Wizink Center’da oynanan ve normal sezondaki karşılaşmalara göre biraz daha düşük bir ilgiyle, 9614 kişinin takip ettiği maça temsilcimiz; Clyburn, Wilbekin, Wanamaker, Harangody ve Zizic beşiyle başlarken, ev sahibi Real Madrid; Llull, Nocioni, Randolph, Taylor ve Ayon beşiyle çıktı. Maçın ilk dakikalarında iki taraf da çok yüksek saha içi isabetiyle oynarken, ilk 3 dakika 8-7 Real üstünlüğüyle geçildi. Temponun da üst düzey olduğu bu bölümde, 04:55 kala televizyon molasına girilirken skorda 12-12’lik eşitlik vardı. Daçka’da Zizic’in erken yaptığı 2 faulle kenara gelmesinin ardından pota altında biraz daha rahat oynamaya başlayan Real Madrid’e karşılık, Harangody’den gelen 2 üçlük, periyodun bitimine 3 dakika kala skorda temsilcimizin üstünlüğünü doğurdu: 14-17. Son dakika içerisinde de Bertans’dan da gelen bir diğer üçlük isabetle ilk periyot 16-24 Darüşşafaka Doğuş lehine sonuçlandı.
İkinci çeyreğin ilk 2 hücumunda da Anderson’dan gelen 2 sayılık isabetlerle Daçka farkı bir anda 12 sayıya çıkardı: 16-28. Periyotta Real Madrid adına ilk sayılar Doncic’in turnikesiyle gelirken ilk yarının bitimine 7 dakika kala David Blatt’e maçtaki ilk molasını aldıran basket, Trey Thompkins’in bulduğu kritik üç sayılık isabetti: 21-28. Mola dönüşü Clyburn’ün kaydettiği turnike basketle fark tekrar 9’a çıkarken, Madrid ekibinde art arda gelen top kayıpları, Laso’nun sıklıkla oyuncu değişikliklerine gitmesine yol açıyordu. Wanamaker’ın devreye girmesi ve Bertans’ın ona eşlik etmesiyle, çeyreğin bitimine 3 dakika kala fark tekrar 11’e yükseldi: 25-36. Kalan 3 dakikada inanılmaz bir oyun oynayarak arka arkaya bulduğu üçlükler ve yaptığı asistlerle ilk yarının skorunu Sergio Llull, farkı 1’e indirerek belirliyordu: 36-37.
Üçüncü çeyreğe maça başladığı beşle çıkan David Blatt’ın öğrencileri, Wilbekin’den gelen üç sayılık isabete Dontaye Draper’ın aynı şekilde karşılık vermesine engel olamadı: 39-40. Devamında Gustavo Ayon’dan gelen turnike ve yine LLull’un kaydettiği 3 sayılık basket, skorda ev sahibinin öne geçmesini sağladı: 44-40. 04:47 kala televizyon molasına girilirken temsilcimiz bu çeyrekte sadece 6 sayı kaydedebilmişti: 48-43. Mola dönüşü Wanamaker’dan nefes aldıran üçlük isabete karşılık pota altında Gustavo Ayon hegemonyası devam ediyordu: 50-46. Bu bölümde Will Clyburn’ün etkili bire birleriyle hücumda ayakta kalan temsilcimiz, Zizic’in vurduğu smaç basketle 01:50 kala farkı tekrar 3’e indirdi: 56-53. Kalan bölümde Randolph’un iyi oyunuyla 5-0’lık bir seri yakalayan Real Madrid, son çeyreğe 8 sayılık üstünlükle girdi: 61-53.
Son periyotta önce Wilbekin’in üçlüğü, ardından Thompkins’in aynı şekilde verdiği cevapla başladı: 63-56. Rudy-Randolph işbirliğiyle gelen alley-oop’un ardından fark tekrar 7’ye yükseldi ve David Blatt, bitime 07:49 kala ikinci yarıdaki ilk molasını aldı: 65-58. Mola dönüşü Jaycee Carroll’dan gelen üçlük, Real adına maçtaki en büyük farka ulaşmasını sağlarken, Wanamaker ayakta kalmaya çalışan isimdi: 68-60. Bu bölümde gelen 6-0’lık Madrid serisini bu kez Harangody’nin üçlüğü bozarken, David Blatt maçın bitimine 04:16 kala bir mola daha alarak son kozunu oynuyordu: 74-63. Mola dönüşü Clyburn’den gelen takip smacı farkı tekrar tek haneli sayılara inmesini sağlarken, ev sahibinde Sergio LLull faktörü yine devredeydi: 76-66. 02:23 kala Anderson’dan gelen sayılarla fark önce 6’ya indi, ardından Wanamaker’dan gelen isabetle 4’e kadar düştü: 76-72. Son anların nefes kestiği maçta son 1 dakikaya Real Madrid’in sadece 3 sayılık üstünlüğüyle girilse de Sergio Llull, önce serbest atış çizginden, ardından uzak mesafeden bulduğu 2 sayılık çok kritik basketlerle takımına maçı kazandırarak seride 1-0 öne geçirdi: 83-75.