Basketbolda P&R Savunması
Basitçe basketbolda hücumun temel amacı, avantaj yaratıp bunun üzerinden sayıya ulaşmaksa savunmanın amacı da bu avantajın/fırsatın yaratılmasını önlemektir. Bu doğrultuda, günümüz basketbolunda hücum takımının en çok kullandığı aksiyonların başında ise pick&roll oyunları geliyor. Özellikle geçmişle kıyasladığımızda, perde üzerinden şekillenen yarı saha hücumları son derece yaygın durumda.
Öyle ki, 2004-05 sezonunda bu işi en çok yapan takım olan Nash’li Stoudemire’lı Phoenix, bir maçta 22 kere P&R üzerinden oynuyordu. İçinde bulunduğumuz 2021-22 sezonunda ise Utah bunu bir maçta 46 kere kullanıyor. Takımların bir maçta ortalama 100 civarı pozisyon oynadığını düşünürsek eğer, bu oldukça ciddi bir rakam.
Peki bu pick&roll hücumlarını durdurmak için NBA savunmaları ne tür yollara başvuruyor? Açıkçası bunun gerek Avrupa’da gerek Amerika’da birçok yolu var ancak ben en temel olanları ve herkes tarafından kabul görenleri bir arada toplamaya çalıştım.
Pick&Roll savunma yolları daha çok perde yapan hücumcuyu savunan kişinin hareketine göre isimlendirilse de burada toplu oyuncuyu savunan öndeki savunmacının yaptığı işler de önem arz ediyor. İlk olarak kısaca onlara değinmekte yarar var.
Guardı savunan öndeki savunmacı neler yapabilir?
- Over: Üstten geçme. Yani perdeyi yapan oyuncuyla, topu elinde tutan oyuncunun arasından geçmek. Buradaki amaç, rakibe şut atması için boşluk vermemek, fırsat tanımamak. Genelde şut tehdidi yüksek oyunculara karşı kullanılır fakat karşıdakinden bağımsız her perdede bunu kullanan takımlar da oluyor.
- Under: Alttan/arkadan geçme. Yani gelen perdenin çembere yakın olan tarafından dolanma. Genelde karşıdaki guard ciddi bir şut tehdidi yaratmıyorsa kullanılır. Hem savunmacı daha az efor harcamış olur hem de içeri drive etme ihtimalini azaltır. Eğer “under one” deniyorsa, yalnızca perdecinin altından geçilir. “Under two” deniyorsa, hem perdecinin hem de perdeciyi savunan takım arkadaşının altından geçer.
- Ice: Buna yön verme/yönlendirme demek mümkün. Kenarda oynanan pick&roll hücumlarında kullanılır. Savunma yapan guard, perdenin yapıldığı yönde pozisyon alarak toplu oyuncunun gideceği yönü kapatır ve onu perdenin tersine yönlendirir. Böylelikle rakibi köşeye doğru iter. Kimisi buna “push” veya “blue” adını veriyor.
4. Weak: Ice’a benzer bir mantığı var ancak daha çok tepede oynanan pick&roll hücumlarında kullanılıyor. Temel mantık, perdenin önünde tıpkı Ice’taki gibi pozisyon alarak rakip guardı sol tarafına doğru yönlendirmek. Ama sahanın kenarlarında değil, orta bölümünde.
5. Strong: Ama NBA’de sol elli oyuncular da mevcut doğal olarak. İşte onlara karşı “weak” işe yaramıyor, o yüzden “strong” yapılıyor. Özetle, weak sol tarafa, strong sağ tarafa doğru yönlendiriyor oyuncuyu.
6. Switch: Son dönemin en yaygın olanlarından. Zaten biraz sonra değineceğiz ama kısaca adam değişimi anlamına geliyor. Eğer takım bu stratejiyi benimsemişse, perdeciyi savunan kişi ile önde savunma yapan adamlarını değişiyor.
