Begüm Yücel: ”Kadınların olduğu yerde daha fazla disiplin ve düzen oluyor” | TB ÖZEL

Röportaj: Dilara Durmuş & Hüseyin Karagöz, TrendBasket

Yakın dönemde Bahçeşehir Koleji yönetiminin başına geçen ve Türk basketbolunun ilk kadın başkanı olarak adını tarihe yazdıran Begüm Yücel ile 8 Mart Dünya Kadınlar Günü öncesinde bir araya geldik.

Başkanlık koltuğundaki ilk günlerinden bahseden ve basketbol dünyası tarafından nasıl karşılandığını anlatan Yücel, Dejan Bodiroga ile yaptıkları görüşmelere ve kulübün ilerleyen yıllardaki planlarına dair de düşüncelerini de TrendBasket ile paylaştı.

Gelecek planları ve hedefler

• Seneye BKT EuroCup organizasyonunda oynamayı düşündüğünüzü söylemiştiniz. EuroCup’a ve sonrasındaki sürece dair hedefleriniz nelerdir?

”EuroCup’ta oynama isteğimiz aslında takımı biraz daha ileri götürmek. Çünkü FIBA Europe Cup‘ta bir şampiyonluk kazandık iki sene önce. Bu sene de en iddialı takımlardan biriyiz. Bu sene de inşallah kupayı aldıktan sonra bir level atlayalım istedik ve EuroCup’ta oynamak istiyoruz. Başvurularımızı yapacağız.

Hedefimiz tabii ki şampiyonluk olacak ama açıkçası gerçek hedefimiz bir basketbol kültürü oluşturmak. BKT EuroCup ve Turkish Airlines Euroleague dışında asıl amacımız basketbol kültürünü oluşturup altyapılara önem vermek ama tabii ki A Takım’da da başarılar istiyoruz. O yüzden inşallah seneye EuroCup’ta oynayabiliriz. Beş sene içerisindeki hedefimiz EuroLeague diyeyim. Bu uzun bir süreç, bir anda olacak bir şey değil. Basamakları teker teker çıkmak lazım.”

• Basketbol Şampiyonlar Ligi’nde mücadele etme imkanınız da varken; bir kez de kupayı kaldırmış olduğunuz FIBA Europe Cup’ta oynamayı tercih etmenizin özel bir nedeni var mı? Bir de bütçesel bağlamda bir yol haritası çizdiniz mi?

”O dönem yönetim daha farklıydı böyle tercih etmişler. Benim bir sonraki tercihim bu yönde olmayacak, bir tık daha ileriye gitmek olacak. Bütçe için rakamlar az çok belli. Bir koç değişikliğine gittik ve aslında bunun mesajını da vermek istedik. Önümüzdeki sezon için yapacağımız gerek oyuncu gerek front-office transferleriyle bunu göstereceğiz. Tabii ki bütçesel anlamda da artık olacak. EuroCup’a başvurup %100 oynayacağız dersek tabii ki bütün oyuncularımızı ve sistemimizi ona göre organize edeceğiz.”

Türk basketboluna dair görüşleri, kardeşiyle rekabeti ve yeni salon

• Türk basketbolunu nerede görüyorsunuz?

”Açıkçası basketbola olan ilgim oğlumla başladı. Oğlum 10 yaşında ve basketbola aşırı bir tutkusu var. Ben de onunla beraber merak saldım, biraz da merak salmak zorunda kaldım. Çünkü her maça onu götürmek, maçları beraber izlemek aramızda ayrı bir bağ da oluşturdu. Basketbol çok adrenalin yüklü bir spor olduğu için hem beni hem de oğlumu zinde tutuyor.

Bence Türkiye’de basketbolun gelişimi için belki biraz daha genç çocuklar plana dahil edilebilir. Çünkü burası biraz daha futbol ülkesi. En iyi örnek Sırbistan olabilir. Şu anda taraflar daha çok futbol taraftarı. Bunu değiştirebilirsek, kültürü biraz değiştirebilirsek; bunu biraz daha eğlenceye, şova, keyifli vakit geçirmeye döndürebilirsek çok güzel atmosferler ortaya çıkar. Ana hedefimiz bu kültürü oluşturmak. Maçlara gelen öğrencilerimiz olsun velilerimiz olsun, anneler babalar olsun burada keyifli vakit geçirsinler istiyoruz.

