Chris Paul’un en tehlikeli silahı: Gözleri! | #SI – #çeviri

Paul bir sonraki hamlenin ne olduğunu gördüğünde konferans başlar. Pozisyon yokken zemini tarayın ve Paul’u bir takım arkadaşının kulağında geniş görüşünü eyleme dönüştürecek bilgileri aktarırken görürsünüz. “Sadece bilgi akışı” diyor Paul. “Gördüğünüzü bana söyleyin, gördüğümü size söyleyeyim.”

Paul rakiplerine karşı da çok kaba. Çünkü içinde başkalarının göremediğini görme yeteneği var.

Hatalar yapıldığında anlaşmazlıklar çatışmalara dönüşebilir. Clippers oyuncuları ateşli bir grup ve Paul aralarında en alevli olanlarından. Ancak sürekli iletişim hatlarının varlığı, Paul’un önderlik ettiği bir hücumun hiçbir zaman aynı hatayı yapmayacağı anlamına geliyor. Oyun, devamlı akıyor.

Jamal Crawford, “Her şey onun için film karesi gibi. Yavaş çekimde ilerliyor oyun. Sonraki potansiyel dört oyunu da görüyor, kimin açık olacağını görüyor, rakibin ilk çeyrekte yaptıklarını görüyor.” diyor ve ekliyor: ”Bu yüzden dördüncü çeyreğe kadar aynı seti tekrar oynamayacağım çünkü onun ne yapacağını biliyorum. “

Paul’u bu bilgilerle donattığınız zaman sizi çözecektir. Jordan, Blake Griffin ve J.J. Redic ile oynanan binlerce dakika Paul’u esnek bir orkestra şefi yaptı. Temel oyun değişmeyebilir. Bununla birlikte her oyun kendi içinde esnekliğe sahip. (Rakibin beklentilerine karşı şekillendirilebilecek bir boyut daha)

Redick, ”Bence takımın çekirdeği olarak çok zekiyiz. Dolayısıyla biz de aynı kanalda oynuyoruz. Bir şekilde iletişim kurmayı başarıyoruz. Belli bir oyunu gösterip, birbirimize hiç haber vermeden başka bir oyunu oynadığımız çok oluyor.” diyor.

‘’Örneğin, üçlüğe ihtiyacımız var, bir set bağırıyoruz ve  o setin aslında başka bir anlama geldiğini hepimiz biliyoruz.”

Bu durumda Paul, ikili oyunu bire bir post-up oyununa kolaylıkla çevirebiliyor.

Bu fırsatlar sadece somutlaşmakla kalmıyor aynı zamanda gelişiyorlar da. Kökleri saniyeler ya da dakikalarca geriye uzanabiliyor. Şimdinin Nuggets koçu Mike Malone ile New Orleans’ta birlikteyken Paul, maçın olmadığı gecelerde onu çağırıp, gecenin maçlarını izlemeyi teklif ederdi. Takım arkadaşlarına göre Paul diğer takımların oynadıkları yeni oyunların çoğunu fark ederdi.

III

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlgili Haberler