Henüz daha sahaya adımlarını atmadan, FIBA U20 Avrupa Şampiyonası’nda Türkiye’nin ne kadar birbiriyle oynamaya alışmış, sıkı bir ekip olduğu belliydi.
Bu durum çok da sürpriz değil, nitekim kadronun çekirdeğini oluşturan oyuncular beş yıldır beraberler ve Helsinki’de de sansasyonel bir üçlü tamamlamayı hedefliyorlar.
Kadrodaki yedi oyuncu U16 ve U18’de altın madalya kazanan takımın parçalarıydı ve bu turnuva altyapıda beraber oynayacakları son turnuva.
Bu seriyi yine podyumun tepesinde bitirme isteği, maçlardan önce tünelde Osmanlı döneminden esinlenilmiş bir marş söyleyerek zıplayıp, kenetlenmelerinden anlaşılıyor.
Berk Uğurlu “Maça odaklanmamıza ve maçı kazanmamıza yardımcı oluyor. İşe de yarıyor.” diyor bu konu ile ilgili. Berk, Okben, Oğulcan ve Egemen U18 seviyesinde iki tane altın madalyaya sahipler.
Hem içeride hem de dışarıda sansasyonel yeteneklere sahip orkestranın şefi Berk Uğurlu, Koç Ömer Uğurata’nın iyi çalışmış hücumunu yönetmekle sorumlu.
Berk, hızlı hücumda takımı ileri götürdüğü gibi penetre edip pas verip, Ömer Faruk Yurtseven’i boyalı alanda etkili kıldığı rolünden gayet keyif alıyor.
Berk Uğurlu’nun oyunu, Türkiye’nin 2012’deki U16 şampiyonluğu ile başlayan daha sonra Dünya sahnesine çıkaran müthiş serisinin en önemli etmenlerinden birisi, ve bunların yüksek bir seviyede tamamlanması için hırslı.
Berk, 82-75’lik Son 16 maçından sonra “Takımda çok iyi bir arkadaşlık ortamı var. Birbirimizi çok iyi anlıyoruz, koçumuzu ve setlerimizi çok iyi anlıyoruz; bu da bir aile gibi oynamamızı sağlıyor. Avrupa Şampiyonası’nı iki kere kazandık, sonrasında Dünya Şampiyonası’nda bronz madalya elde ettik. Hep en iyi performansımızı vermeye çalışıyoruz çünkü bu bizim 96’lılar olarak son turnuvamız. Şampiyon olarak bir büyük madalya daha kazanmak istiyoruz. Bu o kadar kolay değil. Birbirimizi seviyoruz ve şampiyon olmayı hak ediyoruz çünkü turnuva öncesinde de çok sıkı çalıştık. Koçlardan, ailelerden dolayı çok özel duygular yaşıyoruz çünkü U15’ten beridir beraber oynuyoruz. Bunun bir parçası olmak çok güzel.”
Berk bunun tekrar bir parçası olabilmek için o kadar hevesli ki henüz sol el bileğinden ameliyat olalı iki ay olmamasına rağmen sargılarla oynamaya devam ediyor. Hala en üst seviye performansını verebilmek için formunu ve ritmini aradığını da belirtiyor.
EuroBasket 2017’nin eleme turlarının İstanbul’da olmasıyla ilgili olarak Berk, milli takımda Teodosic gibi oyuncalara karşı oynayabilecek kadar kendini geliştirebilmenin peşinde. Turnuva ile ilgili “Bizim için çok özel olacak. Eğer madalya kazanırsak A Milli Takım’da oynamaya hazır olabileceğimizi göstermiş olacağız ve bu bizim için iyi bir motivasyon.”
Hamza kardeşim şu tüneldeki Osmanlı’dan esinlenilmiş marşı bir cep telefonla çekip ve linklerse çok mutlu olurum.