Bogdan Bogdanovic Fabien Causeur
Ricky Hickman Jaka Blazic
Melih Mahmutoğlu
vs
Gigi Datome Adam Hanga
Nikola Kalinic Alberto Corbacho
Sezon öncesi birinci sınıf bir skoreri olmadığı düşünülen Fenerbahçe’de Bogdan yükselişi ve Datome’nin de üç numarada kullanılmasıyla birlikte işler değişti.
Partizan’dan Fenerbahçe’ye gelirken önemli bir yıldız adayı olan Bogdan, geçtiğimiz sezon Goudelock ile oynarken farklı bir role bürünürken bu sezon içerisinde ise giderek yıldız adaylığından yıldız oyuncu sınıfına geçiş yaptı. Sezona kötü başlayan Sırp oyuncu, belirli bir psikolojik eşiği kırdıktan sonra yükselişe geçerken hücumda liderliğe soyundu. Maçın son bölümünde gösterdiği başarılı performanslar bir yana Datome ile de oldukça uyumlu bir ikili olan Bogdan, sadece kendi skorunu üretmenin yanında pasörlük yeteneği sayesinde takım arkadaşlarına fazlasıyla pozisyon yarattı. Top 16’da sadece 14 dakika oynadığı Cedevita Zagreb maçı dışında her maçta asist yapan Bogdan, aslen iki numara olup da Euroleague’de en yüksek asist ortalamasına sahip olan oyuncu oldu. Bogdan’ın partneri Datome ise basketbol olarak verdiklerinin yanında karakter olarak da önemli bir sezon geçiriyor. Savunmadaki sıkıntıları sebebiyle daha çok dört numara olarak kullanılması beklenen Datome, geçtiğimiz yıllarda gösterdiği savunmadaki umursamaz halinin aksine burada özellikle aklı ve oyun bilgisiyle savunmada önemli bir performans gösteriyor. İşin hücum kısmında ise topu daha çok Bogdan ve Bobby’e bırakan Datome, topu domine etmeden skorunu buluyor. Top 16’da en skorer ilk on oyuncu arasında en az top kullanan isim olan Datome, buna rağmen sayı krallığında yedinci sırada yer aldı.
Fenerbahçe’de bu iki oyuncu övgülerin hepsini alırken Nikola Kalinic ise övgü kısmını playoffa saklamış. Sezon boyunca çok kötü bir performans sergileyen Kalinic, kendisi için verilen yüksek bonservis bedelinin hiç hakkını veremedi. Takım içinde kendine bir rol bulamayan Kalinic, Vesely’nin sakatlığı sonrası ise adeta basketbolu hatırladı. Real Madrid serisinde Vesely’nin yokluğunda yer yer beş numara bile oynayan (Aslında belki Kalinic’i beş numaraya koymalıydım?) Kalinic, atletizm ve oyun bilgisiyle savunmada takımının sorun yaşamamasını sağladı. Hücumdaki şut problemi hala devam etse de sürekli potaya topsuz cutlar yaparak hücuma da bir şekilde katkı veren Kalinic, takımının kağıt üstünde zorlu olan Madrid serisini rahat bir şekilde atlatmasını sağladı. Sakatlıktan döndükten sonra hücumda beklenen seviyeye çıkamayan Hickman ise işin savunma kısmında önemli katkı verdi. Takım kısa beşe dönerken, ön alanda inanılmaz bir baskı yapan Hickman, Kalinic ve Antic’in işini kolaylaştırdı. Yetenekleri belirli olan ve belirli bir seviyeden sonra yetersiz kalan Melih Mahmutoğlu ise zaman zaman kenarıdan gelen üçlüklerini atmaya devam ediyor.
Laboral’de ise guardlar ne kadar dengesiz ise iki-üç numaradaki oyuncular, o kadar topun değerini bilen ve oyun aklı yüksek isimlerden oluşuyor. Takımın en fazla süre alan ismi olan Fabien Causuer, resmen guardlarının panik yapmaması için sahada yer alıyor. Oyun bilgisiyle hızlanan temponun doğru bir şekilde kullanılmasını sağlayan Causuer, bitiricilik konusunda da kariyerinin en iyi sezonunu geçiriyor. %40 ile üçlük atan Causeur, savunmada da Adam Hanga’yla birlikte rakip kısaları mümkün olduğunca dışarıyı püskürtmeye çalışıyor.
Euroleague’in şu anda belkide en iyi kısa savunmacısı olan Adam Hanga, potansiyelini göstermek konusunda biraz geç kaldı. Spurs tarafından draft edilen Hanga, geçtiğimiz sezon İtalya’da kiralık olarak geçirdiği sezondan sonra bekleneni vermeye başladı. Fiziksel ve atletizm avantajı sayesinde Avrupa için çok farklı bir oyuncu olan Adam Hanga, savunmada uzun rotasyonunda olmayan atletizmi ön alanda sağlıyor. Ribaundlara da büyük katkı veren Hanga, hücumdaki şut sorununu ise mümkün olduğunca potaya giderek çözmeye çalışıyor.
Hem Causuer hem de Hanga’yı yedekleyen Jaka Blazic ise enerjisi ve temposuyla Laboral’in tempolu basketboluna çok iyi uyuyor. Savunmada enerjisiyle bu iki oyuncunun boşluğunu doldurmaya çalışan Blazic, temponun artığı bölümlerde ise en önde koşan isimlerden biri oluyor. Rotasyonda kısıtlı süre alan tecrübeli oyuncu Alberto Corbacho ise oyunda olduğu kısıtlı sürede boş üçlük kovalıyor.
Maça gelirsek Laboral’de savunmanın temelini oluşturan Hanga, Blazic ve Causeur üçlüsünün hafifi sakatlıkları bulunduğunu söyleyeyim. Bu üçlünün Euroleague’de maç başına toplamda 3.8 top çaldığını düşünürsek bu maçta %100 hazır olmamaları temsilcimiz için önemli bir avantaj… Bire bir savunmanın yanında sürekli pas açılarına ve topa baskı yapan bu üçlü, rakibi hücumda hataya sürükleyerek temponun artmasını sağlıyor.
Burada topu paylaşmayı seven temsilcimizin mümkün olduğunca pas kanallarına yapılan baskıya dikkat etmesi ve topu paylaşmaktan çok ikili oyun oynayarak potaya gitmesi gerekiyor. Özellikle maç içerisinde ikili oyunların %28’ini oynayan Bogdan’ın tercih hatası yapmaması ve ikili oyun sonrası genellikle uzunu bulması gerekiyor. Temsilcimiz atletizm olarak Laboral ile savaşabilecek seviyede olsa da onların hızlı hücum potansiyelini mümkün olduğunca indirmesi işimize gelir. Hücum ve savunmada Adam Hanga ile eşleşmek zorunda kalacak olan Datome içinse zor bir akşam olabilir.
Yetenek olarak temsilcimizin kısaları daha ağır bastığı için bu eşleşmede de önde olan taraf Fenerbahçe ancak kısalarımızın doğru oyunu oynaması ya da oynamaması bu maçı daha kolaylaştıracak ya da zorlaştıracak.
Kazanan: Fenerbahçe