U17 Dünya Şampiyonası’nda bugün dördüncü gün. Gruplarda ilk iki karşılaşmalar sona erdi. Artık son grup maçları oynanacak ve gruplardaki sıralamalar belli olacak. Sıralamaların belli olmasının ardından da ikinci tur eşleşmeleri netleşecek. Millilerimiz de bugün sahaya çıkacak ekipler arasında. Bugün son grup müsabakamızda Türkiye saati ile 15.15’te Tayvan ile karşılaşacağız.
Tayvan karşılaşması öncesinde bir şeyler yazmanın doğru olacağını düşündüm ve ufak bir araştırma yaptım. Bugünkü Tayvan maçı bizim için elbette ki ölçü olmayacak. Çünkü rakibimiz turnuvanın en zayıf takımlarının başında geliyor. Bu maçta pek de zorlanacağımızı düşünmüyorum açıkçası. Fakat bu karşılaşmayla birlikte bazı düzenleri tamamiyle oturtmamız gerekiyor. Nedeni de bizi bekleyen ikinci tur karşılaşmaları. İkinci turlar ile birlikte artık telafisi olmayan maçlar bizleri bekliyor olacak. Bu yüzden de artık bir şeyleri netleştirmeliyiz. Tayvan maçına gelmeden önce Mısır ve ABD karşılaşmasına değinmek istiyorum. Turnuva öncesinde gruplar belli olduğu anda Mısır ve Tayvan’ı çantada keklik olarak görüyorduk açıkçası. En azından ben öyle düşünüyordum. Fakat evdeki hesaplar çarşıya uymadı. İlk çeyrekte oyuna müthiş başlayan Mısır, tam anlamıyla bize bir şok yaşattı. Zaten bir sonraki gün oynanan ABD maçında da ilk çeyrekte büyük sıkıntılar yaşadık. İki maçta da ilk periyotları rakiplerimizin gerisinde kapattık ve ortalama olarak 13.5 sayı fark yedik. Yarınki Tayvan ve bir sonraki gün oynayacağımız ikinci tur karşılaşmasında bu sıkıntımıza mutlaka bir çözüm bulmalıyız.
Ayrıca bir noktaya daha değinmek istiyorum ki bu oldukça önemli. Transition dediğimiz geçiş oyunları artık basketbolun en önemli temel taşlarından diyebiliriz. Transition savunması da bir takım için olmazsa olmaz konumda. Biz grupta oynadığımız iki maçta da transition savunmalarında sınıfta kaldık. Mısır karşılaşmasında ilk periyotta yediğimiz sayıların hemen hemen yarısı geçiş hücumlarından geldi. Karşılaşmanın geri kalan bölümlerinde bu konuda çok zorlandık. Nitekim de dün oynanan ABD maçında da bunun sıkıntısını çok yaşadık. ABD’nin fark yarattığı dakikaların tamamında tempo hep yüksekti. Bunun bana göre en önemli nedeni de dört ve beş numaralarımızın ayak çabukluğunun kötü durumda olması. Ragıp Berke Atar‘ı kastetmiyorum kesinlikle. Ahmet Can Duran ve Çağatay Afşar ikilisi temponun arttığı dönemlerde zorlanıyor. Bir oyuncumuz geriye net dönemediği anlarda spacing dediğimiz alan paylaşımında büyük sıkıntılar yaşıyoruz. Özellikle Çağatay Afşar‘ın ayaklarının çok yavaş olması, dört numara savunmasını da fazlasıyla güçleştiriyor. Ayrıca hücumda da dört numaralarımızdan aldığımız katkılar tartışılır.
Bir diğer mevzu olan ribaundlara gelelim o halde. Özellikle Amerika karşısında yaşadığımız ribaund sıkıntısı bizim sahadaki direncimizin kırılmasına sebep oldu. ABD’nin takım olarak 49 ribaund aldığı maçta biz sadece 30 ribaund alabildik. Bu 30 ribaundumuzun sadece altısı hücum ribaundu. ABD ise tam 20 hücum ribaundu aldı. Yani potamızda gelişen 44 ribaund girişiminin %45‘inde başarılı olan taraf ABD oldu. Aynı sıkıntıyı Mısır karşılaşmasında da yaşadık ve rakibimize tam 19 hücum ribaundu verdik. Mutlaka bu ribaund sıkıntısını halletmemiz gerekiyor. Özellikle de Berke Atar’ın kenarda olduğu dönemlerde sahada olan uzunlarımızın yanı sıra, kısalarımızın da ribaundlara verecekleri katkılar oldukça önemli. İlerleyen karşılaşmalarımızda top kayıplarımızı da minimize edersek; işler bizim adımıza daha olumlu gelişecektir.
Yarın oynayacağımız Tayvan karşılaşmasının bir önemli sebebi daha var bana göre. Bireysel olarak oyuncularımıza ritim kazandırmak için bundan daha iyi bir fırsat olamaz. Turnuva öncesinde ve ilk günün sonrasında takımımızın en önemli isimlerinden olan Onuralp Bitim çok eleştirildi. Yapılan eleştirilerin hemen hemen hepsini yakından biliyorum. ABD karşılaşmasında ise daha iyi bir performans ortaya koydu ancak ondan beklentiler çok daha fazla. Ayrıca Ahmet Can Duran‘ı da hücumda daha verimli kullanmalıyız. Ahmet Can’ın iki sayılık atışlardaki başarı oranı %25. Bu rakam oldukça düşük. İyi oynayan oyuncularımız ise elbette var. Ben özellikle Mert Konuk‘u çok iyi gördüm. Hücumda, özellikle de üç sayı çizgisinin gerisinden oldukça formda. %60 ile oynuyor ve toplamda 10 denemesi var. Sahada savaşıyor ve her topa atlıyor. Ayrıca Muhaymin Mustafa ve Erkin Şenel ikilisi de dışarıdan bir diğer önemli opsiyonlarımız. Ahh birde Leon Harun Apaydın devreye girebilirse; çok daha tehlikeli bir takım olabiliriz ilerleyen günlerde. İçeriden ise Berke Atar iyi durumda ve sahada kaldığı süre zarfında iyi işler çıkartıyor. Yarınki Tayvan karşılaşması, kafa olarak da turnuvaya tam olarak odaklanabilmemiz için oldukça önemli. Ben oyuncularımıza sonuna kadar güveniyorum. Staffımız da bu yaşadığımız sıkıntıların üzerinde fazlasıyla duruyor, buna emin olabilirsiniz. ABD ile önümüzdeki turlarda bir daha karşılaşmayacağız ve yarın yeni bir başlangıç yapabiliriz. Her zaman söylediğim gibi ”Başlangıçlar önemlidir…” İyi bitirmek için iyi başlamak gerekiyor. Takım olursak ve sonuna kadar kenetlenirsek; çok takımın canını yakabiliriz. Zaten ABD karşısında ortaya koyduğumuz mücadele sonunda da tüm takımlar bize karşı hazırola geçmiş durumda… 🙂