Bir takas sorunsalı: Ömer Aşık #1

hi-res-187060181

 

Volkan Bahçeci 

Dwight Howard’ın 13 Temmuz’da Houston’a imzayı atmasından sonra NBA gündemini -ülkemizde çok daha yoğun olmak üzere- düzenli bir şekilde meşgul eden bir konu oldu Ömer Aşık’ın Rockets takımındaki akıbeti. Verilen beyanlar bazen aksi yönde olsa bile ilk andan itibaren Houston yönetimi ve oyuncunun kendisi de dahil olmak üzere hemen herkesin ortak beklentisi bir takasın eninde sonunda gerçekleşeceği şeklinde. Ama bilinmeyen cevap; takasın kiminle, ne zaman ve ne şekilde yapılacağı.

 

Rockets adına öncelikle mevcut durumun -yani Ömer ve Howard’ın aynı kadroda olmasının- pozitif yönlerinden başlarsak; Howard ve Ömer’in aynı kadroda olması pivot pozisyonunda faul ve yorgunluk problemi olmadan neredeyse (82 maç + playofflar) x (maç başına 48 dakika)lık muazzam bir rotasyon sağlar. Ayrıca bu rotasyonda net bir şekilde öncelikli oyuncu olan Howard’ın yakın geçmişindeki kalabalık sakatlık tarihçesini ve maç içinde bazen kolayca faul problemine girebildiğini düşünürsek, özellikle sağlık konusunda (nazar değmesin) çok daha sorunsuz bir oyuncu olan Ömer’in varlığı takım için sigorta değeri de görmektedir. [1]

 

Kimilerine göre artı kimilerine göre ise eksi bir yön olarak değerlendirilen bir diğer olası seçenek bu ikilinin beraber oynamaları. Buna göre Ömer ve Howard’ın aynı anda parkede olmasının, işin savunma tarafında pota altını karartacağını, takım savunmasının çok daha etkin ve caydırıcı olacağını ve işin hücum yönünde ise rakip savunmaların kontrol etmesinin ve önlem almasının çok güç olacağı bir pota altı ikilisi ile kolay sayılar, smaçlar, hücum reboundları bulunabileceğini düşünen iyimserler var(dı). Başta Houston koçu McHale olmak üzere..

 

Mamafih, basketbol 1+1’in her zaman 2 ettiği müspet bir ilim değildir. 1+1 bu sporda bazen üç yapar bazense yarım. Nitekim Ömer ve Howard’ın beraber oynamaları konusunda karamsar olan görüşü destekleyen daha kalabalık diğer kitle ligin ilk maçlarından itibaren fazlasıyla haklı çıktıklarını izlediler, McHale ile beraber. Çünkü bu iki oyuncu aynı anda oyundayken ne savunmada ne de hücumda alanı yeterince verimli paylaşamadıkları (ve hiçbir zaman paylaşamayacakları) gibi topu iyi çevirip geniş alan kullanan rakiplerine boşluklar, boş şutlar ve avantajlı eşleşmelerle sonuca gitme gibi şanslar tanıdı. Houston’ın sahadaki görüntüsü bir nevi beş numarayı bir buçuk kişilik, dört numarayı ise sıfır kişilik oynamak gibiydi. Nitekim bu tecrübenin sonucunda Ömer benche çekilip süreleri de azalırken tamamlayıcı uzun konusunda kadro içinden farklı arayışlara girmek kaçınılmaz oldu Kevin McHale için.

 

hi-res-183643332

 

 

Dört numaradan hareketle son olarak mevcut durumun negatif yönlerine bakınca; pivot pozisyonunda 70 dakikalık bir rotasyona ihtiyaç duyulmadığı için Ömer Aşık hem oyuncu olarak nitelikleri hem de yüksek kontrat bedeli yüzünden oldukça lüks bir yedek konumundadır. Üstelik takımın başta uzun forvet olmak üzere diğer bazı pozisyonlarda çok daha geliştirilebileceği düşünülünce Ömer’in takas edilmemesi -en azından hemen edilmemesi-konusunda Houston yönetiminin en başta gösterdiği inat daha da anlamsızlaşıyor. (ek olarak, hatırlatmak gerekirse o zamanlarda Marcus Camby henüz sakat değildi ve Howard’ın yedeği olabilecek durumdaydı)

 

Aslında bana göre Daryl Morey Ömer’i sezon içinde takas edeceğini en başından çok iyi biliyordu/anlıyordu ama uygun bir takas bulana kadar tok satıcıyı oynamak istedi. Yalnız yine bana göre en başından çok yanlış kurgulanmış bir stratejiydi bu. Zira sezon ortasında benche çekilmiş, süresi ve istatistikleri düşmüş ve memnuniyetsizliği artmış bir oyuncuyu takas etmek isterken sahip olacağı pazarlık gücü yaz dönemine kıyasla çok daha az olacaktı. Üstelik takas sezon ortasında bir noktada yapılsa bile, takıma yeni katılacak oyuncunun adaptasyonu için önünde playofflar öncesi iyice azalmış bir süre olacaktı. Nitekim, Ömer’in her geçen gün artan mutsuzluğu ve isteksizliği ve özellikle bunu bile isteye basına ilân etmesi, sürekli takasını istemesi ve bunda ısrar etmesi ve yukarıda da belirttiğim gibi Ömer ve Howard’ı beraber oynatma projesinin (ya da fantezisinin demeli)pek çoğumuzun öngördüğü şekilde hüsranla sonuçlanması olası takas pazarlıklarında Morey’nin elini tahmin ettiğinden de daha fazla zayıflatmış durumda.

