Bogdan Bogdanovic

09 Temmuz 2014, Halil Can Pelister ve Doğuş Özkan – Bogdan Bogdanovic şüphesiz ki şu anda Avrupa’nın en iyi genç oyuncularından birisi, kendi jenerasyonunun da en iyisi. Geride bıraktığımız 2013/14 sezonunda Euroleague’de ‘rising star’ ödülünü kazandı, Partizan’ı bütün kulvarlarda taşıdı ve kendini en üst seviyede kanıtladı. Her ne kadar Nolan Smith’in o mucizevi üçlüğüyle belkide Adriyatik liginde sonunda Partizan hayal kırıklığı yaşasa da, onca sakatlığa rağmen Bogdanovic ve Partizan’ın bu sezon da büyük resimde yaptığı işler oldukça iyiydi. Bogdanovic bu yıla kadar iyi bir potansiyeldi. Ancak Jovanovic’le bir türlü yıldızının barışması, sakatlıklar derken sıradan bir potansiyel haline gelmişti. Eurobasket’le birlikte yükselişe geçen bir grafiği oldu…

Yine son yaşanan şu hadiseden sonra, verdiği bir röportajda genç oyuncu Partizan’dan ayrılmayı düşünmüş.

“İlk başta Vujosevic boğazımı sıktığında, kulüpten ayrılmak istedim. Evet, düşünüyordum, kesinlikle gitmeye hazırdım. Beni Sasha Pavlovic durdurdu, konuştuk ve beni sakinleştirdi.”

Bogdanovic, özel bir oyuncu. ‘Doğuştan skorer’ diye basketbol gözlemcilerinin kullandığı bir tanım vardır, Bogdanovic de o tanımın karşılığı. Çok büyük bir potansiyel olduğunu herkes, altyapı senelerinden bu seneye kadar biliyordu. Ancak sorun, o potansiyelini bir türlü A Takımda seviyesinde istikrarlı biçimde gösterememesiydi. Bu sene belki de Leo Westermann’ın sakatlığı ona yaradı diyebiliriz. Westermann gittikten sonra takımın lideri, oyun kurucusu; kısacası her şeyi Bogdanovic oldu. Genç guard için bu fırsat belkide kendisini A Takımda en üst seviyede kanıtlayabilmesi için son fırsattı. Eğer bu fırsatı da kullanamasaydı, mental olarak zaten bir çöküntü yaşardı ve geri dönmesi de çok kolay olmazdı. Bu fırsatı çok iyi kullandı. Draftta seçilip, seçilmemesi soru işaretiyken; performansıyla 1. Tura kadar tırmandı. Her Euroleague maçı sonrası Bogdanovic’in stoğu hem NBA’de, hem de Avrupa’da 2 katı artar hale geldi. İşler sonunda Bogdanovic’in istediği gibi gitti. Özellikle de Dünyanın en iyi 2. Basketbol liginde, Avrupa’nın en yüksek bütçeli takımına karşı  müthiş şut performansıyla 27 sayı-4 ribaund-2 asist yapmakla kalmadı, üstelik takımına maçı da kazandırdı. Euroleague’de sezonun belkide en büyük sürprizlerinden birisinde baş rolde 22 yaşındaki bir oyuncu vardı. Onun için geride bıraktığımız sezon zirve noktası, CSKA Moskova maçı oldu. Maçtaki performansını yeniden hatırlayalım:

Transfer Durumu ve Geleceği

Bogdanovic için şu anda menajeri Alex Raskovic’in twitter’da yazdığı gibi dört yol var. Bunlardan birincisi Partizan’da kalmak ama bu Partizan’ın hem içinde bulunduğu zor maddi şartlar ve her şeyden önemlisi, Euroleague’de oynamayacak olmalarından dolayı pek mümkün gözükmüyor. İkincisi, Phoenix Suns tarafından daha yeni draft edildi ve ben çok küçük bir ihtimal olarak görsem de, Bogdanovic seneye direkt olarak NBA’e de gidebilir. Üçüncüsü, Rus devi CSKA Moskova. Kaynakların belirttiğine göre Itoudis’in koçluğunda CSKA, Bogdanovic’in kapısını maddi açıdan çok iyi bir kontratla çalmış. Dördüncüsü ise herkesin de tahmin edebileceği gibi, Fenerbahçe Ülker. Bence en olası olan da bu geliyor. Ttabii Bogdanovic’in menajerinin, Obradovic’in de menajeri olması, her Sırp genç oyuncunun Obradovic gibi bir koç, Fenerbahçe gibi bir Euroleague takımı ve elbette İstanbul gibi bir şehirde yaşamak istediğini hemen hemen biliyoruz. Üstelik Bojan Bogdanovic’in de NBA için ayrılacağı söylenirken, Bogdan Bogdanovic hamlesi olası duruyor.

