Birçok önemli milli takımın yanı sıra hem BSL hem milli takımda başarılar kazanan Avrupa basketbol tarihinin en prestijli antrenörlerinden biri olan Bogdan Tanjevic, önemli açıklamalarda bulundu.
Sırbistan’ın Sportski Zurnal gazetesine açıklamalarda bulunan Tanjevic, EuroLeague’in, Uluslararası Basketbol Federasyonu (FIBA) tarafından düzenlenen Dünya Kupası eleme pencelerinde, oyuncuların milli takımlarına gönderilmemesi kararının çok yanlış olduğunu söyledi ve EuroLeague’i hiçbir sportif ilkeye saygı duymamakla eleştirdi.
Fenerbahçe ile iki kez Türkiye şampiyonu olan ve Türkiye Basketbol A Milli Takımı ile 2010 yılındaki FIBA Dünya Şampiyonası’nda gümüş madalya kazanan 72 yaşındaki deneyimli antrenör, küresel ekonomik durumun basketbola yansıtıldığına inandığını belirterek, “Artık hiçbir kural yok. Kanunun olmadığı zamanlarda yaşıyoruz. Ve her şey Regan ve Thatcher ile başladı. O zamandan beri ekonomi ile sorunlar yaşıyoruz. Sadece biz, küçük olan ülkeler de değil, büyük ülkeler de bu sorunu yaşıyor. Amerika’nın bir problemi var, İtalya, Fransa gibi daha küçük ülkelerden bahsetmiyorum bile. Kovboy filmlerinde silahşörlere denileni biliyorsunuz: “Hepsini öldür ve tek başına dön”. Şu anda dünya ekonomisi bu, hiçbir düzenleme yok ve bu basketboldaki durumumuz için de geçerli.” şeklinde konuştu.
Tanjevic’in diğer açıklamaları şöyle:
FIBA’nın yeni Dünya Kupası sistemine hakkında “Bu pencerelerin oynanması tamamen yasaldır. FIBA’nın buradaki fikri, milli takımları kendi taraftarları ile yakınlaştırmaktır. Böylece onlara milli takımlarını 50 yılda bir değil, yılın bazı zamanlarında izleme şansı vermektedir. Altıncı kez en iyi oyuncu olan Messi’nin milli takım için oynamak durumunda olması bir tesadüf değil. Oyuncuların milli takımlar için oynamalarına izin vermemek, bu haksız ilişkiyi çözecek mahkemelerin olmaması nedeniyle FIBA’nın kendini savunamaması durumunu kullanmak, herhangi bir kurala uymayan EuroLeague için kesinlikle çok yanlıştır. Oyuncuların yılda sadece iki kez on günlüğüne milli takımlarında oynamaya gidememeleri özellikle çok saçma. Neden yapamadılar? NBA bile, birisi sorar ve düzgün bir şekilde açıklarsa oyuncularının milli takımlarına gitmesine izin verebilir.”
EuroLeague ve NBA’in karşılaştırılması konusunda “Her şey 2001’de kulüplerin Şampiyonlar Kupası ve EuroLeague olarak bölünmesiyle başladı. Bu Şampiyonlar Kupası markasının korunmadığı dikkatsiz bir andı ve EuroLeague bundan faydalandı. Şimdi EuroLeague’in, basketbolun ana yürütme kurulu olan FIBA’dan tamamen farklı bir yöne kürek çektiği noktaya geldik, bu da olağanüstü bir rekabet olan Avrupa basketbolunu ve Şampiyonlar Kupası’nı yarattı. EuroLeague’in Telefonica sponsorluğunun olduğu zamanlarda bile her şeyin yalan olduğunu gördük. Ancak bu zamanlarda kulüpler, zayıflıkları nedeniyle, FIBA ilkelerini terk etti ve kendilerini bu özel organizasyona teslim etti. Ve bu özel lig bir yasallığa sahip değil ve hiçbir şekilde NBA ile karşılaştırılamaz. ABD’de borçlarını ödeyemeyen, maliyetlerini karşılayamayan kulüpler oynayabilirler ancak büyük para cezaları ödemek zorunda kalırlar. NBA dünyanın en büyüğüdür ve bu ligin yasal olduğuna şüphe yok.”
EuroLeague’deki durum üzerine “EuroLeague’in 2018 şampiyonu Real Madrid, 29,5 milyon avro kayıp bildirdi. 45 milyon harcadılar ve 15 gelirleri vardı. Bu yıl, Barcelona zaten 37 milyon kaybı açıkladı. Günümüzde piyasa ekonomisi olarak bilinen kapitalist kurallara göre, borçlarını ödeyemeyen her profesyonel kuruluş iflas ilan eder. Mesela eğer Fenerbahçe 30 milyon harcıyorsa, ne yaparlarsa yapsınlar gelirleri yedi milyondan fazla olamaz. EuroLeague patronaj rekabeti haline geldi, bazı insanlar paralarını alıyor ve bu da bir şeyleri kapatıyor. Beyler, siz NBA değilsiniz, tüm dünyada ilgi gören ligden çok uzaksınız. Ve EuroLeague, maksimum reytinge sahip olduğunda, İspanya’da belki üç milyon, İtalya’da ise 250 bin izleyiciye ulaşıyor. Televizyonda izlenmezseniz, Amerika’da milyarlarla sayılan sponsorlardan ve TV haklarından büyük paralar alamazsınız. Ayrıca EuroLeague’de mükemmel bir işletme durumundaymış gibi davranılıyor ancak hiçbir sportif değere veya ilkeye saygı duymuyorlar. Başından beri, bu normal değil, çünkü bazı takımlar aldıkları sonuçlar nedeniyle ve bazıları ise sözleşmeleri olduğu için orada mücadele ediyor. Her şey oldukça komik ve mantık kurallarına uymuyor.”