Fenerbahçe Beko’nun yeni transferi Carsen Edwards, FB TV’nin konuğu oldu.
Fenerbahçe Beko’nun yeni skoreri Carsen Edwards yeni sezona, takıma geliş sürecine ve gerçekleştirmeyi umduğu konular hakkında konuştu. Abisinin ve kendisine basketbol oynamayı öğreten babasının rol modeli olduğundan bahsetti.
Fenerbahçe kariyerine sadece ilk çeyrekte 4/4 üçlük isabetiyle başlangıç yapan Edwards, oynadığı ilk maçta attığı 30 sayıyla izleyenlerin beğenisini toplamıştı.
Konuk olduğu 40+ programından başlıklar şöyle:
”Çok heyecanlıyım. En iyi şekilde üretken olabilmeyi, hem kulübe hem de takıma katkıda bulunmak istiyorum. Birkaç haftadır buradayım ve çok güzel vakit geçiriyorum.
3-4 yaşında başladım oynamaya. İki yaş büyük bir abim var. O oynuyordu, o ne yaparsa ben de aynı şeyi yapmak istediğim için onun peşinden gittim. İkimize de basketbol oynamayı babam öğretti. Şu ana kadar da en büyük antrenörümüz o oldu.
Amerikan futbolu oynamanın kesinlikle katkısı olduğunu düşünüyorum. Çünkü benim yaşadığım yerde futbol çok ünlüdür. Fiziksel olarak daha güçlü olmama ve daha mücadeleci olmama yardım etti.
Genelde fiziksel ve sert olmaya çalışırım. Son izlediğiniz üç maçta da zaten size olarak da en küçüklerden biri olduğum için ne kadar agresif olabilirsem o kadar iyidir. Sabırlı bir şekilde agresif olmaya çalışıyorum.
Ben hep en iyisi olmak için çalıştım ve insanlar bana da çok destek oldular basketbol kariyerim boyunca. Bobby Dixon’ın yapabildiğini yapabilirsem ne mutlu bana.
Aslında ilk başta ve halen de biraz korkunç oldu benim için. Çünkü Amerika’dayken bile başka şehirde okumam veya oynamam gerektiğinde onun zorluğunu yaşadım. Aileme çok yakın ve bağlıyım. Şimdi de onlardan uzak bir yerdeyim. O yüzden burayı evim gibi yapmaya çalışıyorum. Alışmaya çalışıyorum ve bu süreçte de ne kadar üretken olabilirsem o kadar olmaya çalışacağım.
Kararımı vermeden önce koç Itoudis ile konuşma fırsatım oldu. Özel bir konuşma olduğu için detaylara girmeyeceğim ama burada olduğuma göre herhalde hoşuma giden şeyler duymuş olmalıyım.
Avrupa basketbolunun farklı ve değişik olacağını biliyordum. Ama sadece izleyerek değil, gelip yaşayarak öğrenmek daha verimli oluyor. Çalışmam gereken şeyler de var. Bunun içerisinde nasıl üretken olabilirim diye adapte olmaya çalışıyorum.
NBA’deki Avrupalı basketbolcuların başarılı olmaları aslında çok şaşırtıcı değil. Çünkü gerçekten ne kadar yetenekli olduklarını görüyorsunuz. Onlara karşı oynamak ve nerelerden geldiklerini görüp orada oynamak, sonra da burada denk gelebilmek güzel bir şey.
Hayatım boyunca hep 3 numaralı forma giydim. 3’e en yakın rakam olduğu için de bu numarayı seçtim. 3 numara müsait olmayınca mecburen 4’e çevirmek zorunda kaldım.
Aslında tek bir mottom yok hayatla ilgili. Değerler önemli. Allah’a olan inancım, insanlara iyi ve eşit davranmak ve çok sıkı çalışmak.
İlk başta mesajlar, değişik şeyler oldu. Çok güzel bir şey bana destek vermeleri. Henüz taraftarların önünde oynama fırsatım olmadı. Heyecanlıyım bunun için. İlgiden öte sevgi demek istiyorum buna. Çok güzel bir sevgi.
Beklentilerimi çok net söyleyemem ama hedeflerim her maçta en iyisini sahaya yansıtabilmek. Mutlaka hatalarım olacaktır. O hataları da hemen düzeltip en iyi şekilde devam edebilmek.”