Reggie Jackson’ın ayak bileğini burkup sezonu büyük oranda kapattığı Aralık sonundan bu yana ligin verimsiz hücum takımlarından biri Detroit. Noel’den bu yana hücum verimliliği ve gerçek şut yüzdesinde 30 takım içerisinde 25. sırada yer alan Detroit’in kendi skorunu üreten oyuncu sayısının azlığı, bu takas sonucunda da değişmiş değil. Takımın en formda hücum oyuncusu Tobias Harris takımdan ayrıldı, son bölümüne başa baş girilen birçok maçı Detroit lehine çeviren Reggie Jackson halen sakat, Ish Smith’e gelen perdelerin neredeyse her daim altından geçiliyor ve Stanley Johnson, Luke Kennard gibi oyuncular takımı bu alanda sırtlayacaklarına dair henüz bir işaret göstermediler. Hücumdaki genel yetenek probleminin yanı sıra, Van Gundy’nin takımına bu sezon yaptığı dokunuşlardan biri de her parçasından katkı aldığı on kişilik bir rotasyon kurmuş olmasıydı. Jackson’ın sakatlığı, yeri geldiğinde maçları bitiren ikinci beşin -tıpkı ilk beş gibi- dağılmasına yol açtı. Harris’in hücum gücünü tamamlama ihtiyacı; Anthony Tolliver, Bullock, zaman zaman Kennard’ın ilk beşe yerleşmelerine ve Van Gundy’nin özenle hazırladığı dakika düzenlerinin karışmasına sebebiyet verdi. Bu da, yetenek tavanı düşük bir takımın organizasyon kısmında darbe alması demekti ve nitekim son on altı maçta sadece dört galibiyet alınabildi.
Savunmada ise ligin en çok gelişme kaydeden oyuncusu Andre Drummond’a halen sahip Detroit. Son 15 maçta çember etrafından maç başına beş veya daha fazla şut savunan oyuncular içerisinde rakiplerini en düşük isabet yüzdesinde tutan oyuncu Drummond. Yardım kalıplarının başarılı bir şekilde uygulandığı, boyalı alana kapanan oyuncuların iç-dış oyunları karşısında hızlı reaksiyon verebildiği, ikinci şansların minimuma indirildiği savunmanın aktif kısaları ve kanat oyuncuları takımın bu sahada bir kimlik oluşturmasını sağlarken, takımın ve hatta ligin en iyi kısa savunmacılarından biri olan Avery Bradley’nin artık kadroda olmamasının getireceklerini hep birlikte göreceğiz. Genel olarak, savunma sahasında personel eksiği bulunmayan Pistons’ın topyekün bir düşüş yaşadığı son 15 maç dışında ligin ortalama üstü savunmalarından biri olduğunu, sezonun ilk iki ayında takımın ulusal çapta dikkat çekmesini sağlayan farkın da pick-and-roll temelli, Drummond’ın alçak posta konuşlandığı hücumun, Drummond’ın oyunu dirsekten hand-off’larla yönlendirdiği, topsuz hareketin kutsandığı motion offense ile değiştirilmesiyle yaratıldığını belirtmekte yarar var.
Yazıyı toparlamak için yukarılarda bir yerde değindiğim risk faktörüne dönüyorum. Kontratı gereği 32 yaşında 38.9 milyon dolar kazanacak, sakatlık geçmişi daha 28 yaşında olmasına rağmen bir hayli kabarık, oyunun en komple oyuncularından biri olmasına karşın son yıllarda potansiyelinin altında performans gösteren Griffin’in bu sezonu yakalamak için sonraki birkaç sezonu “orta gelir tuzağı”na sıkışmış şekilde geçirme tehlikesini de göz önünde bulundurarak alınması gereken bir risk olduğunu düşünmüyorum; ancak Detroit semalarına 1998 Grant Hill’den bu yana ilk kez bir süper yıldız uğruyor ve bunun yaratacağı heyecanın Motor Şehri’ni nereye götüreceğini zaman gösterecek.
“Orta gelir tuzağı”