NBA için genç oyuncunun buy-out’ı 1 milyon euro. Avrupa içinde ise belirli bir rakam yok, Partizan pazarlık yapabilir. Önümüzdeki günlerde Sırp oyuncunun kararı ve yeni takımı belli olacaktır, bekleyelim ve görelim.

Mental

Çok çalışkan ve özgüveni çok yüksek bir oyuncu. Vücut dili her ne kadar bazen kötü olsa da, bu onun kazanma isteği ve mücadeleci ruhundan kaynaklanıyor. Ama hala bazı konularda büyümesi gerekiyor. Mesela Kızılyıldız’la oynanan ilk maçta yaşanan skandaldan sonra, “Milli takımda da benim yerime Jenkins oynasın o zaman” demişti, sonradan bu sözü heyecan ve maçın ardından sinirinden dolayı söyleyip, asla sakatlık dışında milli takımda oynamamasının mümkün olmadığını belirtti.

Vujosevic bu sezon onu da “killer” a çevirdi diyebiliriz, tıpkı Danilovic’e 25 yıl önce yaptığı gibi. Elbette biraz daha fazla para kazanmaya başladığında, mental açıdan ne durumda olacağını görmek gerekiyor.

NBA için soru işareti şu: Benchten gelip, katkı verebilecek mi?

Euroleague’deki Fenerbahçe, CSKA gibi onu almak isteyen takımlar için de soru işareti şu: Daha küçük bir rolde, daha efektif olabilmeyi başaracak mı? Bu rolü kabul edip, en iyisini verecek mi, yoksa Partizan’da olduğu gibi star oyuncu olmayı mı isteyecek? (Şu aşamada Euroleague’de Final 4 hedefleyen takımın starı olamayacağı kesin, yıllar içerisinde olma potansiyeli elbette var)

Fizik

1.98 boyunda olan Bogdanovic, pozisyonu için çok iyi bir size’a sahip. İyi bir kas yapısı ve atletik becerileriyle dikkat çekiyor. Her iki guard pozisyonu ve kısa forvet pozisyondaki oyuncuları savunabilecek potansiyelde, fiziğinin de yardımıyla. Potaya giderken veya post’ta topu aldığında, güçlü kas yapısıyla kontakt alma konusunda çok efektif. Özellikle de guardlara karşı fiziksel avantajını çok iyi kullanmasını biliyor diyebiliriz Bogdan için. Keza Eurocamp’ten alınan verilere göre, Bogdanovic’in 2.10’luk kulaç uzunluğu da ona özellikle de işin savunma kısmında hem ribaund, hem de top çalma konusunda yardımcı oluyor. Elbette bu tarz bir uzunluk ona her karşılaştığı guard ve kanat oyuncusuna karşı şutu rahat rahat atmasını sağlıyor.

Pozisyon

Ben Bogdanovic’in her iki guard pozisyonu ve aynı zamanda kısa forvet pozisyonunu da oynayabilecek versatillikte olduğunu düşünüyorum. O 3 pozisyondan da bekleyebileceğiniz (PG’den oyun kurma, pNr oynama, saha görülü, pas yetenekleri, asist özelliği; SG ve SF’den skor-şut katkısı, defansta pas kanallarına girip top çalma vb.) ana şeyleri taşıdığı kanısındayım. Ama bu sezon da olduğu gibi, istendiğinde 1 numaraya kayabilecek, ama ileride genellikle 2 numara oynayan bir Bogdan Bogdanovic izleyeceğimizi düşünüyorum.

Defans

Bogdanovic pas kanallarında da çok aktif ve basketbol zekasıyla, pas kanallarına girip, top çalabiliyor. Fenerbahçe Ülker ve CSKA Moskova maçından 2’şer kare:

Defansta çabuk elleriyle ve özellikle de zaman zaman konsantre olduğunda 1’e 1 pozisyonda rakip takımın guardına iyi baskı yapıp, bunaltabiliyor. Bu sezon Partizan’da neredeyse 2 top çalma ortalaması yakalamıştı. Keza, top çalma dışında uzunluğuyla birçok oyuncunun şutunu veya turnikesini bozabiliyor. Defansı açısından lateral çabukluğu biraz kötü. Daha hızlı ve küçük guardları savunmakta sorun yaşıyor bu yüzden. Avrupa’da vasat üstü bir savunmacı olduğunu söylemek mümkün ama iyi bir atlet değil. Çabukluğu, sıçraması ve çevikliği de keza NBA için iyi değil. Bundan dolayı elit bir savunmacı olacağını pek düşünmüyorum, NBA’de de zorlanacaktır.

