Röportaj: Can Keyder&Begüm Ünal
Düzenleme: Begüm Ünal
THY EuroLeague’de sezonun 11. haftasında oynanacak olan EA7 Emporio Armani Milan – CSKA Moskova mücadelesinden önce Koç Dimitris Itoudis ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.
Öncelikle isteğimizi kabul ettiğiniz için çok teşekkürler, bizim için güzel çalışma olacak.
Ben de size geldiğiniz için teşekkür ederim.
Geçtiğimiz sezon takımınız ve sizin adınıza çok güzel geçti ve EuroLeague şampiyonluğunu mentorum dediğiniz Koç Zeljko Obradovic’e karşı kazandınız. Bu zafer hakkında nasıl hissediyorsunuz?
Aslında CSKA Fenerbahçe’yi mağlup etti, olayın aslı bu. Ben CSKA’nın koçuyum, Zeljko da Fenerbahçe’nin. Koçlar oynamıyor, oynayan kulüpler. Tabii ki koçlar oyuna müdahale ediyor; oyunculara ve kulübe yardım etmek için ellerinden geleni yapmaya çalışıyorlar fakat oynayan oyuncular ve kulüp. CSKA’nın oyuncuları daha iyiydi ve hep birlikte kupayı kaldırdık. Zeljko’ya gelirsek, o benim en yakın arkadaşım, evlenirken de o vardı, kızımın vaftiz babası, çok iyi bir ilişkimiz var ve birlikte 13 yıldan fazla çalıştık. Bir sürü kupayı birlikte kazandık, birlikte birçok maçı kaybettik, birçok maçı kazandık. Bu kişisel bir mesele fakat profesyonel açıdan bakınca herkes elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyor, yani biz de takıma yardım etmeye çalışıyoruz. Kupayı kazandığımız için mutluyum. Tüm sezon boyunca iyi basketbol oynadık ve heyecanlı bir finaldi.
Koç Zeljko Obradovic’e “Bu sezon neler olacak?” sorusu yöneltildiğinde “En büyük problemlerimizden biri motivasyon. Geçen seneki kadromuzu koruduk ve onların motivasyonlarını geçen seneki seviyede tutmak zor olacak, çünkü takım aynı ve bu takımla finalde kaybettik. Her şeye en başından başlamamız gerek” sözlerini kullanmıştı. CSKA da aynı şekilde geçen seneki kadrosunu korudu. Takımınızı siz nasıl motive ettiniz?
Kolay değil. Motivasyonu hep en üst seviyede tutmak zorundasın. Fakat motivasyon CSKA’da olmak, ben CSKA’nın bir parçasıyım, ve en üst seviyede mücadele etmek. Eğer böyle bir motivasyonları yoksa bu onlar için zor olmalı, bu durumda daha iyi bir takımda hak etmiyorlar ama bunlar gündelik meseleler. Motivasyonu sağlamanın bizim işimiz olduğuna katılıyorum; oyuncularımızı sürekli motive etmeli, dikkatlerini en üst düzeyde tutmalı, her zaman başarıya aç olmalarını ve aynı zamanda hiçbir zaman alçak gönüllülükten taviz vermemelerini sağlamalıyız. Kolay değil ama bu bizim işimiz.
CSKA sezon başından bu yana yeni EuroLeague formatına en hazır takım gibi. Bunu nasıl başarıyorsunuz?
EuroLeague’in yeni formatı getirdiği birçok sorumlulukla beraber yeni bir şampiyona. Her takımın bir başka takımı yenme çabasında ve bu bir maraton. Henüz sadece ilk bölümünü oynadık. Şu ana kadar her takım 10 maç oynadı ve şimdi ikinci bölüme başlıyoruz. Diğer bütün takımlar ve kendi takımım için en önemli şey sağlıklı kalmak. Birçok takım sakatlıklarla boğuşuyor ve takımların bazı önemli oyuncuları oynayamıyor. Biz de sezona Joel Freeland’den yoksun başladık ve birkaç maçtır Nando da sahada değil. Yani çözmemiz gereken problemler var, bizim için en önemli olan şey bu. Eğer takımım sağlıklı kalırsa ve tüm oyuncularımız oynayabilecek durumdaysa, gerçekten en üst seviyede oynayabiliriz. Yapmaya çalıştığımız şey bu.
Dediğiniz gibi bir süredir Nando de Colo’dan yoksun oynuyorsunuz ve henüz bir resmi açıklama gelmese de galiba Teodosic Milano’ya getirilmemiş. Bu konuda biraz daha bilgi verebilir misiniz?
Lokomotiv Kuban maçında sakatlandı, bu yüzden yarın sahada olamayacak. Fakat takımın yoluna bakması gerek. Kaybımız çok da bir şey değil, ikisi birlikte attığımız 40 sayı ve yaptığımız 13 asiste denk geliyor ama olsun. (dediklerine kendisi de güldü)
Aaron Jackson sezonun şu anki bölümüne kadar çok iyi bir performans sergiledi. Onu uzun zamandır böyle oynarken görmemiştik. Kendisiyle ilgili ne söylemek istersiniz?
Bireysel olarak değinmek istemiyorum fakat Jackson her zaman çok çalışan bir oyuncu. Her zaman kendini oyuna odaklayan, motivasyonu yüksek ve takımına yardımcı olan bir oyuncu. Şu ana kadar da hep ilk beşimde ona yer verdim.
