Marki lise yıllarında bir yıldızdı ve hep Ohio State Üniversitesi’nde oynamayı hayal etmişti. Fakat buraya basketbol bursuyla değil, çalışarak akademik başarısıyla girmeye hak kazandı. Ardından takım menajeri olarak görevine başladı Ohio State basketbol takımında. Birkaç ana oyuncunun sakatlanmasının ardından, Mark, antrenmanlara çağrıldı ve üzerindeki antrenman formasını bir daha asla bırakmadı, şey, sanırım gerçekten de hep antrenman formasıyla kaldı. Titus, daha sonraki dört senelik kolej kariyerinde, eser miktarda süre alarak ‘bench warmer’ şeklinde tabir edilen, havlu sallama ustası isimlerden biri oldu. O dönemde kadrosunda yedi NBA oyuncusunun bulunduğu Ohio State’in tarihinde en çok galibiyet yaşayan isim olurken, dört yıllık kariyerinde toplam dokuz, evet yanlış duymadınız dokuz sayı kaydetti. Açtığı blog ile ve yarattığı fan kitlesiyle ise, popüler bir figür haline gelip Ohio tarihine altın harflerle kazındı. Titus’un kolej kariyerini kaleme aldığı kitap da, satirik ve trajikomik yanlarıyla ilginç bir mizah anlayışına sahip olurken, basketbolseverlere oyununun her şekilde ne denli güzel olduğunu hatırlatıyor.
Teşekkürler.