1. Drop/Deep Drop
Hızlı bir girişin ardından perdecinin savunmacısının neler yapabileceğini inceleyeceğiz. İlk olarak deep drop savunmasından bahsetmek gerek. Genelde drop savunması olarak bilinse de, deep drop ve agresif drop gibi kendi içinde ayrım yapmak da mümkün.
Drop, savunmacının içeriye gömüldüğü ve topun kendine gelmesini beklediği bir strateji. Drop savunması yapan uzun, çemberi sırtına alıp geri geri adımlayarak hem devrilen uzunu hem de guardı kontrol altında tutmaya çalışır. Çoğunlukla ayakları yavaş uzunlar tarafından yapılır.
Örnek
Brook Lopez, perde seviyesinden bir hayli içeride durarak drop yapıyor. Bu da rakibe boş orta mesafe fırsatı tanıyor.
Bir örnek de Vucevic’ten.
Kemba Walker, iki pozisyon üst üste Horns seti üzerinden Lopez’i cezalandırıyor.
Temel amaçlar
- Ayakları yavaş olan uzununuzu saklamak. Drop savunması genelde ayakları yavaş olduğu için perde seviyesine kadar çıkamayan uzunlara sahip takımlar tarafından tercih ediliyor. Çünkü bu tarz uzunlar, ayaklarını rahatlıkla hareket ettiremedikleri için, perde sonrasında 1v1 yakalandığında geçilme ihtimalleri oldukça yüksek. Ya da kendi adamlarına çabucak dönmekte zorlanıyor. Bu yüzden onları potaya oldukça yakın tutup uzunluklarından yararlanmaya çalışmak daha mantıklı.
- Rakibi orta mesafe şutlara ve göz yaşı damlalarına yönlendirmek. Günümüz NBA’inde bu şutlar, takımlar tarafından daha değersiz görülmekte. Dribling üstü şutları, orta mesafeleri iyi olmayan rakiplere karşı yapıldığında çok etkili olabiliyor. Örneğin geçen playofflardaki Miami-Milwaukee serisi.
- Çemberi daha iyi korumak ve pota etrafındaki şutları engellemek. Uzun savunmacı arkaya yaslandığından, diğer stratejilere kıyasla, drive ederek, topu devrilen uzuna indirerek veya köşeden bir oyuncunun yapacağı cut ile çembere gitmek çok daha zor.
- Drop savunması yapan bir takımda, P&R aksiyonunun dışında kalan diğer 3 savunmacının yükü/sorumluluğu diğer stratejilere kıyasla daha az oluyor. Bazı takımlar bu 3 oyuncunun kendi adamlarında kalmasını isterken, bazıları köşeden bir oyuncuyu devrilen uzuna yakın tutabiliyor.
Beraberinde getirdiği problemler
- Boş orta mesafe şutlara, dribling üstü üçlüklere izin veriyor/görmezden geliyor. Eğer karşıda bunları yapabilen bir oyuncu varsa başınıza bela açabilir. Playoff ortamında drop savunmasının eleştirilmesinin sebebi, Curry gibi Lillard gibi bu şutları kolaylıkla yapabilen guardlara karşı korunmasız olmanız.
- Eğer rakip uzun pick&pop (perdeden sonra içeri devrilmek yerine dışarı açılma) yaparsa, büyük bir boşluk elde etme ihtimali oldukça yüksek. Keza içeri gömülen uzun, dribble handoff aksiyonlarında da rakibe ciddi bir boşluk bırakmış oluyor.
- Önde savunma yapan oyuncuya büyük yük düşüyor. Eğer o kolay bir şekilde geçilirse, hücum eden guard hızını alarak potaya da gidebilir, basit bir dribling üstü şut da atabilir.
