Takım değerlendirmeleri için seribaşı CSKA ile başlamak gerekirse Avrupa standartları için yetenek tavanı olağanüstü derecede yüksek bir kadro karşımıza çıkıyor. EuroLeague tarihinin en iyi arka alan ikililerinden biri olan Milos Teodosic–Nando De Colo ikilisi Rusya ekibinin hayatını kolaylaştıran oyunculardan sadece ikisi. Çok iyi bir sezon geçiren Aaron Jackson’ın da masaya yaratıcılık getirebilmesi, Cory Higgins’in toplu taşıma araçlarındaki imdat çekici görevi görmesini sağlayan skor yeteneği ve teklediğine nadir şahit olunan üçlük makinesi Vitaly Fridzon’un varlığı, arka alandaki rakip savunmacıların maç öncesinde uykusunu kaçıracak cinsten.
Ön alana gelindiğinde ise daha çok tamamlayıcı oyuncularla bezeli CSKA rotasyonu. “Bir ordunun generallere olduğu kadar askerlere de ihtiyacı vardır” felsefesinden hareketle forvet ikilisini Nikita Kurbanov ve Andrei Vorontsevich ikilisinden meydana getiren Koç Dimitris Itoudis için bu iki oyuncunun verimi sistemin kusursuz işlemesi adına hayati önemde. CSKA’nın bu iki ismin verim verdiği bir maçı kaybetme ihtimali sıfıra oldukça yakınsıyor; zira bu iki oyuncunun hücumda verdiği dış şut katkısı kadar, potaya yaptıkları koşular da rakip savunmanın dengesini bozabiliyor. Savunma tarafında ise pozisyon bilgisi yüksek Vorontsevich ile Avrupa’nın en sert savunmacılarından biri olan, yolda görüldüğünde insana karşı kaldırıma geçme hissi uyandıran Kurbanov’un birçok kanat oyuncusunun oynama hevesini kırdığını sezon içinde gördük. Atlet ve ilk adımı çabuk kanatlara karşı rahat olmasalar da Kyle Hines’ın boyalı alandaki tehdidi bu iki oyuncunun ve genel olarak takımın içini rahatlatıyor.
Yine de genel hatlarıyla bakıldığında CSKA; absürt tempolara çıkabilen, birçok tehdide sahip, kaleci Hines’ın da varlığıyla birlikte ön alanda kimseye kolayca geçit vermeyen, EuroLeague’in crème de la crème** sınıfında bulunan bir ekip. Bu sezon dört kez 100 sayı barajını aşan ve MVP adayı iki lideriyle ritim bulduğu zaman CSKA’nın ne denli tehlikeli olabileceğini en iyi bilen takım Baskonia olmalı; zira dokuzuncu haftada potasında gördüğü 112 sayı EuroLeague’in bu sezonki rekoru.
Velimir Perasovic liderliğinde Final Four gören kadronun koç dahil birçok parçasının elde tutulamamasına karşın benzer sistem ve felsefeyle sezona girdi Baskonia. Sito Alonso’nun göreve getirilmesi, Perasovic’in çift oyun kuruculu beşlerini değiştirmedi. Mike James ve Darius Adams’ın yerini NBA patentli iki oyuncu, Shane Larkin ve Rodrigue Beaubois aldı. Geçen sezon sürpriz bir çıkış gösteren pivot Ioannis Bourousis’in takımdaki rolü de çoğunlukla Johannes Voigtmann’a verildi ancak bu cümleye daha sonra dönüş yapacağım.
Harika bir delici olan Larkin ve skorerliği ile ön plana çıkabilen Beaubois temelinde, tempo bulduğunda rakibini paramparça edebilecek bir ekip Baskonia. Bu durumun en yakın örneğini – biraz tuhaf bir atmosferde oynansa da – Abdi İpekçi’deki Galatasaray Odeabank mücadelesinde görmüştük. Disiplinli, motoru yüksek görev adamlarını iki guard + Voigtmann çekirdeğinin etrafına yerleştirerek oyununu kurgulamış durumda Baskonia. Bu sezon önemli bir çıkış yakalayan Ilimane Diop, İsviçre çakısı Adam Hanga, hem dışarıdan hem içeriden etkili Kim Tillie, fiziği ve atletizminden ötürü ayaklı ters eşleşme olarak adlandırabileceğimiz Jaka Blazic ve sağlıklı olduğu zaman rakiplerinin başını ağrıtan pota altı oyuncusu Tornike Shengelia, Baskonia’nın her biri tehlikeli yan parçaları.
Delicilik ve atletizmi dış şut tehdidiyle birleştirerek rüzgârı arkasına aldığında en sert EuroLeague savunmalarını bile – ör: dış sahadaki Fenerbahçe maçı – çaresiz bırakabilme yetisini sahip Baskonia’nın rakibi CSKA’dan ayrılan bir yönü var: Kritik anlarda oyunu çözecek oyuncu eksikliği. Çoğunlukla Larkin’in ellerine kalan Bask Bölgesi temsilcisinin oyunun sıkıştığı anlarda takımı suyun üstünde tutacak oyuncu açısından sıkıntı yaşaması, yakın geçen maçların birçoğunda Baskonia’nın başını ağrıttı. Geçen sezondan kalan tarzı devam ettirdiğini söylediğimiz Baskonia, Panathinaikos’a geçen Ioannis Bourousis’i belki de en çok böyle zamanlarda arıyor. Tecrübeli pivotun skora olduğu kadar oyun kurmaya ve arkadaşlarına pozisyon hazırlamaya yönelik oyun karakteri, topun zor anlarda tek bir ele sıkışmamasını sağlıyordu. Onun yerini alması düşünülen Voigtmann, her ne kadar yetenekli bir oyuncu olsa da bu tecrübeye ve olgunluğa henüz sahip değil.
CSKA ise bu tip iş bitirici oyuncular bakımından EuroLeague’in en zengin kadrosuna sahip. Olağan şüphelilerin, Teodosic ve De Colo’nun çalışmadığı bir ortamda Higgins ve Jackson da kritik anlarda elleri titremeyen elit EuroLeague oyuncuları olarak karşımıza çıkıyor.