Draft edilemeyen çaylaklara açık mektup: ”Şimdi ne olacak?” | #tribune

Draft Edilmeyenler Ailesi,

Öncelikle kulübe hoş geldiniz. Keşke bu kulübün daha ayrıcalıklı bir kulüp olduğunu söyleyebilseydim.

Cesaretlendirmek amacıyla sizlere her yıl tweetler atıyorum, fakat bu sene bunun biraz daha fazlasını yapmak istedim.

Eminim ki, hiçbiri size ait olmayan isimlerin ardı ardına anons edilmesi nedeniyle bazılarınız için geçtiğimiz draft gecesi büyük bir hayal kırıklığıydı.

Fakat çoğunuz için geçen Perşembe gecesinin beklediğiniz gibi geçtiği dair iddiaya girebilirim. 2008’de durum benim için öyleydi. Draftın bitmesini bile beklemeden Georcgia Tech’in bir koltuğunda, arkadaşlarımın arasında uyuya kalmıştım, uyandığımda ise yüksek sesle “Draft edilmedim?” diye sormuştum. Herkes onayladı. Ve hepsi buydu.

O an kafamdaki soru işareti aynı sizinki gibiydi: “Şimdi ne olacak?

apimages.com
apimages.com

NBA’deki dokuzuncu yılıma giriyorum, böyle olacağını o yıllarda koltuğun üzerinde salya akıtırken tahmin edemezdim. Şu anda NBA’e gitmeyi nasıl başarabileceğiniz konusunda bir yönlendirme arayışında olabilirsiniz. İşte bu noktada size yardımım dokunabilir.

Öncelikle minnetkar olun. Siz ve neredeyse tanıdığınız herkes -en yakın arkadaşınız, sevgiliniz, anneniz- hepsi draft edilmemiş ‘free agents’. Durumunuzda utanacak bir şey yok. Önünüzde draft edilmiş tüm oyuncuların isimlerini tek tek yazarak olayı dramatize edebilirsiniz fakat bununla ne yapacaksınız ki? Seçilmemiş olmanız onların suçu değil.

Yapabileceğiniz en olumlu şey hemen bir spor salonuna gitmek. Spor salonundan kastım, sizin için özel bir anlamı olan basketbol sahası. Gözleriniz kapalı da olsa en ince ayrıntısına kadar anlatabileceğiniz o yer. Benim için o bahsettiğim yer Georgia Tech’in derbeder, eski antrenman sahası. Eskimiş zemin, pis pencereler ve döküntü çember. En sevdiğim yerlerden birisi. Artık okulun yeni tesisleri olsa da ben her sezon eskisine gidip antrenmanlarımı yapıyorum, çünkü ben burada profesyonel basketbolcu oldum. Bir sonraki adımın ne olursa olsun ekstra çalışmaya devam etmelisiniz. Her anınızı daha iyisini hak ettiğinizi söyleyerek harcamak mı? Şut çalışacağın zamanı boşa harcıyorsun.

Kendinizi draft edilmediğiniz için güvensizlikle yeyip bitirirseniz hiç şansınız olmaz, çünkü draft edilseniz bile kendinize güvenmezsiniz. Yıldız oyuncu değilseniz sizin için NBA’de oynamak yarın ne olacağını bilememektir. Takas edilebilirdiniz, es geçilebilirdiniz, yedek olmaya mahkum bırakabilirdiniz ya da yuhlanabilirdiniz. Bazı açılardan şanslısınız ki draft edilmediniz, çünkü bu zorluklarla uğraşmaya başlayacağınız anlamına geliyor. Bu çizgide kalmaya devam ederseniz, her halükarda problemlerle karşılaşacaksınız.

Bir sonraki tavsiyem beklentilerinizi değiştirmeniz.

