Siyah beyazlı ekip, Efes’in ardından bir kez daha favorisi olmadığı bir rakibin karşısına çıkıyor. Kadro kalitesiyle Beşiktaş’a ağır basan Fenerbahçe’nin bu kaliteyi belki de en çok hissettirdiği alan pota altı. Ekpe Udoh ile Jan Vesely’nin atletizm üstünlükleri Beşiktaş’ın savunma planları adına negatif yönde zincirleme bir reaksiyonun başlangıcı olmakta. Normal sezonda oynanan karşılaşmalarda Earl Clark’ın savunduğu Vesely, birçok pozisyonda Clark’ın takibinden kaçmayı başarmış ve potaya ani devrilişleri ile Beşiktaş savunmasını zor durumlara sokmuştu. Clark’ın sakatlığından ötürü oynamama ihtimali Vesely ile daha kısa bir oyuncunun eşleşmesi durumunu ortaya çıkarıyor; bu da ribaund ve alçak post savunmasında arızalara sebep olabilir.
Pota altı savunması için – tüm sezon yaptığı gibi – dış oyuncularından kaynak aktaran Beşiktaş, bu sefer de Bobby Dixon ve Bogdan Bogdanovic gibi şutörlerin fark yaratmasını önleyememişti bu sezon oynanan maçlarda. Dış oyuncularının agresif ve baskılı savunmasıyla birçok takımı raydan çıkarabilen ve hatta Akatlar’daki maçın ilk yarısında Fenerbahçe’yi de düzenlerinden çıkaran Beşiktaş, bu formülü kazandığı öz güvenle birlikte uygulama yoluna gidecektir. Baskı sonucu kapılan toplarla artan tempo Fenerbahçe’yi oyundaki konfor alanından uzaklaştırabilir. Kısa rotasyonu itibariyle “savunulamaz” bir takım olmayan Fenerbahçe’ye karşı sertlik göstermeden Beşiktaş’ın seride var olabilmesi mümkün gözükmüyor.
Final Four ile birlikte kıpırdanan Luigi Datome’nin serideki formu Fenerbahçe için kilit zira ana karar vericilerin baskı yemesi halinde Fenerbahçe’nin topu teslim edebileceği yegane dış oyuncu Datome. Olympiakos maçının ikinci yarısında skorun geri dönülemeyecek noktaya taşınmasında aktivitesiyle büyük rol üstlenen Datome’nin Beşiktaş serisinin özellikle deplasmandaki maçlarında oyunun içinde kalması gerekecek.
Beşiktaş’ın hücumunda ise Michael Roll ve D.J. Strawberry’nin ana karar verici olduğu, Michael Thompson’ın ise skorer kimliğiyle fark yarattığı bir düzen görülüyor play-off’ta. Zeljko Obradovic’in rakiplerinin ana yaratıcılarını kilitlemekteki ustalığı ve Clark’ın da istikrarsız doğası düşünüldüğünde siyah beyazlıların takım halinde hücum performansı artışına ihtiyacı olacak. Başta ise üç sayı yüzdesi geliyor. Rakipleri boyalı alandan üç sayı çizgisine püskürtmeye dayalı savunma taktiği kullanan Fenerbahçe’yi bu departmanda cezalandırması, Beşiktaş’ın seride başa baş gidebilmesinde büyük rol oynayacak. Şutların girmesi sezonun Beşiktaş adına tartışmasız yıldızı Vladimir Stimac’a da alan açabilmenin veya boyalı alanda Udoh ile bire bir kalmasının yolunu açabilir.
Sonuç olarak tam kadro ve formda bir Fenerbahçe ile formda ve moralli bir Beşiktaş arasında basketbol keyfi yüksek, taktiksel hamlesi bol, zevkli bir final serisi bekliyorum.