2. Aggressive Drop/Level
Basketbol terminolojisi keskin hatlarla oluşturulmamış, benzer şeylere birçok farklı ismin verilebildiği bir alan. Burası da biraz öyle. “Aggressive Drop”, “At the Level”, “Catch Hedge” hemen hemen benzer anlamlara sahip. Birbiri yerine kullananını gördüm. Kendimi “meraklı izleyici” şeklinde tanımlayabilirim ve meraklı bir izleyici olarak, agresif drop veya perde seviyesini kullanmayı daha çok tercih ediyorum. Bunun sebebi, arkadaki savunmacının takındığı tavır drop ile hemen hemen aynıyken, perde yapıldığı esnada bulunduğu konumun drop savunmasına oranla perde seviyesine çok daha yakın olması.
Örnekler
İlk olarak bu pozisyon üzerinden önemli noktalara değinmek istiyorum.
- Perde yapıldığı esnada Capela’nın konumuna dikkat edin. Drop savunmasına göre çok daha yukarıda, çok daha yakın perdeye. Bunu yapacak uzunun ayak çabukluğu en azından “fena değil” diyeceğiniz seviyede olmalı çünkü fark ettiyseniz, droptaki gibi geri geri adımlamak yerine zaman zaman yana doğru kaymak da söz konusu oluyor.
- Sağ elini aşağıda tutarak Kemba’nın atabileceği yerden pas (pocket pass) ihtimalini önlüyor.
- Dwight Howard arkaya devrildi. Deep dropta bu pek istenen bir durum değildir ancak aggressive dropta asıl odak ball handler (toplu oyuncu) olduğu için, önde savunma yapan oyuncu adamını tekrardan alana kadar Capela, Kemba’yı kontrol altında tutuyor.
- Devrilen uzun, savunan uzunun arkasına sarkıyor. Devrilen uzunun boşta kalmaması, kolay bir sayı bulmaması için bir savunmacının yardıma gelmesi gerekiyor. Buna “tag the roll” veya kısaca “tag” diyorlar. PJ Tucker, bu maksatla Capela tekrardan Howard’a geçene kadar Howard’ın önüne kayıyor. Capela dönünce o da köşedeki Kaminsky’e geri gidiyor. Tag yapan kişinin (tagger) genelde “low man” olması beklenir.
- Low man: Sahayı ikiye böldüğünüzde, topun olmadığı taraf zayıf taraftır (weakside). Sahanın zayıf tarafında en alçakta bulunan, yani potaya en yakın olan oyuncuya “low man” deniyor. Burada da Tucker o görevi görüyor.
Diğer örnekler
Temel amaçlar
- Rakibin dribling üstü üçlük/boş orta mesafe bulmasını engellemek ve adamına tekrardan geçmesi (recover) için önde savunma yapan oyuncuya zaman kazandırmak. Uzunun kısmen çevik olması lazım ki, guardın önünde kalıp ardından çabuk bir şekilde kendi adamına geri dönebilsin.
- Deep dropa kıyasla, ball handler üzerinde daha fazla baskı uyguluyor. Eğer karşıda şut tehdidi yüksek, yetenekli bir guard varsa daha tercih edilesi bir strateji.
Beraberinde getirdiği problemler
- Az önce de belirttiğim gibi, devrilen uzunun savunmacı uzunun arkasına sarkması oldukça kolay. Eğer “tag” yapacak off-ball savunmacı uyanık davranmazsa veya fizik olarak küçük kalırsa kolay sayı fırsatı doğmuş oluyor.
- Bir savunmacının tag yapması gerektiği için, köşede taggerın savunduğu rakip oyuncu boşta kalacak. Bu da rakip guardın topu köşeye çıkarabilmesi için (skip pass) bir fırsat anlamına geliyor. İkinci videoda gösterdiğim gibi.
- Dribling üstü üçlük şansını kısıtlıyor ancak eğer uzununuzun ayakları yeterince hızlı değilse, hızını alarak içeri drive eden rakip guard uzunu kolayca avlayıp potaya gidebilir. Birkaç adımla ivme yakalamış bir kısa ile geri geri ve yana doğru adımlayan bir uzun karşılaşırsa, avantaj doğal olarak kısadadır.
