1- Tempoyu dikte etmek!
Fenerbahçe’yi sezon başından beri bu kadar başarılı kılan şeylerin başında tempoyu dikte ettirmek geliyor. Fenerbahçe, sezon boyunca birçok kez bize gösterdiği gibi birçok tempoda basketbol oynayabiliyor. Khimki karşısında tempolu basketbol oynayan Fenerbahçe, Kuban karşısında ise daha düşük tempoda yine başarılı olabiliyor ancak bu başarıyı elde ederken tempoyu hep kendi istediği seviyede oynuyor.
Maçta ise Fenerbahçe’nin tempoyu arttırıp ya da düşürmekten çok bu alışkanlığını devam ettirmesi gerekiyor. Laboral, kendi oyun planıyla daha iyi oynayan, tempo yavaşlayınca zorlanan bir takım. Hızlı tempoda kendi hatalarını gizleyip rakiplerinin hatalarının üstüne oynayabiliyorlar. Temsilcimizin rakibini bozmak için tempoyu düşürmeye çalışması bu yüzden gayet mantıklı gibi gözüküyor ama bu sezon izlediğimiz Fenerbahçe’nin bunu yapmaktan çok kendi temposunu ayarlamaya gideceğini ve gerekirse tempoyu hızlandıracağını düşünüyorum.
2- Ribaundlara dikkat!
Laboral’in tempoyu artırabilmesinin en büyük sebeplerinden biri ribaundlarda kurduğu üstünlük. Maç başına 39 ribaundla oynayan Laboral, ribaundlara takım olarak çok konsantre… Hanga başta olmak üzere bütün kısalar ribaundlara girerken, Bask ekibi bu sayede temiz bir şekilde ribaundu çekip, hızlı bir şekilde hücuma geçiyor ve kolay sayılar buluyor. Bu yüzden Fenerbahçe’nin elinde bu kadar iki dominant uzun varken, mümkün olduğunca hücum ribaundlarını zorlaması gerekiyor. Uzunlar ribaundları alamasa bile Laboral’in rahat bir şekilde ribaund almasına izin vermemesi gerekiyor.
Burada normal ribaundun yanında temsilcimiz hücum ribaundlarına da dikkat etmesi gerekiyor. Maç başına 10.7 hücum ribaundıyla oynayan Bask ekibi, bu sayede ikinci şans sayıları elde ediyor.
3- İkili oyun ve penetre şart!
Birçok kez söylediğim gibi Laboral savunmada, guardları ve forvetleriyle topa baskı ile pas kanallarına baskı çok iyi yapan bir takım. Bu sayede Bourousis’in savunmada yaşattığı problemleri çözen İspanyol ekibi, aynı zamanda da bol bol top çalıyor. Laboral kısaları toplamda maç başına beş top çalıyor. Çaldıkları toplarla da tempoyu artırıp, kolay sayılar buluyor.
Bu yüzden temsilcimizde Sloukas, Bogdan ve Dixon’ın ikili oyun oynarken, mümkün olduğunca potaya gitmesi gerekiyor. Fenerbahçe, hücumda topu paylaşmayı sevse de bu baskıdan kurtulmak için penetre ederek uzunlarını kullanması gerekiyor.
4- Bourousis’i hücumda yor!
Laboral’de işler yavaşladığı zaman set sette bütün plan Bourousis üzerinden işliyor. Sırtı dönük oyunuyla içeriden adeta bir kısa gibi oyun kuran Yunan pivot, Laboral hücumunun akışkan olmasını sağlıyor. Burada Fenerbahçe’nin savunmada Bourousis’e önlem almaktan çok, bu oyuncunun dezavantajlarını ortaya çıkartıp, oyundan soğutması gerekiyor.