Lig kalitesi demişken Anadolu Efes ve Fenerbahçe Beko’nun diğer takımlara oranla sahip olduğu geniş rotasyon avantajına da değindik.
“İki takımın da maça göre beş yabancıyı seçip sahaya çıkması açıkçası rekabete zarar veriyor. Bu daha dengeli hale getirilebilirse ligin kalitesinin artacağını düşünüyorum. İspanya bunu yapabiliyor. Evet, belki Real Madrid, Barcelona ve Baskonia en iyi İspanyolları topluyor ama uluslararası oyuncu statüsü olduğu için herkes bir yerde daha standart seviyeye oturabiliyor.”
“Burada federasyonumuzun devreye girip çeşitli gelir modelleriyle kulüplere destek olması önemli fayda yaratabilir. Fakat gördüğüm kadarıyla sistem farklı işliyor. Üst taraftaki takımlar maddi olarak federasyondan daha fazla pay alıyorlar. Bu belki de tam tersine işlemesi gereken bir durum. Alttaki takımları onlara yaklaştırıp seviyeyi komple artırmak gerekirken üstteki takımlar İddaa, sponsorluk ve federasyon gelirlerinden daha fazla pay alıyor. Aradaki makas da ister istemez açılıyor.”

Can Sevim: “Maçtan iki üç gün önce beş yabancının bildirilmesi daha iyi olur”
Beş yabancı seçip maça başlama ifadesi ilgimi çektiği için konuyu oraya taşıdım. Bir denge unsuru yaratmak mümkün mü değil mi Can Sevim’den dinleyelim.
“Rakibinizin hangi beş yabancı oyuncuyu seçeceğini bilmiyorsunuz. Maçtan 40 dakika önce haberiniz oluyor. Bu durum hazırlanma şansınızı elinizden alıyor. Adaletsizlik var ve adaletsizliği gidermesi gereken de federasyon. TBF şu an her ekstra yabancı için belirli miktarda para alıp bu parayı havuzda topluyor ve Türk oyunculara daha çok süre veren kulüplere dağıtıyor. Fakat bu mantıkla adaletsizlik ortadan kalkmıyor ki.”
“En azından maçtan iki üç gün önce takımların hangi beş yabancı oyuncuyu tercih edeceğini bildirmesi daha iyi olur. COVID-19 test sonuçları çıktığı anda federasyona iletilsin ki ben de hangi yabancı oyunculara karşı oynayacağımı bileyim, hazırlığımı ona göre yapayım.”