Benim hikayem | Gilbert Arenas

Bu yazıyı yazmamın amacı bir takımı veya oyuncuyu övmek de yermek de değil. Tamamen yazmaya ihtiyacım olduğundan…

Basketbola başlama nedenim olan insanın şu an ne kadar saçma bir yerde olduğunu ve bu durumun beni ne kadar hayal kırıklığına uğrattığını belirterek başlayayım isterseniz.

Bir düşünün; daha on iki yaşındasınız ve ismini hiç duymadığınız bir ligde bir oyuncu çıkıyor ve sizin hayatınızı değiştiriyor. Artık o oyuncu için o ligi, maç videolarını izlemeye başlıyorsunuz ve yeni oyuncular keşfediyorsunuz. ”Vay be ne oyuncular var ama… ”

Sonrasında o oyuncuların hayat hikayelerini araştırıyorsunuz ve ortaya bir sürü dramatik sonuç çıkıyor. Bu sonuçlar sizi o oyunculara daha da bağlıyor ve böyle böyle bir lige aşık olabiliyorsunuz. Ama her şeyin sebebi kim? Tabii ki ilk izlediğiniz oyuncu. ”O kişi”

Giriş yazısını bitirdikten sonra bahsettiğim kişinin Gilbert Arenas olduğunu belirteyim. Basketbola bu adam sayesinde başlayıp şimdilerde BSL’de küme düşmeme mücadelesi veren Türk Telekom’un genç takımlarına kadar yükselen biri olarak o kariyerimi sonlandırdıktan sonra basketbolsuz kalamayacağımı fark ettim. Bir Gilbert Arenas yazısıyla giriştiğim bu yazı işlerine hala devam ederken şimdilerde size bu yazıyı yazıyorum. Lise yıllarında hocasının Senden bir şey olmaz. NBA’e bile gitsen orada oynayamadan sıfır sayı ile geri dönersin. Bir hiçsin!’demesini asla unutamayan bir Arenas gibi ben de onun beni bırakmasını ve yeni kişilere yönelmeyi asla unutamıyorum. Yeni kişileri sevmedim mi? Sevdim, hatta çok sevdim. Ama bilirsiniz ya insanın ilk aşkı her zaman farklıdır.

Arenas draft seçmelerine girdiği 2001 yılından çok ümitliydi. İlk turda seçilmeyi belki şansı iyi giderse üst sıra seçimi olabileceğini bile düşünüyordu. Buna o kadar inanmıştı ki kendine son model bir araba ve değerli eşyalar aldı. Ama sıralar geçti takımlar ilk tur seçimlerini tamamladı, Arenas seçilmedi. Artık umudunu kesmiş olan yazımızın yıldızı Arizona Üniversitesi’nin asistan koçu Rodney Tention’u arayarak NCAA’e geri dönmek ve aldıklarını iade etmek istediğini söyledi. Şans bu ya draft seçmelerinin ikinci turunda Golden State Warriors’ın Gilbert Arenas’ı seçtiği duyuruldu. Bir anda dünyanın en hırslı oyuncusuna dönüşen Arenas’ın dudaklarından şu sözler döküldü:

”Bu, NBA’in yaptığı en büyük hatalardan biri olacak.”

www.washingtonpost.com

Gilbert Arenas, NBA’e gittikten sonra hangi forma numarasını tercih etti dersiniz? Lisedeyken hocasının sen bir sıfırsın dediği o sıfır numarayı. Oyuncuların bu tip inançları her zaman beni etkileyen büyüleyici bir nokta olmuştur. Sonrasında NBA sürecinde ilk kırk maçında kenarda oturan, ardından yeteneklerine güvenilmediği için tekrardan sen bir hiçsin denilen Arenas, bunun artık basketbol ile ilgili olmadığını düşünüp bir şeyler yapabileceğini kanıtlamak için çalıştı hem de kanının son damlasına kadar. Ardından yüksek bir kontrat ile Washington Wizards’a transfer olan Gilbert, Los Angeles Lakers karşısında altmış sayı atarak kariyer rekorunu kırdı. (O kadar da yeteneksiz değilmiş değil mi sayın koçlar?)

Zamanla başarı üstüne başarıya imza atan Gilbert Arenas’ın performansı bir anda düştü. O kendine güvenen ve son saniyede attığı şutların girip girmeyeceğine bile bakmadan sevinmeye başlayan oyuncu gitti yerine takım arkadaşına soyunma odasında silah çeken bir manyak geldi. Ne alakaysa… Bunun sonucunda NBA’den atılan Arenas için hiçbir şey eksisi gibi olmadı. Tabii benim için de… Bu yazının yazılmasının sebebi, basketbola başlamamın kahramanı olan bu adamı her gün türlü türlü saçmalıklar ile görmek üzdü, üzüyor, üzecek. Hayat bu; bazıları için kötü başlayıp iyi devam eder bazıları için iyi başlayıp kötü devam eder. Ama benim basketbola başlama nedenimin Gilbert Arenas olduğu gerçeği asla değişmeyecek. Ve bunu her hatırladığımda yüzümde değişik bir gülümseme olacak. Tarif edemediğim değişik bir gülümseme…

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlgili Haberler