Salonda izlediğim ilk kolej maçı üzerine bir şeyler karalayabilir miyim diyordum. Maçın hikayesi güzel olunca geçmişi de biraz irdeleyip yazayım dedim.
Geçtiğimiz pazar günü Wisconsin Badgers evinde Michigan State Spartans takımını ağırladı. Big 10 konferansının iki başarılı okulunun arasında Amerikan Futbolu’nu da kapsamakla beraber basketbol ağırlıklı güzel bir rekabet var. Kolej basketbolu adına hafızalarda yer etmiş bazı güzel maçlar da var tabii. Örneğin Ocak 2012’de oynanan maç bunlardan biri.
Son yirmi saniyeye 63-57 giren Badgers zor bir üçlükle farkı üçe indirdikten sonra haliyle faul yapıyor. Bu sezon All-Star seviyesinde bir oyun oynayan Draymond Green o gün serbest atış çizgisinde 0/2 atıyor ve Badgers’a üçlük atmak için on saniye kalıyor. İlk deneme kaçıyor ancak alınan hücum ribaundu sonrası son salise üçlüğü geliyor. Altta görüldüğü üzere iki farklı saat sebebiyle kafalar karışık olsa da hakemler basketi geçersiz sayıyor ve gülen taraf Spartans oluyor.
Geçtiğimiz sezon Final Four’a kalma başarısını gösteren iki okul Big 10 Konferans Finali’nde sezonun en güzel maçlarından birini oynamışlardı. (Ben maçı sonradan izledim ama Amerikalı takipçiler öyle diyor 🙂 ) Badgers, son altı dakikada on sayıdan dönerek maçı uzatmış ve uzatmada şampiyonluğa uzanmış. Pazar günü kritik şutlara imza atacak Bronson Koenig o gün de 4/8 üçlük isabetiyle Spartans’ı yıkan isimlerdendi.
https://www.youtube.com/watch?v=BTbnmsa8A_0
Bu maçta da tartışmalı bir pozisyon var. Son dakikada skor 69-67 iken Badgers topu çizgiye basarak oyunda tutuyor ancak hakemler bunu atlıyor. Devamında kazanılan faul atışları skoru 69-69’a getirerek maçı uzatıyor.
Bu sezonsa iki takım için işler tam tersi yönde gelişiyor. Denzel Valentine önderliğinde çok iyi bir sezon geçiren Spartans son maçını kaybetmesine rağmen ülke genelinde dördüncü sırada yer alıyor ve Wisconsin deplasmanına favori olarak geliyordu. Son üç maçını kaybeden ve yeni koçuyla bir çıkış noktası arayan Badgers için evinde bu maçı kazanmak çok önemliydi.
Şimdi biraz maça öğrenci olarak bakışımdan bahsedeyim. Bir haftadır Wisconsin-Madison Üniversitesi’nde değişim programı öğrencisiyim. Buraya geleceğim neredeyse bir sene önce belli olmuştu. Geçen sezon Kaminsky, Dekker ve Nigel Hayes’ın yer aldığı takımı da izledikten sonra bir basketbolsever olarak maçlara kesin giderim diye düşünüyordum. Geldikten sonra da öğrencilerin Facebook bilet sayfasındaki ilanlara baktım. Normal şartlarda mesela geçen sezon olsa böyle önemli bir maçın fiyatı $50 civarında olurmuş. Ancak hem takımın kötü gidişi hem de havanın oldukça soğuk oluşu $15’a bilet bulmamı sağladı. Tabii bunlar öğrenci bileti, diğerleri daha pahalı oluyormuş. Salon 15.000 kişilik, öğrenciler için ayrılan kısım 2000’den fazla kapasiteye sahip. Satılan biletler sadece içeri giriş hakkı veriyor, koltuk numaranız salona girerken alınıyor. Ben de görece yakından izleyebilmek için bir saat önceden salona gittim.
Havanın güneşli olduğuna bakmayın -21 dereceydi. Neyse ki kaldığım yer salona on dakika yürüme mesafesinde de donmadan salona ulaşabildim.