3. Hedge/Hard Hedge
Hedge, diğer stratejilere kıyasla günümüz NBA’inde daha az tercih ediliyor. Kolej maçlarında rastlamak daha mümkün. Doğru uygulandığında çok etkili olabilse de, off-ball savunmacıların üstüne büyük bir yük biniyor ve ayakları çabuk 5 numara gerekiyor. Detaylara girmeden önce şunu da belirtmek isterim: Hedge kendi içinde “soft” ve “hard” diye ikiye ayrılmakta. Hard daha fazla kullanıldığından ötürü ben onu dikkate alacağım.
“Show” ve “show and recover” gibi terimler de kullanılabiliyor.
Örnekler
Peki hedge nasıl yapılır? Perde yapan oyuncunun savunmacısı, perde seviyesine ve hatta biraz üstüne kadar çıkar. Ardından guardın gittiği yöne doğru birkaç adım atar, açısını kapatarak onu yarı sahaya doğru yönlendirir ve adamına geri döner. Önde savunma yapan guard da perdenin üstünden geçip adamını tekrardan almaya çalışır. Soft hedgede genelde tek bir adım atılırken, hard hedgede iki adım görmek mümkün. Bu yüzden ball handler üzerinde daha fazla baskı uygular.
Perdecinin savunmacısı hedge yaparken, kenardaki off-ball savunmacıların da yükümlülükleri var. Tıpkı az önce aggressive dropta bahsettiğim gibi, birinin içeri devrilen uzuna doğru kayıp “tag” yapması gerekiyor. Örneğin Nassir Little, Okongwu’ya tag yapıp ardından adamına geri dönüyor.
Bir diğer örnek de Cavaliers-Warriors finallerinden. Kevin Love, Curry’nin gittiği yöne doğru hard hedge yapıp topu elinden çıkarmasını sağlıyor. Ardından adamına geri dönüyor. Etrafta çok fazla mobil pivot bulunmadığından, takımlar bu işi nispeten daha hızlı olan 4 numaralarla yapmak isteyebilir.
Temel amaçlar
- İlk amaçlardan birisi, ball handlerın köşeyi dönerek potayı karşısına almasını engellemek.
- Ball-handlerın önünü kesip onu yarı sahaya doğru yönlendirerek elindeki opsiyonları kısıtlamak. Çoğunlukla yetenekli guardlara karşı uygulanır.
- İyi uygulanmış bir hard hedge, rakip guardın ivme yakalamasını engeller, onu yavaşlatır ve hatta topu elinden çıkarmasını amaçlar.
- Rakibe dribling üstü üçlük fırsatı tanımamak da önemli noktalardan birisi.
- Perdenin önünde savunma yapan guarda, perdeden geçip adamını tekrardan kazanması için zaman kazandırır.
- İçeri devrilen uzunun ciddi bir tehdit yaratmaması durumunda daha tercih edilesi bir strateji haline gelir. Savunmalar, kararı guardın almasındansa, devrilen uzunun almasını ister.
Beraberinde getirdiği problemler
- Devrilen uzuna karşı daha korunmasız. Eğer devrilen uzun iyi bir pasörse veya potaya gidip bitirmekte becerikliyse, kolay sayı fırsatı doğurabilir. Kısa devrilmede (short-roll) iyi karar alabilen uzunlar bu yüzden önemli. Akıllı bir uzun, tag yapsanız bile topu köşede boş kalan takım arkadaşına çıkarabilir.
- Hedge sadece iki oyuncu arasında oynanmaz. Diğer üç off-ball savunmacının da geride kalan alanı savunacak şekilde pozisyon alması gerekiyor. Böylelikle üzerlerindeki savunma yükü artmış oluyor. Yerine göre birden çok rotasyon gerekebiliyor. Bu yüzden zeki, eli kolu uzun ve ayaklarını hareket ettirmekten çekinmeyen savunmacılarla uygulamak daha etkili oluyor.
