Beşiktaş Sompo Japan’da rotasyon karmaşası

2011-12 sezonunda tarihinin en iyi sezonu geçiren ve başta Türkiye Ligi şampiyonluğu olmak üzere 3 kupa kazanan Beşiktaş Erkek Basketbol Takımının, o sezondan beri büyük düşüşü devam ediyor. Uzun yıllar sonra ilk kez geçtiğimiz sezon play-off dışında kalan Beşiktaş Sompo Japan, bu sezona da oldukça kötü bir başlangıç yaptı.

Yaz döneminde uzun bir süre nasıl ilerleyeceği konusunda adımlar atmayan Beşiktaş Sompo Japan, daha sonra Henrik Dettmann ile devam etmeye karar verirken, transfer döneminde oldukça tartışılacak bir kadro kurdu.. Özellikle pota altı rotasyonu oldukça tartışılan Beşiktaş Sompo Japan, hazırlık döneminde çıktığı 7 maçın sadece 2’si kazanırken, 2 galibiyeti de Gürcistan ekibi VİTA Tbilisi karşısında aldı. Hazırlık dönemindeki kötü sonuçlar, yeni sezonundaki kötü başlangıçın habercisi oldu.. Ligdeki ilk maçında evinde son şampiyon Pınar Karşıyaka karşısında varlık gösteremeyen Beşiktaş Sompo Japan, Eurocup’ta Lietuvos Rytas deplasmanında oldukça önemli bir galibiyet alsa da ligde 2. hafta maçında ligin yeni ekiplerinden Akın Çorap Yeşilgiresun Belediye’ye yenilmekten kurtulamadı. Siyah-beyazlı ekip, son olarak Eurocup’ta evinde Rus ekibi Avtodor’u konuk ederken, favorisi olduğu maçta büyük bir hezimete uğradı ve Avtodor’a kendi evinde 24 sayı farkla 103-79 mağlup oldu. Beşiktaş Sompo Japan’ın Eurocup tarihinde en çok sayı yediği 3. maçı yaşayan Beşiktaş taraftarı, memnuniyetsizliklerini daha fazla dile getirmeye başlarken, koç olarak Dettmann yerine Yağızer Uluğ’u istediklerini yüksek sesle söylemeye başladı.

2011-12 sezonundan sonra yaşanılan bu başarısız süreçte, bir koç değişimi Beşiktaş Sompo Japan’da her şeyi ne kadar değiştirir bu tartışılır.. Beşiktaş’ın yönetimsel olarak kötü yönetildiği, rakiplerine göre yetersiz bir bütçeyle yarıştığı, üstüne üstün bu bütçenin doğru kullanılmadığı ve bunun yanında gerçekçilikten uzak hedeflerin konulduğu gözle görülebilir bir gerçek.. Bu konuda Beşiktaş yönetiminin, taraftarının gözünü boyamak yerine daha gerçekci adımlar atması gerektiği de kesin. Ancak ben yazının bu kısmından sonra yönetimsel hatalardan çok, bu sezonun şu anına kadar oluşan başarısızlığın sebeblerinden bahsetmek istiyorum.

Geçen sezon yaşanılan hayal kırıklığından sonra Beşiktaş Sompo Japan, kadroda büyük bir değişime giderken, koç Henrik Dettmann’ın sistemine uygun bir kadro kurmaya çalıştı. Scott Reynolds, JaJuan Johnson, Hilton Armstrong, Kenan Bajramovic, Chris Lofton, John Halland, Kerem Tunçeri, Caner Erdeniz gibi isimlerle yollarını Beşiktaş Sompo Japan, Lokomotiv Kuban’ın sözleşmedeki çıkış parasını ödemesinden sonra Ryan Broekhoff’u Kuban’a göndermek zorunda kaldı.. Bu gidenlerden sonra NBA kariyeri olan ve Avrupa için önemli potansiyeller olan Nate Wolters ve Erik Murphy’i kadrosuna katan Beşiktaş Sompo Japan, Barcelona’dan ayrılan Maciej Lampe’yi kaparak önemli bir hamle daha yaptı. Broekhoff’un yokluğunu kariyeri düşüşte olan Tremmel Darden ile doldurmaya çalışan Beşiktaş Sompo Japan, 2 numaradaki açığı da DJ Seeley ile kapatmaya karar verdi. Sürpriz bir hamleyle Lamont Hamilton’ı kadrosuna katan Beşiktaş Sompo Japan, Amerikalı uzunun sakatlanması sonrası Leon Radosevic ile kısa süreli bir sözleşme imzaladı.. Yerli rotasyonu için Cenk Akyol ve Emre Bayav hamlesini yapan siyah-beyazlı ekip, kiradan dönen Kartal Özmızrak’ı da kadroda tuttu.