Maç öncesinde ve bazı aralarda skorboardda okul mezunu öğrencilerin NBA performansı gösteriliyor. Wisconsin-Madison mezunu dört aktif NBA oyuncusu var: Frank Kaminsky, Sam Dekker, Jon Leuer ve Devin Harris. 2011-15 arası ortalıkta dolanan Greg Stiemsma, iki kez All-Star seçilen Michael Finley, Wesley Matthews’ın babası Wes Matthews ve iki sezon ülkemizde basketbol oynayan Kirk Penney tanıdık eski mezunlardan.
Maç öncesi rakip özellikle Denzel Valentine hoş karşılanmıyor haliyle. Ama “sucker”dan öte kötü söz de duymadım. Okulun atletizm ekibi ve bandosu maç öncesinde ve sırasında eğlenceli bir atmosfer oluşumuna katkı sağlıyor.
Takımın kötü gidişatına rağmen salonun tamamen dolu olması Twitter’dan takip ettiğim kadarıyla şehir için bir gurur kaynağı.
Maça gelirsek ilk yarıda Nigel Hayes’in ve Bronson Koenig’in etkili oyununa karşı Spartans Valentine’ın üçlükleriyle maça tutundu, 41-36 Badgers üstünlüğü vardı. Bana tebessüm ettiren bir detayı da paylaşmak istiyorum. Bir pozisyonda top Michigan State’li oyuncudan çıktı ancak hakemler topu Michigan State’e verdi. Bunun üzerine bir öğrenci “Winslow’dan çıkmıştııı!”(It was Winslooow) diye bağırdı. Bilmeyenler için hatırlatayım. Geçen sezon NCAA Finali’nde maç sonlarında Winslow’dan çıkan topu hakemler pozisyonu izlemelerine rağmen Duke’a vermiş, devamında Duke’lu Tyus Jones üçlük atarak maçı koparmıştı. Üzücü anılar hala taze demek ki.
https://vine.co/v/eB7nAL1jBgr
Bir başka hoşuma giden, Avrupa tribünlerini hatırlatan olaysa ikinci yarıda oldu. Bir pozisyonda airball atan Valentine’ın eline her top geldiğinde ”aiiiirball” şeklinde bağırdık. Birkaç sefer topu elinde tutmayıp hemen çıkarsa da devamında etkili oyununu sürdürdü maalesef 🙁
İkinci yarının başında geriye düşen ve maç sonuna kadar böyle takip eden Badgers, ribauntlarda 35-25 geride olmasına rağmen maçta kalmanın çözümünü Hayes, Happ ve Koenig ile çizgiye giderek buldu ve maç genelinde 29/36 serbest atış attı. Maç özeti aşağıda, en azından 1.57’den sonrasını izleyebilirsiniz.
İzlemeye üşenenler için yazayım yine de. 28 saniye kala Koenig Valentine’ın üzerinden zor bir üçlükle farkı bire indiriyor. Okulda üçüncü yılını geçiren Koenig daha önce de Spartans’ın canını yakmış ki maç sonu basın toplantısında Michigan State koçu Tom Izzo Koenig için “O bir Spartan katili!” dedi.
Mola dönüşünde Badgers faul yapmak yerine sadece dört dakika oynayan çaylak guard Khalil Iverson’ın baskılı savunmasıyla rakibini top kaybına zorluyor. Maçın bitimine on saniye kala Ethan Happ çember altından takımını 77-76 öne geçiriyor. Yeterince uzun süre olmasına rağmen kötü bir şut tercihi kullanan Valentine isabet bulamıyor ve maç bitiyor.
Maç sonunda sevinçten zıplama faslı bitince iki yanımdaki öğrenci de elini omzuma atınca şaşırdım önce. Sonra oyuncular da öğrenci tribününün önünde omuz omuza geldi. Okul marşı olduğunu sonradan öğrendiğim bir şey söyledik beraber. Bu ortamı yaşadıktan sonra basketbolcuların profesyonel olduktan sonra da neden kolejlerine bağlı kaldıklarını daha iyi anlıyor insan. Her yönüyle güzel bir tecrübeydi. Son söz olarak Let’s Go Badgers!
Burak Varıcı
çok güzel bir deneyim mükemmel haber seni tebrik ediyorum kardeşim umarım böyle güzel etkinlik haberlerinin devamı gelir.