Milos Olimpiyat Oyunları’ndan bu yana müthiş işler yapıyor. Bu sezona da diğer sezonlara oranla çok daha iyi bir giriş yaptı. Onun performansıyla ilgili ne düşünüyorsunuz?
Benim ne düşündüğüm önemli değil. Önemli olan ne yaptığım. Benim yaptığımda ortada; ona verdiğim süreler, oyun düzeni… Oyuncular bu sayede oyunu anlayıp yaratıcı olabiliyorlar. Her şey yaratıcı oyunlarla alakalı ve bizim diğer tüm takımların dikkat etmesi gereken yabancı oyuncularımız var. Şu an ikisinden de yoksunuz ama mücadelede kalabilmek için başka kazanma yolları bulmamız gerekiyor. Milos çok ciddi bir oyuncu, büyük bir yetenek. Kupayı kaldırmamızda rolü büyüktü ama o da takım arkadaşlarının yardımını aldı. Bu bir takım oyunu.
Oyun sisteminizden bahsedebilir miyiz biraz? Çoğu zaman iki oyun kurucuyla oynamayı tercih ediyorsunuz, hatta bazen üç oyun kurucuyla.
Biraz önce de dediğim gibi, modern basketbol tamamen yaratıcı oyuncularla ilgili. Oyun kurucu, forvet, kısa forvet, uzun forvet… İstediğin ismi koy, bunları önemsemiyorum. Bu oyun yaratıcı oyuncularla oynanıyor ve kesinlikle yaratıcı oyunculara ihtiyacınız var çünkü bu şekilde rakip takıma olabildiğince çok problem yaratacaksınız, oyununuz çok yönlü olacak, rakip takımın koçunu da nasıl bir savunma yapması gerektiği konusunda kuşku içinde bırakacaksınız. Yani yaratıcı oyuncunuz olduğunda onun boyunun 1.96 ya da 2.05 olması, bir numarada ya da iki numarada oynaması fark etmez. Sırtı ya da yüzü potaya dönük olması da fark etmez, önemli olan yaratıcı oyuncunuz olması.
Siz Yunanistan’dan geliyorsunuz, biz de Türkiye’den.
Aaa, Türk müsünüz?
Evet. Basketbolun din gibi görüldüğü ve ciddiye alındığı bir ülkeden geliyorsunuz. Geldiğiniz yerde taraftarlar inanılmaz fakat CSKA’da…
O kadar da tutkulu değiller. Bu muhtemelen kültür ve insanlarla alakalı bir şey. Birkaç futbol ve hokey mücadelesine gittim. Geçen sene bir Şampiyonlar Ligi maçına gitmiştik, -20 derecede soyunmuş 90 dakika boyunca dans eden taraftarlar vardı. Bunların yarısını bizim salona getirelim dedim. Aynısı hokey mücadelelerinde de oluyor. Bu meseleyi başka bir noktaya taşımak istiyorum. Başka bir açıdan ele alacağım: ‘bu taraftarlar ne kadar bilgi sahibi?’ çünkü taraftarlar izledikleri sporun kurallarını ve gerekliliklerini bildiklerinde mücadeleyi daha büyük tutkuyla ve ilgiyle takip edebiliyor. Bu konuda kendimden bir örnek de verebilirim. Hokey karşılaşmasında kuralları bilmediğim için çok büyük tutku ve konsantrasyonla mücadeleyi takip edemedim. Dolayısıyla diğerlerinin aldığı zevki almadım. Oyunu biraz daha analiz edersem, biraz daha dikkat ve ilgiyle takip edebilirim. Bunun tamamen bilgiyle alakalı olduğunu düşünüyorum.
Son bir soru, sürekli seyahattesiniz biliyoruz ama yine de yaşadığınız yer Moskova. Moskova hakkında ne söylersiniz?
Bence bu sorunun eşime yöneltilmesi gerekiyor. Ben nerede olursam olayım, benim için her şey basketbol, seyahat, hoteller ve maçlar. Moskova’yı seviyorum, şehrin yapısını, binaları, çok karlı da olsa şehri bakımlı tutmalarını. Kızım da Moskova’yı seviyor. Yani bizim her şey yolunda.
Bandırma’dan sonra nasıl oralar?
Bandırma’yı da seviyorum. Tabii ki birbirlerinden çok farklılar, Bandırma kocaman yürekli insanların olduğu küçük bir şehir. Fakat orada çok arkadaşım var, mesela Banvit AŞ.’nin Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Ömer Görener, Genel Müdürü Sayın Turgut Görener; Banvit Basketbol Kulübü Başkanı Sayın Özkan Kılıç, Sportif Direktör Sayın Turgay Çataloluk, Genel Menajer Sayın Turgay Zeytingöz. Fakat sadece kulübün yönetiminden ya da şirket yönetiminden değil, taraftarlardan da. Bizi kendilerinden biri gibi görüyorlar bu çok özel ve benzersiz bir durum. Onlarla hala zaman zaman görüşüyorum.
Sokak köpekleriyle olan videonuzu izlemiştim…
Evet evet. (Eşine) Köpekleri hatırlıyor musun?
Maria: Evimizin önündekiler mi? Evet, hatırlıyorum.
Tekrardan bu güzel röportaj için teşekkür ederiz, maçta başarılar.