Efes’in maçlarına çok gittim; ailecek gelenler var, patlamış mısırını ve içeceğini alıp hep birlikte maçı izliyorlar. Aslında olması gereken bu. Kavgaya, dövüşe, strese girip kendini yıpratmaya gerek yok. Tabii ki insan yükseliyor alçalıyor kazanmak istiyor ama belli seviyede olması gerek. Son olarak Partizan Mozzart Bet Belgrade maçına gitmiştim. Deli gibi bir taraftar var ama bir taşkınlık olmuyor. Onlar da aslında orada çok eğleniyor, muhteşem bir atmosferleri var.”

• 2023-24 basketbol sezonunu nasıl değerlendirirsiniz?

”Dönem ortası koç değişikliğine gittiğimiz için bizim açımızdan biraz daha inişli çıkışlı oldu. Koçun ve oyuncuların takıma adapte olması zaman aldı. Ancak şu an bu durum daha oturdu diyebilirim. Bu sezonu en iyi şekilde bitirmeye çalışacağız. FIBA Europe Cup kupasını almaya çalışacağız ama asıl hedefimiz seneye ve bundan sonraki seneler olacak.”

• Yakın zamanda Hüseyin Yücel’in yönetici pozisyonunda olduğu Beşiktaş Emlakjet ile Türkiye Kupası’nda karşı karşıya geldiniz. Abinizle rakip olmak nasıl bir duyguydu?

”Çok güzeldi çok keyifliydi. Aslında bunun öncesindeki konuşmalarımız, atışmalarımız, mesajlaşmalarımız daha keyifliydi. İzlerken stresliydi diyemeyeceğim, keyifliydi daha çok. Çünkü bana göre sporun keyifli, eğlenceli tarafı da olmalı. Hem ben hem abim bunu vurgulamaya çalışıyoruz. Hakemlere yapılanlar, edilen küfürler, oyunculara atılan maddeleri göz önünde bulundurduğumuzda bunların olmadığı daha keyifli bir atmosfer olur ve umarım bu da örnek olur.”

• Maçlarınızı Ülker Spor ve Etkinlik Salonu’nda oynuyorsunuz. Gelecekte kendi salonunuzu inşa etmek gibi bir düşünceniz mevcut mu?

”Keşke inşa edebilsek. Çok istiyoruz, hep istiyoruz. Başlıca hayallerimizden bir tanesi. Fakat İstanbul’da yer bulma sıkıntısı mevcut. Merkezde olsun, herkes için ulaşılabilir olsun şeklinde çok fazla kriter var. İnşallah bir gün olur, gerçekleşeceğine inanıyorum.”

İlk kadın başkan olmak ve 8 Mart Dünya Kadınlar Günü 

• Başkan koltuğuna oturmanızın ardından Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi’nde bir ilk yaşandı. İlk kadın başkan olmak nasıl bir duygu?

”Güzel ve özel hissettiren bir duygu. Aile takımımız olduğu için bende stres, gerginlik gibi duygular yaratmadı. Ailem ve abim bana hep destek oldukları için daha kolay bir geçiş süreci yaşadım. Bunların yanında daha çok sorumluluk hissettiğim bir duygu diyebilirim.”

• Bir başkan olarak katılacağınız çeşitli organizasyonlarda ve etkinliklerde genellikle erkeklerin olduğunu biliyoruz. Şu ana kadarki süreçte gittiğiniz herhangi bir yerde size karşı davranışsal bir farklılık sezdiniz mi?

“Herkes çok saygıyla karşıladı. Ek olarak hatta daha da fazla yardımcı olmak istiyorlar. Pozitif bir bakış olduğu için şanslıydım. Bodiroga’yla da geçenlerde ikinci kez görüştük. O da her zaman yönlendirici yaklaşıp tavsiyeler veriyor. Aramızda güzel bir iletişim oluştu. Konuştuğumuz konular daha çok basketbol için neler yapabiliriz, gençleri nasıl yetiştirebiliriz şeklinde. Bizim 200 bine yakın öğrencimiz olması onun çok dikkatini çekiyor. Sırbistan’daki basketbol kültürünü Türkiye’ye taşıyalım şeklinde konuşmalarımız oluyor. Bunlar benim için çok değerli. Olay sadece EuroLeague’e ya da EuroCup’a gidip kazanmak değil, daha uzun vadeli planlar.”

