-Şu an EuroLeague Women’da oynayan oyuncular içinde takip ettiğiniz, oyununu beğendiğiniz isimler var mı?
“Tabii ki Alina Iagupova. Parkede her an her şeyi yapabiliyor, öngörülemez bir oyuncu. Bir de ASVEL’de oynayan Marine Johannes’ı izlemekten keyif alıyorum.”
-Hazır bu soruyu sormuşken genç basketbolcu ve basketbolcu adaylarına tavsiyelerinizi de dinlemek isteriz. Oyuncu olmanın yolu neleri doğru yapmaktan geçiyor?
“Doğru antrenman yapmak ve hedef belirlemek bence en önemlisi. Hedefiniz yoksa her şey istediğiniz gibi gitse bile bir süre sonra amaçsız hissedebilirsiniz. Antrenman yapmak bizim meslekte çalışmak demek. Ne kadar çok çalışırsanız hedefe ulaşmanız da o kadar kolay olur. Bunlar elbette büyük sırlar değil fakat yoğun tempolarda ne kadar önemli olduklarını fark etmek zorlaşayabiliyor. Bahsettiğim farkındalığı sürekli kılmak gerekiyor.”
-Peki birlikte oynadığınız en iyi oyuncu kimdi?
“Penny Taylor. Kesinlikle birlikte oynadığım en iyi oyuncu Penny’di. Onunla birlikte parkede yer almak çok keyifliydi. Penny çok yetenekli bir oyuncuydu.”
-Son olarak bize biraz basketbol sonrası yaşamınızdan bahsedebilir misiniz? Parkeye çıkmayı özlüyor musunuz?
“Elbette özlüyorum. Pandemi başlayana kadar salonlara gidip maçlar da izliyordum, orada olmayı, dışarıdan bir gözle izlemeyi seviyordum fakat salgın başladığından bu yana evdeyim. Bıraktığım dönemde antrenörlük ile ilgili açıklamalar olmuştu, koçluk yapmak istediğimi söylemiştim. Fakat şu an o noktada mıyım emin değilim. Bir bebek bekliyoruz, şu an en önemli önceliğim o.”
“Birlikte oynadığım en iyi oyuncu Penny’di”