- Eğer savunmacı uzun, yeterince hızlı değilse veya adımlarında geç kalırsa, guard onun etrafından köşeyi dönüp çembere gidebilir. Yardım gelmesi durumunda ise boş takım arkadaşına çıkarıp savunmayı zor durumda bırakabilir.
- Ball-handler perdenin tersine giderse (reject the screen), savunmacıların arasından geçerse (split the screen) veya perde yapan uzun perdeyi kaydırırsa (slip screen) savunma zor durumda kalır ve geride kalan oyuncuların çabucak reaksiyon göstermesi gerekir.
4. Blitz/Trap
Günümüzde sık uygulanan stratejilerden biri de trap veya blitz. Birçoğumuz bunu ikili sıkıştırma olarak da biliyoruz, duyuyoruz. Temel işleyiş şöyle: Perde yapan uzunun savunmacısı ile önde savunan savunmacı, ball-handlera ikili sıkıştırma yapar. Hedge stratejisinden farkı, uzun savunmacının rakip guardın üzerinde topu tutana veya elinden çıkarana kadar bekliyor olması.
Uzunun ne kadar süre kalacağı ise koçtan koça değişebiliyor. Kimisi rakip guard topu tutana/elinden çıkarana kadar beklerken, kimisi de topu tutsa bile ikili sıkıştırmaya devam ediyor.
Örnekler
Bu pozisyonda Ayton ve Booker, Ingram’a trap yapıyor ve Ingram topu elinden çıkarınca Ayton adamına geri dönüyor.
Jim Boylen’ın koçluğu altındaki Chicago Bulls, rakip fark etmeksizin bu stratejiyi en fazla kullanan takımdı.
Aşağıya bıraktığım video, kısa devrilme (short-roll) oynamakta başarılı olan bir uzunun işleri ne derece değiştirebileceği ile ilgili. Houston, Curry ve Durant gibi iki yıldıza trap yaparak topu ellerinden çıkarmalarını sağlıyor ancak Draymond Green kısa devrilmede doğru kararlar alarak savunmanın 4’e 3 durumda kalmasından yararlanıyor. Eğer rakipte yetenek seviyesi düşük uzunlar varsa bundan çok da endişe etmeyebilirsiniz.
Temel amaçlar
- Topu rakip yıldızın elinden çıkarmak. Eğer yıldızın etrafındaki oyuncular çok kaliteli değilse, bu strateji daha da tercih edilesi bir hal alıyor. Günümüzde NBA takımları, “kaderimi yıldız oyuncu belirleyeceğine etrafındaki nispeten daha yeteneksiz rol oyuncuları belirlesin” düşüncesinde.
- Rakibi top kayıplarına zorlamak.
Beraberinde getirdiği problemler
- Eğer yıldız oyuncu pası takım arkadaşına çıkarmayı başarırsa, savunma bir süreliğine 4’e 3 durumda kalmış oluyor ve hücum takımı ciddi bir avantaj elde ediyor. Etkili uygulanabilmesi için geride kalan 3 savunmacının da iyi pozisyon alması gerekiyor.
- Yukarıdaki videoda da gördüğümüz gibi, eğer rakip uzun kısa devrilmede iyi bir pasör/karar verici ise sıkıntı yaratabiliyor.
5. Switch
Kısaca adam değişimi. Son dönemin en popüler stratejilerinden. Birden fazla pozisyonu savunabilen oyuncuların türemesi, switchin de yaygınlaşmasına sebep oldu. Önde savunma yapan kısa ile perdeciyi savunan uzun kendi aralarında adamlarını değişir.
