-Aklımdaki iki konuyu bu soruda birleştirmek istiyorum. Fenerbahçe’ye gelmeden önce konuştuğun, fikir alışverişi yaptığın oyuncu veya antrenörler oldu mu? Ayrıca EuroLeague basketboluna adapte olmaya çalışırken en çok zorlandığın konu neydi?
” Gelmeden önce Anthony Bennett ile konuştum ve bana burayı çok seveceğimi söyledi. Fenerbahçe ile ilgili çok övgü dolu şeyler duydum. Geçen seneki koçum ve genel menajerimiz dahil herkes EuroLeague’in daha farklı olduğunu, farklı bir tarzı olduğunu söyledi. Ancak Fenerbahçe için oynamak başlı başına bambaşka bir olay zaten. Çok fazla beklenti var. Harika taraftarlarımız ve çok iyi bir destek sistemimiz var. Bu da bazen üzerinizde çok baskı varmış gibi hissettirebiliyor.”
“Ben de bunu hiç aklımdan çıkarmıyorum ve elimden gelenden de daha çok çalışıyorum. Uyum sağlamakta en zorlandığım şey ise oyunu anlamak ve sürekli odaklanabilmekti sanırım. Çünkü her pozisyon çok önemli burada. Daha önce oynadığım liglerden biraz farklı bir durum. Her maç akşamı çok iyi bir takımla karşılaşıyorsunuz. Maç üstüne maç var sürekli, fiziksel olarak buna hazır olmak zorundasınız. Benim için en zorlu şey buydu.”
-Taraftarlar arasında sosyal medyadaki postlarda senin için parkede her şeyi yapabildiğinden dolayı “İsviçre çakısı” benzetmesini şu sıralar çok kullanıyor. Bu soru aracılığıyla taraftarlara iletmek istediğin bir mesaj var mı?
“Yorumların çoğunu görüyorum ve her biri için gerçekten çok minnettarım. Bazıları çok komik oluyor, güldürüyorlar beni. Kız arkadaşım da yazılanlara bayılıyor. Övgü almak her zaman çok güzel tabii ki, beni çok mutlu ediyor. Onları salonda da görebilmeyi çok isterdim.”