Hedefiniz NBA’ye gitmek olmamalı. Bunun yerine şimdiki odağınız en azından gelecek sene basketbol oynayacağınız bir yer bulmak olmalı. Çok sonralarını düşünerek kendinizi bu kadar baskı altında bırakmayın. Üniversiteden sonra neredeyse Ukrayna’ya basketbol oynamaya gidiyordum- ve heyecanlanmıştım! Dışarının buz gibi soğuk olduğunu biliyordum ama umurumda değildi. Bir ceket getirebilirdim. Bana senelik 80,000 Dolar teklif ediyorlardı. Kolejde değil. Basketbol oynamak için. Bana 10,000 dolarlık imza ikramiyesi bile vermişlerdi. Kızım doğacaktı ve onu Ukrayna’da büyütmeye hazırdım. Dillerinin nasıl olduğundan ya da nasıl duyulduğundan bile emin değildim, ama yine de sadakat sözü vermeye hazırdım. Eğer yurt dışından bir teklif aldıysanız bu fırsat için heyecanlanın. Çoğu mükemmel oyuncu oraya gitmeden önce başka bir ligde oynuyor.

apimages.com
apimages.com

Ukrayna’da oynadığım takım bana NBA’e çıkış opsiyonu verdi, bu yüzden menajerim Golden State Warriors’la NBA Yaz Ligi’nde oynamamı sağladı. Yaz Ligi ilginç bir olay çünkü genel olarak ortam rahat, fakat hayatları pahasına oynayan insanlarla çevrili oluyorsunuz. Tabii ki ayakta kalmak için her şeyi yapmaya hazır bir yapınız olabilir ancak şu ana kadar basketbol topu ile olan deneyiminizden bir şeyi zorladığınızda ne olacağını iyi biliyorsunuz. Üç farklı Yaz Ligi’nde oynadınız.  Biri Orlando’da Miami Heat’le, ve diğer ikisi de biri Vegas’ta diğeri ise Utah’ta olmak üzere Warriors’la. Vegas’ta maç başına sadece 20 dk ortalamasıyla oynadım, fakat ligin %70’inden daha yüksek şut yüzdesiyle oynadım. Utah’ta düzenlenen Yaz Ligi’nde ise MVP oldum. Final gününde kapım çalındı. Warriors bana sözleşme önerisinde bulunmuştu. Annemi aradım, annem neredeyse bayılacaktı. Çok mutluydum, ama Ukraynalı takımın verdiği ikramiyenin bir kısmını ödemek zorundaydım, ve bu biraz can sıkıcıydı.

Ekstra öneri: Sözleşme imzanızı bir kerede harcamayın.

Evet, NBA’e geldim. Ee yani? Siz henüz 60 oyuncunun bunu yaptığını gördünüz. Gerçek şu ki, bir noktada iyi oyuncuların çoğu NBA’de sözleşme imzalıyor. Fakat çoğu ikinci bir sözleşme imzalama fırsatı bulmuyor. Önemli olan nokta da bu.

Draft edilmediğinizde sizi ayakta tutacak tek şey, bir noktada takımın sahip olduğu diğer opsiyonlardan daha iyi olmanız. Bunun bir diğer manası da sadece profesyonel bir basketbolcu olma lüksünüz olmadığı. Şu anda birçok şeyde profesyonelsiniz. Bir takım zor zamanlardan geçiyorken ve sevgiye ihtiyaç duyduğunda, profesyonel motivasyon konuşmacısı sizsiniz. Koçun faul yapacak bir oyuncuya ihtiyacı olduğunda, profesyonel faulcü sizsiniz. Ve Russ Westbrook ve Cameron Payne çılgın ve bir o kadar da özenle hazırlanmış el sıkma hareketlerini yaptıklarında onlar profesyonel bodyguardı sizsiniz (bu hiçbir zaman benim olayım değildi).

Bir keresinde Twitter’da biri bana “Profesyonel amigo olmak için para ödeniyorsun,” demişti.

“Kesinlikle haklısın,” diye yanıtlamıştım.

apimages.com
apimages.com

Önemli bazı şeyleri her zaman yanınıza almanızı öneririm, çünkü değişeceksiniz- muhtemelen de çokça. Ne kadar iyi oynasalar da bizim gibiler pek uzun süreli sözleşmeler imzalayamazlar. Her zaman kendinizi kanıtlamak zorundasınız. Farklı rollere girmeyi öğrenmeniz lazım çünkü sadece bir takım için oynamıyorsunuz ve her seferinde diğer 29 takım tarafından da deneniyorsunuz. Her zaman bir takıma size ihtiyacı olduğunu hissettirmeniz gerek. Bunu elde edin.

