Röportajı Türk basketbolunun genel sorunlarından alıp tekrar Afyonkarahisar’da götürüyorum. Can Sevim takımıyla birlikte sezonun genelinde hem olumlu hem de olumsuz anlamda enteresan sonuçlara imza attı. OGM Ormanspor maçı, Beşiktaş maçı, Fethiye yenilgisi ve alınan büyük galibiyetler… Perde arkası sizinle.
“Hepsinin ayrı bir hikayesi var, hiçbirinin tek bir nedeni olduğunu düşünmüyorum. Ormanspor maçını çok rahat kazandık. Beşiktaş maçının üçüncü çeyreğinde rakibin sertliğine cevap veremedik. Bizim zaten ana problemimiz üçüncü çeyrekte takım rotasyona girmeye başladığı anda ortaya çıkıyor. Yedi ana oyuncuyu dinlendirdiğimiz bölümde rotasyondaki diğer oyuncuların yaptığı hatalar çok pahalı mal olabiliyor. Daha fazla seçeneğimin olmasını ben de isterdim.”
“En yakın örneği Türk Telekom maçı. Muhammed Baygül ve Can Korkmaz oyuna girdikten sonra maçın seyri değişti. Bizim rotasyonda Telekom’un hamlesine karşı hamlemiz ne yazık ki yok. Beşiktaş maçında da Beşiktaş’ın sert savunma yapmasını, bir yerde dozu artıracağını bekliyorduk ama bu bizim rotasyon yaptığımız bölümde olunca üst üst hızlı hücum sayıları yedik.”
“Fethiye maçı ise konsantrasyon olarak en kötü hazırlandığımız maçtı. Fethiye’nin o dönemki durumu rehavete yol açtı. Deplasmana ocak ortasında gitmemize rağmen hava 22-23° civarındaydı. Bu da rehaveti artırdı. İlk çeyrek dışında oynadığımız oyun Fethiye’yi yenmek için yeterliydi ancak ilk çeyrekte onlara verdiğimiz özgüven rakibimizi maçta tuttu. Çok zor şutları sokup maçı kazandılar.”
Can Sevim, Afyon’daki dördüncü sezonunu yaşıyor. Ligin bütçe olarak orta ve alt seviyesindeki takımların sık sık başantrenör değiştirdiği düşünüldüğünde bu durum aslında biraz enteresan. İsterseniz koç anlatsın biz de dinleyelim.

Can Sevim: “Hedefim bu takımı bir gün Avrupa kupasında oynar duruma getirmekti”
“Başkanımız Cömert Yüce ile Trabzon’da çalıştığım dönemden tanışıyorum. O zaman genel menajerdi. Uyumlu çalışıyoruz ve birbirimizin isteklerini anlayabiliyoruz. Açıkçası bana duyulan güveni hissedebiliyorum. Size güvenildiğini hissetmezseniz doğru yaptıklarınızdan bile bir süre sonra emin olamıyorsunuz. Birlikte çalışmayı doğru şekilde başarmak ve bunu istikrarlı kılmak çok önemli.”
Peki takımın kapanmak üzere olduğu süreçte neler yaşandı, Can Sevim neden Afyonkarahisar’da kalmayı tercih etti?
“O dönem hakikaten zor durumdaydık. Ocak ayı geldiğinde oyuncu maaşları ödenmez durumdaydı ve eski yönetim takımı kapatmanın en iyi yol olduğunu söyledi. Sayın Cömert Yüce taşın altına elini koydu ve borçları taksit taksit ödeyeceğini belirtti. Sadece şehrin kendisine destek olmasını istiyordu.”
“Burada kalırken bitmemiş bir işim olduğunu düşündüm. Afyon’u süper lige çıkarırken benim hedefim bu takımı bir gün Avrupa kupasında oynar duruma getirmekti. Çok küçük bütçelerle de olsa bunu yapabileceğimi biliyordum. Geçen sezon pandemi nedeniyle ligler durmasaydı bunu yapabilecektik. Umarım bu yıl bunu başaracağız.”