’nin kendisine bir iki gömlek küçük geldiğini düşünecek olursak sezon sonunda Fenerbahçe Ülker’den kiralama yoluyla pozitif değerlikli verimlilik puanları yakalayabileceği bir TBL ekibine geçişi, en makul tercih gibi görünüyor. Bu hususta geçiş sağlaması muhtemel takımların oyuncuya süre kullanımı ve takım içindeki rol açısından yaklaşımı oldukça değerli konumda olacak. Sahip olduğu Euroleague standardı potansiyeli, işlenebilir hale getirebilmesi için TBL’de veya TB2L’de süre alarak basketbolunu sürekli aktif ve reaksiyona hazır halde tutması gerektiğini düşünüyorum. Gelecek sezon formasını terleteceği kulüpte alacağı süreler oyununun gerektirdiği ölçüde doğru bir yaklaşımla sağlanabilirse hali hazırda bünyesinde barındırdığı oyun potansiyelini realiteye dönüştürememesi için hiçbir sebep yok. İşlenmeye hazır bir kömür gibi düşünebileceğimiz Egehan Arna’nın elmasa dönüşüm hikayesinde ise takım tercihi ve kendi insiyatifi oldukça belirleyici bir rol oynayacak zira kendisi, çıktığı maç sayısını ve bunun paralelinde de süresini/top kullanımını artırdığınız zaman yüksek verim elde edebileceğiniz bir oyuncu.

Fizik

Egehan Arna’nın şu an sahip olduğu fiziksel yetilerin gelecekteki basketbol kariyeri açısından avantaj mı dezavantaj mı olacağını büyük oranda hangi pozisyonda kullanılacağı belirleyecek. Bugünlerde Fenerbahçe Ülker Genç Takımı’nda olduğu gibi kısa forvet pozisyonunda kullanılmaya devam ederse vücut kullanımına bağlı olarak gelişen refleks hareketlerinin oldukça pozitif olduğunu ifade edebilirim. Atletik meziyetleri açısından ülke standardının bir tık üstünde olan Egehan Arna; fiziksel yetilerini, özellikle de yay gerisinde şut fake yaratma konusunda başarıyla kullanabilmekte. Oynadığı takımlardaki oyun kurucuların varlığına rağmen sahip olduğu yüksek parmak hassasiyeti ve oyun vizyonu, topu genelde onun kullanmasına neden olsa da top sürerken iki elini de değerlendirebilme isteği dönemsel ciddi top kayıplarına yol açabiliyor. Gözünüzde canlanabilmesi açısından örnek vermek gerekirse; sağ yahut sol kenar çizgisine yakın topu sürerken çapraz kat yapabilmek adına top sürme elini sık sık ve anlık değiştiriyor oluşu; onu, genelde kendisinden kısa oyuncular savunduğu için top kayıplarına sebebiyet verebildiği gibi Egehan’ın pas açısını kaybetmesine de neden olabiliyor. Fiziksel özellikleri itibariyle bir numaradan üç numaraya kadar, her üç pozisyonda da dönemsel olarak kullanmakta asla sıkıntı çekmeyeceğiniz Egehan’ın hangi pozisyonda değerlendirilirse değerlendirilsin iyi bir ribaund oyuncusu olduğu gerçeği önümüzde güneş gibi parlamakta. İlk adım hızının optimum düzeyde oluşu ve adım uzunluğu sayesinde ekseriyetle boyalı alana girerken kullandığı yarım reverse hareketi, fiziksel artılarını ham yetenekleriyle birleştirdiği önemli hususlardan biri. Özetle Egehan Arna; fiziksel yetileri açısından doğru kullanıldığı takdirde birçok açıdan çok ciddi anlamda fark yaratabilecek bir isim.

Hücum

İstanbul Genç Erkekler Ligi’nde takımının temel skor opsiyonlarından biri olması ve parkedeki organizasyonun büyük bölümünün kendisi tarafından sağlanması, top kullanım sayısını fazlasıyla artırıyor. Top kullanım sayısının bu denli artış gösterdiği dönemlerde; şut opsiyonunu düşündüğü kadar alçak post oyunundaki yahut forvet katlarındaki pas tercihlerini düşünmemesi, bu başlık altındaki en önemli eksilerinden. Top kullanım oranını, özellikle de şut yüzdesini aşağı çekmemesi açısından iyi optimize etmesi gerek. Yüksek düzeyde parmak hassasiyetine sahip bir oyuncunun şut konusunda yetersiz olduğunu ileri sürmek hayli komik olsa gerek zira Egehan’ın şut atmak gibi bir problemi olduğuna inanmıyorum. Gerek yay içinde gerekse yay dışında şut verimi açısından odaklanması gereken ilk husus; istikrar. Sahip olduğu şut realitesine sürdürülebilirlik ve istikrar kazandırmayı başarırsa tahmin edilebilirlik ve aynı zamanda da kontrol edilebilirlik düzeyini hayli aşağı çekeceği aşikar. Pasör bir oyuncu olması ve serbest atış çizgisinde güvenebileceğiniz bir isim olmasının yanı sıra takım arkadaşlarının getirdiği perdeleme geçişlerini iyi okuyabilen ve rakip takımın özellikle forvet katlarında getirdiği yardım savunmalarına çözüm üretmekte zorlanmayan bir oyun vizyonuna sahip olması, önemli artılarından. Hücumda sergilediği birçok meziyet hala ham düzeyde olduğu için istikrar kazanabilmesi ve sahip olduğu yüksek parmak hassasiyetine sırt çevirmeden pas opsiyonunu daha fazla düşünmesi gerektiği, bu bölümdeki en somut gerçeklerimizden. Herhangi bir TBL ekibinin ve işlenebilir hale gelmesi durumunda da standart bir Euroleague ekibinin hayır diyemeyeceği bir hücum potansiyeline sahip olduğunu da notlarımıza ekleme hususunda yarar gördüğümü belirtmeliyim.

