-EuroLeague’deki ilk maç Barcelona’ya karşı olacak. O maçın senin için özel bir anlamı olacak mı?
“Hayır ama o maçı iple çekiyorum. Onlara bol şans diliyorum ama ben mücadeleci biriyim. Onlar benim mücadeleci ruhumu biliyorlar. Bu ruhu buraya da yansıtmak istiyorum. Bu takımı bir üst seviyeye çıkarmak, başarılara ulaştırmak istiyorum.”
-Koç Ataman’ın yıllardır çok istediği bir isimdin. Ve şu an onunla birliktesin. Onunla çalışacak olmak nasıl bir his?
“Şu ana kadar harika bir ilişkimiz oldu. Onu seviyorum. Kime ne söyleyecekse lafı dolandırmadan söylüyor. Bana söyleyeceklerini yüzüme direkt olarak söylemesi bana gurur veriyor. Onun tutkusunu ve kazanma isteğini hissediyorsunuz. Oyuncular olarak biz de bu tutkuya sahibiz ve bunu parkeye kazanarak yansıtmak istiyoruz.”
Şimdiye kadar herhangi bir Türkçe kelime öğrendin mi?
“Baba. Herkes bana “Baba” diye sesleniyor. (Karşılıklı kahkahalar) Hırvatistan’a takımın yanına gittiğimde öğrenmiştim. Henüz çok bir şey öğrenmedim ama birkaç hafta içinde daha fazla kelime öğreneceğimi düşünüyorum.”
Baba demeleri hoşuna gidiyor mu?
“Evet, gidiyor. Bu laf beni gülümsetiyor. Aileden olduğunu gösteren bir kelime sanki?”