 

Ömer’in ve Houston’ın içinde bulunduğu durumu ortaya koyduktan sonra olası takasla ilgili tahmin yürütmeden önce Ömer’in alışılmadık kontratının detaylarını da bilmek gerekir. Hatırlanacağı gibi 2012 yazında Ömer Aşık’ın Bulls ile olan 2 yıllık çaylak kontratı bitince Ömer sınırlı serbest oyuncu (restricted free agent) konumundaydı. Bununla beraber Ömer takımında sadece iki sezon oynadığı için takımı tam bir Bird istisnası hakkına sahip olamıyordu (onun için üç sezon oynamak gerekiyor) onun yerine, Ömer, Early-Bird oyuncusu konumunda oluyordu. İşte bu durumdaki Early-Bird veya non-Bird pozisyonundaki sınırlı serbest oyunculara diğer takımlar teklifte (offer sheet) bulunacakları zaman, önerebilecekleri maksimum kontrat miktarı ve koşullarına, öncelikli hak sahibi takımın sunulan teklifi karşılayabileceği (match) şekilde Gilbert Arenas Provision [2] denilen belli bir düzenleme doğrultusunda olmalıdır. Buna göre teklif edilen kontratın ilk iki yılı MLE (non taxpayer midlevel exception) düzeyinde olup, tek bir istisna olarak üçüncü yıl için istenirse maksimum miktara kadar artış verilebilir. Eğer kontratın dördüncü yılı olacaksa o da üçüncü yıl miktarı üzerinden değerlendirilir.

 

Bu kontratı sayılarla incelersek; Houston, Ömer’e kurallar doğrultusunda ilk iki yıl için midlevel düzeyinde kabaca 5 milyon dolar ve 5,3 M$, üçüncü senesinde ise 14,8 M$ olan bir teklif sunmuştu. Ve Bulls takımı teklifi karşılayıp Ömer’i takımda tutma hakkı olduğu hâlde vazgeçmiş ve böylece bu kontrat resmiyet kazanmıştı. Yalnız burada işin salary cap uygulaması açısından şöyle bir karışıklık daha çıkıyor karşımıza: eğer Bulls teklifi karşılamış olsaydı, kontrat onların cap’inde aynen bu miktarlarla yer alacak olmakla beraber, Houston takımının cap’i için uygulama daha farklı olmakta. Buna göre onların Ömer’e ödeyecekleri para 3 yıl için kabaca yine (5 – 5,3 – 14,8 M$) şeklinde olsa da salary cap’e her yıl için yansıyan rakamlar toplamın ortalaması üzerindendir. Yani Ömer’in kontratı şu anda salary cap’te 3 yıl X 8,37 M$ şeklinde görünmekte ve hesaplanmaktadır. Keza Ömer’in takas olması hâlinde de takas denklemi 8,37 M$’lık değer üzerinden hesaplanacakken, gerçek ödemeler bundan daha farklı olacaktır. Yani Ömer’i alacak olan takım gelecek yıl kendisine kontratında yazandan 6 buçuk milyon dolar fazla ödemeyi göze alacak. [3]

 

Hoş bardağın dolu tarafından bakacak olursak Ömer’in durumunu aslında daha fazlasını kazanan bir oyuncunun salary cap’te daha az yer kaplaması olarak da görmek mümkün bence. Özellikle de lüks vergisi ödeme sorunu yaşayabilecek takımlar için büyük bir tasarruf gözüyle de bakılabilir. DeAndre Jordan, Andrew Bodut, Tiago Splitter gibi oyuncuların kontratlarına bakınca buradaki fikir daha net anlaşılabilir.

 

Houston’ın Ömer ve kadro ile ilgili sıkıntılarını anlattıktan sonra ve ayrıca ligdeki hemen bütün takımların kadrolarında görmekten mutlu olacakları türden bir oyuncu olduğu düşünülen Ömer Aşık’ın takas edilmesinin “elimi sallasam ellisi” kolaylığında olmasını bekleyebilirsiniz. Ancak bu iş Daryl Morey ve talipler için o kadar rahat olmayacaktır.

 

Öncelikle genel hatlarıyla takaslarla ilgili anlaşılması gereken durum şudur: GM’lerin bir takas yaparken memnun etmesi ve göz önünde bulundurması gereken pek çok unsur vardır: Patronlar, koçlar, takım kimyası, güncel ve gelecek zamanların kadro planlaması, para, bütçe, vergi gibi ekonomik ve finansal unsurlar, salary cap kısıtlamaları, taraftarın gönlü, oyuncuların motivasyonu ve daha bir sürü şey.. Tabi bunların hepsinin aynı anda tatmin edilmesi beklenemez ancak bir gm yine de en iyi, en verimli formülü bulmak zorundadır.

