53. Celtics’in küçük ortağı Joe Lacob, 2010 Temmuz’unda Warriors’ı Cohan’den satın aldı, tüm doğru şeyleri söyledi, zeki/özgüvenli/yeterli gözüktü ve işleri tersine döndürme sözü verdi. Yine de, duygusal açıdan yaralı Golden State taraftarları gardlarını yukarıda tutmanın muhtemelen iyi bir fikir olduğu konusunda sözleştiler.
54. Önceki yılın takımı; fizik olarak ezilen arka alanları (Ellis ve Curry), kötü şans (bir dirsek enfeksiyonu Lee’nin sezonunu mahvetti), kötü yönetim (yukarıya bakın) ve takımınızı ligin en kötü üç savunmacısının etrafına kurduğunuzda yaşanan olağan problemlerden ötürü beklentilerin altında kaldı. 2011 Warriors 36 galibiyet çıkarabildi ve bir başka lotarya seçimi hakkı daha (Klay Thompson, 11. sıra) kazandılar. O yaz başlarına gelen en iyi şey neydi? Lokavt! Lokavt varken aptalca bir şey yapamazsınız. Neredeyse eminim.
55. Bu sezona girerken gerçekler: Warriors 35 yılda 29 kez playoffları kaçırdı; Warriors 34 yılda toplam dört playoff serisi kazandı; Warriors 1997’den bu yana iki sezon üst üste playofflara kalamadı; Warriors 1976’dan beri konferans finaline yükselemedi; Warriors 1997’den beri bir All-Star çıkaramadı; Warriors son 17 lotaryanın 16’sında yer aldı (inanılmaz ama gerçek); Warriors 1985’ten beri 22 ilk 14 seçimi yaptı (11 ilk sekiz ve beş ilk üç seçimi dahil); Ve Warriors o kadar fazla kötü ilk tur seçimi yaptı ve geçen 35 yılda o kadar çok kişiye gereğinden fazla para ödedi ki hepsinin isimlerini yeniden yazmaya bile vaktim yok.
56. Bir sebepten ötürü, şu ana dek okuduğunuz 4000 kelimeyi aşkın metindeki her şeye rağmen, Lacob bu işkence görmüş taraftarlara Warriors’larının bu sezon playofflara kalacağını garanti etmeye karar verdi.
57. Yeni koçu olarak Mark Jackson’ı (herhangi bir koçluk deneyimi bulunmayan biri) işe aldı ve Jackson Golden State’i, en iyi üç oyuncusunun kimseyi savunamadığı gerçeğine rağmen elit bir savunma takımına dönüştürmeye yemin ettiğinde, [Lacob] bir süre düzgün iş yapmayı bıraktı.
58. Onun takımı amnesty* hakkını Andris Biedrins (üç yıl, 27 milyon dolar) yerine Charlie Bell (bir yıl, 4 milyon) için kullandı ki Warriors DeAndre Jordan’a haddinden fazla para (dört yıl, 43 milyon dolar) verebilsin… Clippers, Jordan’a yaptıkları teklifi karşıladı; Golden State’e Biedrins varken (dört koca yıldır mutsuzdu ama kim sayıyor ki?) çıkar yol bırakmadı.
*Çevirmen notu: Amnesty (Af), yüksek kontratlı ancak performansı kontratıyla paralellik göstermeyen bir oyuncunun serbest bırakılabilmesine dair NBA takımlarına sağlanan bir hak. NBA finansal sistemine ilk olarak 2005’te dahil olmuştu; 2011’de imzalanan Toplu İş Sözleşmesi’nde bu kurala bazı eklemeler yapıldı. 2011’deki eklemeler amnesty hakkı kullanılan oyuncunun yıllık maaşının sadece lüks vergisi hesaplamalarından değil, maaş bütçesinden de muaf bırakılmasını öngörüyordu.
59. Onun takımı Jeremy Lin’i ikinci tur seçimi Charles Jenkins’le imzalamak için serbest bıraktı ve Linsanity New York’ta yükselişe geçtikten sonra Lin’i sevdiklerini ve onu kaybetmeyi asla istemediklerini iddia etti.
60. Onun takımı vahşice zorlu Batı Konferansı’nda mücadele etmekte zorlanırken, Lacob’ın ekibi rotayı ivedilikle tersine çevirdi ve bir süredir yapılan en tuhaf takaslardan ikisini yaptı: Ellis ve Udoh’u aylar boyu pervasızca kovaladıkları savunmacı/ribaund alan pivot (Nisan ayına dek sakat ve önceki üçten fazla yılda toplam 108 maç kaçıran Andrew Bogut’a razı olmak) ve Stephen Jackson’ın Bitmemiş Kontratı (iki yıl, 19.3 milyon dolar) karşılığında Milwaukee’ye göndermek…
Udoh hiçbir zaman Cousins veya Monroe olmayacaktı lakin hiç değilse yeterli bir yedek uzun haline geliyordu. Ellis/Udoh ve Bogut’un maaşları eşleşiyordu ve tamamen savunulabilir bir takastı. Kwame’nin biten kontratını ve Jackson’ın kontratını eklemek, Golden State’in işleri berbat ettiği yerdi.
Sonra Jackson’ın Bitmemiş Kontratını Richard Jefferson’ın Kıyamet Kontratı (üç yıl, 30.5 milyon dolar) ve bir ilk tur hakkı ile değiştirmek… ARDINDAN meseleyi “Playofflara kalamayız; bu sezon dibe vurmalıyız ki lotaryanın ilk yedi sırasında kalalım ve ilk tur hakkımızı Utah’a kaybetmeyelim.” diyerek değiştirmeye çalışmak. Biliyorsunuz; önceki rejimin Marcus Williams’ın dokuz maçı için vazgeçtiği hak.