İlk defa takım değiştirdiğimde, Nets benimle ‘restricted free agent’ sözleşme yaptı. Warriors’ın beni alacağını düşündüm, ama gerçekleşmediğini öğrendiğim gibi direkt basın konferansı için Jersey’e gitmem gerekti. Vegas’taydım ve takım elbisem bile yoktu, bu yüzden East Rutherford’a gitmeden bir erkek giyim mağazasına gitmem gerekti. Jersey’de iki sezon oynadım, ve sonraki beş sene dört farklı takımda oynadım.

Hiçbir zaman bunun için üzülmedim. Bu sadece bir iş ve her gittiğim yerde kurduğum iyi ilişkileri sağlam tutmak için bir sürü zahmete girdim. Size de bunu yapmanızı tavsiye ederim. Playofflarda Warriors karşısında sahaya çıktığımızda, arenada çalışan bir sürü kişi yanıma geldi. Senelerdir görmediğim bir sürü insan. Ufak bile olsa basketbol hakkında hiçbir şey konuşmadık. Bunun yerine kızım ve annemle ilgili sorular sordular. Eski dostlar gibiydik, çünkü gerçekten öyleydik.

apimages.com
apimages.com

Birlikte sahaya çıktığınız oyuncular ve koçlarınızın ötesinde bulunduğunuz yerdeki diğer herkesi tanımalısınız. Hiçbir zaman konuşurken sanki daha üstünmüşsünüz gibi davranmayın. Güvenlik görevlilerine günlerinin nasıl geçtiğini sorun. Takımın aşçılarına maç öncesi yemeklerinin ne kadar lezzetli olduğunu söyleyin. Takımın halkla ilişkiler uzmanlarına takımın tanıtımı için elinizden geleni yapacağınızı söyleyin. Charlotte’da büyürken Hornets’in bizim mahalleye gelmesinin benim için ne kadar önemli olduğunu hala hatırlıyorum. Şimdi ise bu oynadığınız takımın halkına verebileceğiniz bir hediye. Tavsiyeleriniz bir genç çocuk için çok önemli olabilir. Kendinizi önemli zannetmeyin.

Profesyonel kariyeriniz boyunca oynadığınız kulüpte çalışan her bireye iyi davranın çünkü gerçekte onların iş güvencesi sizinkinden fazla ve bu insanlar sizin ligdeki saygınlığınızı şekillendiriyorlar. İyi bir insan olduğunuz için saygınlığınızın olması -dürüst olmak gerekirse- sizin bir sözleşme imzalamanızı sağlamaz, ama zarar da vermez.

Son olarak, size en önemli tavsiyem basketbol tutkunuzu korumanız. Evet, şu an bu sizin işiniz, fakat bunu bir iş gibi hissetmemeye çalışın. Oyununuzu değiştirmeniz için size çeşitli talimatlar verecek farklı koçlarınız olacak. Eskisinden daha iyi oynamak için üzerinizde daha fazla baskı hissedeceksiniz. Ve sonunuzun geldiğini düşündüğünüz anlar olacak. Sadece şunu hatırlayın: Bu sizin yapmayı sevdiğiniz şey. Gereksiz her şeyi saha kenarında bırakın. Sahaya çıkınca neşeyle, zevkle oynayın. Şimdiye kadar her smaçtan sonra bir kutlama yaptıysanız kutlama yapmaya devam edin. Yaptığınız işte bütünüyle sizin kontrolünüzde olmayan bir süre şey var fakat basketbolla ilgili tüm hisleriniz tamamen sizin kontrolünüzde. İçinizde bir kıvılcım olduğu sürece başarabilirsiniz.

Yani, hepinize iyi şanslar arkadaşlar. Çalışmaya devam edin. Kendinizi spor salonuna kilitleyin. Ve her ne olursa olsun, kendi işinizi yapmaya devam edin.

Daha fazla tavsiye isterseniz, Twitter adresim: @MrAnthonyMorrow

Yakında görüşmek dileğiyle,

Anthony


Orijinal kaynak | The Players Tribune

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlgili Haberler