• Son görüşmenizde üstüne konuştuğunuz net bir konu var mı peki?

“Yetiştireceğimiz öğrencileri nasıl A Takım’da değerlendirebilir, nasıl NBA’e gidebilmelerini sağlayabiliriz şeklinde konuştuk. İstatistik olarak baktığınızda ülke olarak çok fazla gencimiz var ama NBA’e o kadar da çok gencimiz gitmiyor. Bu gençler ne oluyor ve nereye gidiyor? Bodiroga’nın sorduğu soru da bu. Biz de buraya eğileceğiz.”

• NBA’e giden bazı oyuncularımız var, bir yandan da Avrupa’da, kulüplerinde oynayamayan oyuncularımız var. O aranın da doldurulması gerekiyor sanki…

“Evet o da önemli ancak bunun oyuncuyla ve kendisine yatırım yapıp çalışmasıyla da alakası var. Bizde disiplin kültürü pek oluşmamış gibi, belki de bu kültürü küçük yaşlardan itibaren aşılamak gerekiyor. Basketbolda en önemli şey mental disiplin. Ricky Rubio’nun yakın dönemde başına gelen sorunlar ve geri dönüşü mesela, mental anlamda güçlü olabilmek çok önemli.”

• Yakın zamanda takımın genel menajerlik pozisyonunda da değişikliğe gidildi ve Mehmet Alparslan Aydın yerine göreve Pınar Çiler Çağlayan getirildi. Daha fazla kadın ekip arkadaşıyla çalışma konusundaki düşünceleriniz nelerdir?

“Koç değişikliğinden sonra GM değişikliğine de gittik. Pınar zaten kulübümüzün en başından beri bizimle olan bir arkadaşımızdı. Çok hak ettiği bir pozisyondu ve herkes çok pozitif karşıladı. Şu anda da başkanı kadın, GM’i kadın, PR ekibinin başındaki kişi kadın… Tam bir kadın egemenliği kurduk (Gülüyor). Kadınların olduğu yerde daha fazla disiplin ve düzen olduğunu düşünüyorum.”

• Kadınlara ilham olmak istediğinizi sıklıkla vurguluyorsunuz. Bu yolda ne gibi projelere ışık tutmayı planlıyorsunuz?

”Okullarımızda ve vakfımızda da yöneticilik yapıyorum. Vakıfta kadınlara yönelik çok projelerimiz oldu. Her zaman kadın ve erkeğin denk olduğunu savunduk, erkeklerin bu işe biraz daha el atması gerektiğini savunduk. Başkan olmamla birlikte aslında basketbolda da bu söylediklerimi bir nebze yapmaya çalışıyorum. Belki İspanya’da, İtalya’da kadın başkan olmak bu kadar yankı yapmaz ancak Türkiye gibi bir yerde olunca daha ayrıcalıklı ve önemli oluyor diye düşünüyorum. Maçlara gelen kadın sayısı da bir hayli fazla, o açıdan bence güzel bir noktadayız.”

• ”İyi bir eğitim insanın kendine yatırımıdır.” şeklinde bir sözünüz var, bunun da kendini tanımaktan geçtiğini söylüyorsunuz. Bu konudaki görüşlerinizi biraz daha açar mısınız?

”Ben eğitimci bir aileden geldim. Babamın hep söylediği bir laftır; ”Kendini ne kadar geliştirirsen, koluna o kadar altın bilezik takmış olursun.”. O yüzden hep eğitimcilerle, profesörlerle, akademisyenlerle büyüdüm. Ama ben bunun önemini aslında çocuğum olduktan sonra anladım. Çocuklarıma da aynı şeyi söylüyorum, en önemli şey insanın kendini tanıması. İnsan kendini tanımadan çok kayıp olabiliyor. Tanıdıktan sonra eğitimini alıp ki eğitim derken sadece okuldan da bahsetmiyorum, hobilerini artırıp hayatta ne istediğini bilmek en önemli şey.”

• 8 Mart Dünya Kadınlar Günü mesajınız nedir?

”Benim mesajım annelere olsun. Erkek çocuğu annesi olduğum için başta erkek çocuklarımızı iyi yetiştirmemiz gerekiyor. Kız çocuklarını güçlü, güvenli yetiştirmemiz gerekiyor. Ama bunun %60’ı belki de erkekleri eğitebilmekte.”