Bam Adebayo gibi ayaklarını hızlı bir şekilde hareket ettirebilen uzunlar bu işin ustasıdır. Tabi ki ayak çabukluğu kadar stance duruşunda adımlama tekniği de oldukça önemli.
Örnekler
İlk pozisyonda Bam ve Ariza, ikinci pozisyonda Bam ve Tucker savundukları oyuncuları değişiyor.
Temel amaçlar
- Rakibi isolation (diğer 4 kişi dışarı açılır, toplu oyuncu 1’e 1 oynar) ağırlıklı bir hücum oynamaya iter.
- Dediğim gibi hücumun amacı avantaj yaratmak. Bunun için de perde kullanıyorlar fakat iyi uygulanmış bir switch savunması, bu fırsatın yaratılmasını önlüyor.
- Eğer rakip takımın hücumları P&R üzerinde şekilleniyorsa -Utah, Atlanta, OKC gibi- onları yavaşlatmanın en iyi yollarından birisi switch yapmak. Tabi elinizdeki oyuncular buna uygunsa.
Beraberinde getirdiği problemler
- Eğer sahada zayıf/yetersiz savunmacılarınız varsa, rakibin onları hedef almasını kolaylaştırır. Örneğin LeBron James-Duncan Robinson eşleşmesi gibi.
- Adam değişimi yapmak ters eşleşme yaratıyor. Bu yüzden oyuncularınızın fiziksel olarak birden çok pozisyonla eşleşecek kapasitede olması gerekiyor. Eğer elinizdeki kadro bu kriterlere uygun değilse, tümüyle switch stratejisi benimsemek pek de mantıklı değil. Guard-guard veya uzun-uzun arasında switchler yapılabilir pozisyonuna göre.
> Pre-Switch
Switch demişken, bir de pre-switch mevzusundan bahsetmemek olmaz. Draymond Green’in ustası olduğu bu stratejiye göre, oyuncular daha P&R hücumu oynanmadan, yani perde kurulmadan adam değişimi yapar. Demek istediğimi videolarla daha iyi anlayacaksınız.
Aşağıdaki pozisyonda, Ayton perde yapmak için Chris Paul’ün savunmacısına gidiyor. Draymond ise Wiggins’i Ayton’ın savunmasına gönderip, Booker’ı alarak pre-switch yapıyor. Buradaki amaç, ikili oyun oynanmadan önce doğru eşleşmeyi bulmak. Wiggins, ayak çabukluğu itibariyle Paul ile daha iyi eşleşebileceğinden, Ayton’ın savunmasına o geçiyor.
Yine bir Suns-Warriors maçındayız. Dikkat ederseniz pozisyonun başında Devin Booker, Cam Johnson’ı perde yapması için çağırıyor. Amacı switchte karşısına Bjelica’yı alıp onun yavaşlığından yararlanmak. Draymond Green bunu fark edip pre-switch yapıyor ve Bjelica ile oyuncuları değişiyor. Booker ise bunun yerine isolation hücumuna dönüyor.
Eğer savunma pre-switch yapmakta geç kalmışsa veya yanlış bir anı seçmişse, bazı oyuncular uyanık davranarak savunmanın bu hatasını cezalandırıyor. Örneğin Lopez ve Thanasis kendi arasında pre-switch yaparken Trae Young bunu görüp topu direkt köşede bir an boş kalan Bogdan’a gönderiyor.
> Veerback Switch/Paint Switch
İsmen pek bilinmiyor olabilir ama aslında maç esnasında birçok kez denk geldiğimiz bir şey. Pre-switch daha P&R oynanmadan adam değişimi yaparken, Veer ikili oyun oynandıktan sonra yapıyor. Olayın mantığı şöyle: Eğer önde savunma yapan guard, kendi adamına yetişemeyeceğini anlarsa, perde yapıp içeri devrilen veya dışarı açılan uzunun savunmasına geçer. Topla potaya drive eden rakip guardın savunmasında ise uzun kalır.