Tabii Partizan’da hücumda yük onun omuzlarında olduğu için, efor konusunda da istikrarsız bir görüntü çizdi. Mesela burada topsuz defansta tuttuğu oyuncuyu takip etmiyor ve tuttuğu oyuncu içeri cut ederek turnikeyi bırakıyor…

Bu pozisyonda da uzunu karşılaması gerekirken, yerinde kalıyor ve Ante Tomic de sağ cornerdan cut eden Papanikolaou’yu görüyor, o da smacı basıyor…

Hücum

Leo Westermann’ın sakatlığının ardından point guard oynamak zorunda kalan Bogdanovic, iyi pas yetenekleri ve saha görüşüyle, çoğu kişi belkide bu role pek uygun olmadığını düşünse de, bu pozisyonda da bir şeyler yapabileceğini gösterdi. Özellikle de içeriye girip, dışarıdaki oyuncuya servis konusunda bu dönemde iyi iş yaptı:

Burada da hem saha görüşünü, hem pas yeteneklerini çok iyi gösteren bir pozisyonu göstermek istiyorum. CSKA maçında Bogdanovic skor üretti ama bunun yanında aşağıdaki resimlerde göreceğiniz gibi, takım arkadaşlarını da işin içine katmayı unutmadı.

Peki bu oyuncu hep içeri girip, dışarıdaki şutörlere mi asist yapıyor? Hayır… İçeri drive edip, uzunları da besleyebiliyor. İki örnek:

Elit seviyede görmek istediğimiz patlayıcılık, Bogdan Bogdanovic’te yok. Bu da onun kendi şutunu isolation’da yaratmasını sınırlıyor. İlk adımı hızlı değil, vurup geçebilecek bir çabukluk yok.

Bu yüzden Bogdanovic’in oyunu daha çok pNr ve şuta dayalı. Partizan’daki rolünden dolayı da elbette biraz yüzdesi düşük (%34.1) ama ben elit bir Euroleague takımında, hücumda 2 veya 3. Silah olarak oynadığında yüzdesinin artıp, daha istikrarlı hale geleceğine inanıyorum şutunun. Partizan’daki oyunu bana biraz daha skorer geldi. Çünkü her maç neredeyse 20 ve üstü sayıyı bir şekilde buldu.

Bogdanovic, iyi fundamental ve müthiş footwork’le şutunu sahanın herhangi bir yerinden hızlı ve isabetli şekilde çıkarabiliyor. Euroleague’deki üçlük çizgisinin gerisinden de atmaktan hiç çekinmedi ve dribling sonrası şutu da oldukça iyi denilebilir. NBA açısından değerlendirecek olursak, geçişte pek sorun yaşamayacaktır o yüzden. En önemlisi de, maçın kritik anlarında sorumluluk almaktan çekinmemesi ve başarılı da olması. Clutch bir oyuncu olarak gelişebilir.

Off-screen şutu çok iyi, eğer rakip takımın oyuncusu hele bir de screen’lere takılırsa, mesafe önemsiz, affetmiyor. Tıpkı burada Fenerbahçe maçında yaptığı gibi:

Eksilerine gelecek olursak, elbette top kaybı ve şut seçimleri. Özellikle de Euroleague’de süre ve rolünün de etkisiyle, maçların ikinci yarılarında çok kritik top kayıpları yaptı.

Video

Kızılyıldız’a karşı son final serisinde Bogdan Bogdanovic’in attığı 123 sayının tamamı…

Bu sezondan kesitler…

Genel

Sırp oyuncu, birçok oyuncudan çok daha farklı. O yüzden onu tam anlamıyla birine benzetmek biraz zor. Ama ben Giricek ve Danilovic arasında bir şey olarak gördüm becerileri açısından. Umarım mentalitesi Danilovic gibi olur. Euroleague’de 1-2 yıl daha kendini kanıtlayıp, NBA’i denemesi daha sağlıklı olacaktır. Elbette koç da Obradovic olursa, çok farklı yerlere getirebilir Bogdanovic’i…

Benzetme: Gordan Giricek&Predrag Danilovic arasında

İyi Senaryo: Predrag Danilovic

Kötü Senaryo: Vincenzo Esposito

Halil Can Pelister (@HCanPelister)

Doğuş Özkan (@dgsozkan)