Yazı: Chris Bosh, The Players’ Tribune
Hey, Spike!
SPIKE LEE, OSCAR KAZANDI.
Efsanenin ta kendisi. Bu sene Oscar törenini izlediniz mi? İnanın bana harikaydı. Ödül töreninde Do the Right Thing filminin hakkının yenmesinin üzerinden geçen otuz senenin sonunda nihayet hakkı olanı aldı: Karanlıkla Karşı Karşıya en iyi uyarlama senaryo seçildi.
Gecede kazanan diğer isimler bazı kişileri hayal kırıklığına uğratsa da bu noktada biraz bencil davranıp benim hepsinden çok memnun kaldığımı söyleyeceğim. Çünkü Spike her ne kadar altın heykelciği almış olsa da hala en büyük olana ihtiyacı var. Hala en iyi film ödülünü kazanması gerekiyor.
Benim devreye girdiğim yerde bu.
Spike Lee yönetmenliğinde bir Chris Bosh hikayesi.
Hollywood, ne dersiniz?
Peki, çok da hoşunuza gitmemiş olabilir. Sorun yok. Benim hikayemin “gelmiş geçmiş en iyisi” tarafından yönetilecek seviyede olmadığını kabul edebilirim. Ama bu benim için senelerdir süren bir şaka çünkü hatırlayabildiğim en eski dönmeden beri gerçek bir sinema aşığıyım. Bir tarafım hep bir film delisi oldu. Ve bir basketbolcu olarak kariyerimde ilerlerken filmim, hep kariyerimi hayal ettiğim lens oldu. Yaptığım her şey filmi çekilecek kadar ilginç olduğundan değil ama sanırım filmler hayal ettiğim şeylerin iskeletini oluşturdu.
Herhangi bir şey olurdu hayatımda ve ben tam da o anda “İşte bu tam bir film sahnesi!” derdim.
Chris Bosh’ın hikayesinden bir sahne. Sahne 1 – İç mekan – Lise spor salonu, Gündüz
İşte onlardan beş tanesi:
Beş sahnede Chris Bosh