Savunma

Egehan Arna’nın savunma yetileriyle ilgili değinmekte yarar gördüğüm ilk ve en önemli husus; fiziksel artılarını yeterince kullanmıyor oluşu. Basketbolun hücum tarafında perde geçişleri ve çıkışları bağlamında yakaladığı aktifliğin yanı sıra ikili oyunu iyi okuyabilme yeteneğinin oyunun savunma tarafında aynı düzeyde/kalitede olmadığını ifade etmeliyim. Yardım savunması getirme konusunda zaman zaman yaptığı tercih hataları ve rakip uzunun perdelerine çevre kontrolünün istenilen düzeyde olmaması sebebiyle fazlasıyla takılması, önemli eksilerinden. İşin savunma kısmında yeterince agresif bir oyuncu olmaması, sahip olduğu atletik meziyetlerin sadece hücumda değerlendirilmesiyle sınırlı kalmakta. Maç içinde dönem dönem yakaladığı savunma agresifliğini bir kenarı koyacak olursa bu bağlamdaki en büyük artılarının ribaund sezgisi ve uzun kollarının oyun vizyonuyla sentezi sonucu genelde forvetten forvete yahut merkez çember katında içeri indirilen toplarda yaptığı pas araları, yani top çalma becerisi olduğunu söylemekte bir sakınca görmüyorum. Savunmada bire bir hücum takibini ve çevre kontrolünü geliştirmesi durumunda savunma karakterine tamamen pozitif değerlilik kazandıramasa bile optimum dengeyi sağlayacağını düşünüyorum. Kariyeri boyunca pozisyonu itibariyle, kendisine oranla undersize kalacak oyuncularla mücadele edecek olma ihtimalini hayli yüksek gördüğüm için top kaybı/top çalma değerlendirmesinin pozitif eksene kaydırılabilmesinin Egehan Arna için oldukça önemli ve sürekli karşısına çıkacak bir husus olacağı kanısındayım. Parmak hasassiyetinin ve pasörlüğünün değerini bilmeli zira maç başına top kullanım adeti azaldığında top kaybı/top çalma parametresini en azından dengede tutabilmek adına buna fazlasıyla ihtiyacı olacak.

Sözün Özü

Basketbol karakterinde barındırdığı hücum potansiyeli ve oyun vizyonu açısından Türkiye Basketbol Ligleri’nin önümüzdeki yıllarda değerli oyuncularından biri olmaya aday olduğu su götürmez bir gerçek. Hali hazırda sahip olduğu hücum artılarını parlatarak savunma eksiklerinin bir kısmını halının altına süpürmeyi başarabilirse Avrupa topraklarında, kendi pozisyonu içerisinde değerli ve aranan bir parça olmaması için güçlü bir neden göremiyorum. Kariyer rotasının ne yöne evrileceğini bu sezon sonunda yapacağı tercih, önemli ölçüde etkileyecektir. Bu sezon; Pazartesi günü, Genç Erkekler Ligi Final Grubu’nda Galatasaray derbisine çıkıp aradan yirmi dört saat bile geçmeden Bölgesel Lig mücadelesine çıkan bir oyuncu olması sebebiyle tek dileğim; önceliğinin müsabaka istikrarı olması. Egehan Arna’nın oyun sıkıştığında çözüm üretmesi adına topu ona teslim edebileceğiniz özel yeteneklerden biri olduğunu düşündüğümü ifade ederek satırlarımı bir başka oyuncu profili yazısında görüşmek üzere sonlandırıyorum. Bu uzun metni, sonuna değin okuma sabrı gösterdiğiniz için teşekkür ederim.

Grafiklerin hazırlanmasındaki yardımlarından  ötürü Doğuş Özkan’a (@dgsozkan) ve oyuncuya ait bir görselin tasarımındaki katkılarından ötürü de Doruk Özkan’a (@Doruk_Ozkan) teşekkürü bir borç bildiğimi belirtmek isterim.