 

Daryl Morey Ömer’i takas ederken karşılığında şunu istiyor: Bu sezon (ve mümkünse gelecek sezon) takımdaki boşlukları doldurarak işe yarayacak, kendilerine şampiyonluk yolunda önemli katkı sağlayacak bir/çok oyuncu. Yani bir diğer deyişle alınacak oyuncunun Howard, Harden veya Parsons gibi takımın sac ayaklarıyla aynı işi yapmıyor olması gerekir. Tabi Ömer tek başına takas edilecek diye bişey yok, bu konuda pek çok farklı kombinasyonlar veya müteakip takaslar beklenebilir ama başlangıç prensibi olarak yukarıda sayılan üçlünün dokunulmaz olduğunu düşünebiliriz.

hi-res-450650667

Aslında Ömer’in kime gidebileceğini düşünmeden önce, takas yapmanın nispeten daha zor olduğu takımları ve oyuncuları eleyerek başlayabiliriz. Bu takımları temel olarak birkaç farklı grupta inceleyebiliriz:

  1. Ömer’i almak isterken karşılığında ellerindeki pivot kontratlarını sunmak isteyecek takımlar. Bu takımlar kendileri açısından bakınca iki pahalı pivot kontratını aynı anda tutmak istemeyip rotasyonlarındaki kritik oyuncuları da Ömer’e karşılık vermek istemeyebilirler. Oysa bu durumda da Houston için takas yapmanın bir anlamı olmayacaktır. Örnek olarak Portland Ömer’i isterken karşılığında Robin Lopez’i verip Lillard-Matthews-Batum-Aldridge’e dokunmak istemez. Oysa Houston tam tersine Lopez’i almayıp diğerlerinden birini koparmaya çalışır gibi..

Bu gruba giren takımlar ve oyuncuları arasında Thunder – Perkins, Warriors – Bogut, Wizards – Gortat, Clippers – DeAndre Jordan, Spurs – Splitter, Nuggets – McGee sayılabilir.

  1. Hazırda iyi bir pivotu olup Ömer’e ihtiyaç duymayacak takımlar.

Bunlar arasında Bulls – Noah, Pacers – Hibbert, Memphis – Marc Gasol, New York – Chandler, Brooklyn – Brook Lopez, Charlotte – Al Jefferson vs. sayılabilir. Hoş her ne kadar bu listedeki isimlerin yarısı şu an sakat olsa da lig bütünü gözüyle bakınca karşı takımların Ömer’i alacak ve Rockets’ı memnun edecek bir paket bulmaları pek olası görünmüyor.

  1. Gençlere yatırım yapan takımlar. Bunların çoğu aynı zamanda Ömer’e bu sezon ve önümüzdeki sezon için ihtiyaç duymayacakları için ellerindeki değerli parçaları Ömer karşılığında vermek istemeyeceklerdir.

Bunlar arasında Utah Jazz – Favors ve Enes, Phoenix – Len, Kings – DMC, Philly – Hawes ve Noel, Raptors – Valanciunas, Orlando – Vucevic, Detroit – Drummond gibi..

 

Bu arada yukarıdaki takımların bazıları, ayrıca, Batı konferansında Houston’ın doğrudan rakibi oldukları için, Morey Ömer’i onlara verme konusunda çok daha çekimser olacaktır: Spurs, Clippers, Thunder vs. gibi. Ayrıca yukarıda saydığım veya saymadığım bazı takımların Ömer’e sınırlı ihtiyacı olup, kadrosunda gözden çıkarabileceği -Rockets’ın isteyeceği türden- değer bulmakta zorlanacaklarını da söylemeliyiz.

 

Elbette 30 takımlı, yaklaşık 450 oyunculu bir ligde sonsuz varyasyonlar içinde taraflara oldukça anlamlı gelebilecek senaryolar da vardır. Bir sonraki yazımda kendimce makul ve taraflar için uygun gördüğüm birkaç senaryo vermeye çalışacağım.

 

Dipnotlar:

[1] Kariyerinde henüz maç kaçıracak bir sakatlık yaşamayan Ömer’in aktif oyuncular içinde en uzunu olan kesintisiz 239 maçlık oynama süresi geçen hafta Knicks maçına çıkmayınca sona ermişti.

[2] Gilbert Arenas Provision: Bu tür bir düzenlemenin ele alınıp 2005’teki toplu iş sözleşmesine konulmasının sebebi Arenas’ın çaylak kontratından sonra sınırlı serbest oyuncusu olduğu Golden State’ten Washigton’a transfer olurken, Warriors’ın sunulan offer sheet’i teknik olarak karşılayamamasıydı. Sağda solda buna Poison Pill kontrat dendiğini de okuyorum, ancak o durum tamamen farklı bir şey. Karıştırılmasın.

[3] Jeremy Lin’in transfer süreci ve kontratının detayları da tamamen Ömer ile aynı şekildedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlgili Haberler