Tüm bu giden-gelenlerden sonra tabii akıllardaki ilk soru, Beşiktaş Sompo Japan’un bu kadroyla nasıl savunma yapacağı oldu.. Finlandiya’da elindekilerle iyi bir harman oluşturan ve bunu atletik, çemberi savunabilecek bir pivotu olmadan yapan Koç Dettmann, aynısını burada yapabileceğine dair bir hayale düştü.. Bu hayalin etkisinde atletizm seviyesi düşük ve aynı şekilde temposu düşük uzunları kadrosuna katan Beşiktaş Sompo Japan, bu hayalin gerçek olmayacağını pratikte gördü.. Finlandiya’da Avrupa seviyesi için ayakları hızlı, sert ve atletizm seviyesi yüksek kısalarla mücadele eden ve bir şekilde uzunlarının bu dezavantajını bir şekilde kapatan (ki çoğu maçta ribauntlarda büyük sıkıntı yaşadı) Dettman, bu ayrıntıyı Beşiktaş Sompo Japan’da kaçırdı. Herkesin değerlendirdiği gibi gerçekten de Beşiktaş çember savunmasında büyük sıkıntı yaşasa da savunmadaki ana sıkıntı sadece bu değil. Kısa oyuncularının bu konuda sert ve atletik olmaması da Beşiktaş Sompo Japan’ın başına aynı derece de dert açıyor.. Takım içerisindeki bu büyük gedik yüzünden Dettmann’ın sürekli farklı arayışlara gitmesi, hücumda takımın ritmini bozarken, zaten yeni oluşan bir takımın birbirine alışmasını da işleri oldukça zorlaştırıyor.. Tabii bu noktada hücumda tek sıkıntının bu olmadığını da söylemem gerek.. Kısa rotasyonununda farklı işleri yapabilen isimleri barındırsa da Beşiktaş Sompo Japan’da sete sette hücumlarında potaya dikey gidebilen ne kısa ne de uzun bir oyuncunun olmaması hücumda işleri çok durağanlaştırıyor.. Wolters ve Engin’in penetre özellikleri olsa da onları kendi çaplarında değerli kalan şey penetre özelliklerden çok yapabildikleri diğer şeyler olurken, ikili oyun sonrası potaya hızlıca devrilen bir uzunun (JaJuan Johnson gibi) olmaması da Beşiktaş Sompo Japan’ı hücumda çok durdurulabilen bir takım olmaya itiyor.. Zaten bu seviyede verimliliği tartışılan Seeley, bu şekilde daha zor şutlara maruz bırakan Beşiktaş Sompo Japan’da bu yüzden hücum da işler yoluna oturmuyor..

Son olarak bütün bu eksiklerin Beşiktaş Sompo Japan’a yaşattığı büyük bir dezavantaj daha var. Yazıda daha öncede söylediğim gibi savunmadaki bu eksikleri bir nebze olsun gidirebilmek için sürekli arayışta olan Dettmann’ın rotasyonda sürekli oynamalar yapması da zaten yeni bir takım olan Beşiktaş Sompo Japan’da işleri daha da zora sokuyor..

Sadece Trendbasket’in çıkarttığı istatistiklere göre Beşiktaş Sompo Japan, geçen hafta ligde çok ilginç bir alanda lider oldu.. Akın Çorap Yeşilgiresun maçında tam 32 farklı beş oluşturan Dettmann, herhangi bir beşe maç boyunca toplamda 10 dakikadan fazla süre vermeyerek, takımın ritim bulmasını da oldukça zorlaştırdı.. Kötü oynayan ve kaybeden oyuncuların özgüvenindeki eksikliğe, bir de bunu katan Dettmann’ın bir an önce takımın ana sorunlarını takım içerisinde çözmesinin çok zor olduğunu ve çözme yolununu takım içerisinde daha büyük sorunlara yol açtığını görmesi gerekiyor..

bjk dettmann

Beşiktaş’ın oynadığı kadar kötü bir takım olmadığını, daha doğrusu 2 önemli hamleyle işlerin çok değişebileceğini düşündüğümü söylemek istiyorum.. Evet, Beşiktaş Sompo Japan’ın takım düzeni içerisinde çok büyük sıkıntıları var ama bir penetre özelliği olan kısa ve bir çember savunucusu Beşiktaş Sompo Japan için günü kurtaran hamleler olabilir. Daha fazlası için yönetimin kendine dönüp bakması lazım. Hoş bu ülkemizde çok fazla gördüğümüz bir şey değil.

Not: İstatistikler Doğuş Özkan’ın çıkarımıdır. 

1 Yorum

  1. bu takımın savunmadaki ilacı genç enestir…..bunu görmeyen yada görüpte cesaret edemeyen koch ve yöneticilere ….aynı şeyleri deneyerek farklı sonuç elde etmeye çalışan hayalperestlerdir….

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlgili Haberler